Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Somut olayda; dava konusu taşınmazda taraflar dava dışı kişilerle birlikte paylı maliktirler. Davacı taraf dava dilekçesi ile iddia ettiği miras payının taksimine ilişkin yazılı bir delil sunamamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı- birleştirilen dosya davalısı vekili tarafından, davalı- birleştirilen dosya davacısı ... aleyhine 09.06.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, davalı- birleştirilen dosya davacısı vekili tarafından, davacı- birleştirilen dosya davalısı ... aleyhine 23.12.2010 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanununun 724. maddesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; elatmanın önlenmesi davası ile tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 21.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- birleştirilen dosya davalısı ......

      Bu nedenle, dava dilekçesinde açıklanan hususlar gözetildiğinde dava niteliği itibariyle Türk Medeni Kanunun 683. maddesi gereğince tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Harçlar Kanunu’nun 16. maddesinde “...Müdahelenin men'i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrımenkulün aynına taallük eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır. Gayrımenkulün aynına taallük eden davalarda ecrimisil ve tazminat gibi taleplerde de bulunulduğu takdirde harç, gayrimenkulün değeri ile talebolunan tazminat ve ecrimisil tutarı üzerinden alınır.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, kat mülkiyeti kurulu 1 parsel sayılı taşınmazda 3/486 arsa paylı meskenin değeri, davanın açıldığı 08.10.2007 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını belirleyen 5.910YTL olarak kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru bulunmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

        İncelenen tapu kayıt örneğinden; çekişme konusu 40 sayılı parselde davacının 3/6 payının bulunduğu, ...’a ait 1/6 payda ise davalının elbirliği mülkiyet halinde malik olduğu anlaşılmaktadır. Taşınmazda, başka paydaşlar da mevcuttur. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir....

          Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Dosya içinde bulunan tapu kaydının incelenmesinden dava konusu taşınmazda taraflardan başka yüzün üzerinde kişinin daha paydaş olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma ve taksime tutulup tutulmadığı araştırılmadan ve varsa paylaşım şekli krokide gösterilmeden eksik inceleme ve araştırma ile istemin kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

            Dava konusu taşınmazın tapu kaydının tetkikinde; tamamı miras bırakan ... adına kayıtlı iken miras yoluyla intikal nedeniyle davacı ... ile kardeşleri ... ve ... adlarına 22.10.2007 tarihinde tescil edildiği, tapu kaydındaki şerhlerden ise, elbirliği maliklerinden ...’ın miras payını 30.06.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle diğer iştirakçi kardeşi ... ’e satmayı vaat ettiği, ... ’in de gerek kendi hissesi gerekse kardeşi ...’dan kendisine devredilecek hisseyi 11.02.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle iştirak dışı davalıya satmayı vaat ettiklerine ilişkin şerh konulduğu anlaşılmaktadır. Davalının temyiz dilekçesinde ibraz ettiği tapu kayıtları incelendiğinde ise dava konusu taşınmazdaki iştirakin 20.04.2010 tarihinde sona erdiği ve davalının ise 22.04.2010 tarihinde taşınmazda 1/3 hisse satın aldığı ve taşınmazda paydaş olduğu görülmektedir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/01/2019 NUMARASI : 2016/33 ESAS - 2019/24 KARAR DAVA KONUSU : escili KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı)|Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) davasının dairemizde yapılan İstinaf incelemesi sonunda, tüm dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Yapılan ön inceleme sonucunda; Erzincan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/33 E. 2019/24 K. sayılı kararına karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Dava, Kadastro sırasında tespit öncesi nedenlere dayalı kadastro işleminin iptali ve taşınmazın tescili davasıdır. Hakimler ve Savcılar Kurulu 1....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, haricen satın aldığı 1659 parsel sayılı taşınmaz üzerine iyiniyetle iki katlı bina inşa ettiğini, ancak davalının tapu kaydını devretmediğini ileri sürerek tapu iptal tescil olmadığı taktirde satış bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise davacının taşınmazı fuzulen işgal ettiğini bildirerek elatmanın önlenmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulü ile davacı tarafından satın alınan kısmın taşınmazın yüzölçümüne oranlanarak davacı taşınmazda paydaş kılınmak suretiyle tapuya tesciline, taşınmaza yapılan iki katlı ev ve havuzun davacıya, diğer iki katlı binanın ise davalıya ait olduğunun beyanlar hanesine işlenmesine, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.02.1996 gününde verilen dilekçe ile tapulu yere elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, tapu iptali ve tescil davasının reddine dair verilen 04.04.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı mirasçısı Nuray Canbolat tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.05.2006 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi, birleşen davada Türk Medeni Kanununun 724.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi talebininkabulüne, tapu iptali ve tescil talebinin reddine dair verilen 19.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu