WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili 09/09/2020 havale tarihli istinaf dilekçesi ile özetle, davacının amacının ipotekle teminat altındaki alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak olduğunu, zira icra takibi başladıktan sonra ve ipoteğin tesisinden 7 yıl sonra dava açıldığını, davanın hukuki dayanaktan ve iyiniyetten yoksun olduğunu, davalı kooperatifin tapu siciline güven ilkesi uyarınca iyiniyetli hak sahibi olduğunu, ipotek tesis tarihinde taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, taşınmazın aile konutu olduğunu araştırma yükümlülüklerinin bulunmadığını, davacının tapu kaydına aile konutu şerhi işletmesi mümkünken bu yola başvurmadığını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi amacıyla istinaf başvurusunda bulunmuştur. HUKUKİ SEBEP, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; TMK'nın 194.maddesinde düzenlenen, aile konutu olduğu belirtilen taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkindir....

Mahkemece, davalının talebi üzerine tapu memurluğunca konulmuş olan “aile konutu şerhinin”, davacıya ait paya münhasıran taşınmazdaki (7) kapı nolu mesken için konulmuş bulunduğu gözetilerek, isteğin reddi gerekirken, konulmuş olan aile konutu şerhinin kaldırılmasına ve aile konutu üzerinde sanki kat mülkiyeti tesis edilmiş gibi, davacının taşınmazdaki payından, konuta düşecek arsa payı hesaplanıp bu pay üzerine aile konutu şerhi konulmasına şeklinde, infazı olanaksız (Tapu Sicil Tüzüğü md.23) karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle, sayın çoğunluğun onama yönünde oluşan görüşüne katılmıyorum....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile; taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı T3 adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ev üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı T4 vekili 21/12/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının asılsız olduğunu, bahse konu satışın üzerinden uzun yıllar geçtiğini ayrıca bu taşınmazı tarafların yaz aylarında 2- 3 ay süre ile kullandıklarını, bahse konu arsa üzerine 3 katlı bina yapıldığını, müvekkilinin bu taşınmazı yatırım amaçlı aldığını, taşınmazın satışı sırasında davacıya sorulduğu ve rızasının olduğunun tanık beyanları ile anlatıldığını belirterek, verilen kararın kaldırılması ve davanın Reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava aile konutu sebebiyle tapu iptali ve tescil (TMK.nun 194. maddesi) davasıdır....

    TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Türk hukuk sisteminde tapu kayıtlarının oluşumunda “illilik”, diğer bir anlatımla “hukuki sebebe bağlılık” prensibi esas alınmış olup, bu prensip uyarınca tescilin geçerli ve haklı bir sebebe dayanması zorunluluğu bulunmaktadır. Hukuki sebebe dayanmayan işlemler geçerli değildir. TMK’nın 1024. maddesi bu tescili yolsuz tescil olarak ifade eder. Bu durumda; Türk Medeni Kanunu’nun 194, maddesi uyarınca malik olan eş tarafından diğer eşin açık rızası alınmadan aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması durumunda yapılan bu işlemin “geçerli” kabul edilemeyeceği emredici hüküm gereğidir. Diğer eşin geçerli olmayan işlemin iptali için dava açabileceği kuşkusuzdur....

    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu iddiası ile Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan davalı ... vekili Av. ...'a ait vekaletname özel vekaletname olup boşanma davası ile ilgili özel yetkiyi içermektedir. Ancak taraflar arasındaki dava boşanma davası olmayıp tapu iptal ve tescil davasıdır. Bu nedenle, davalı vekiline genel vekaletname sunması için süre verilmesi, bu süre içinde vekaletname verilmez ve asıl yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise, kararın davalı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ SIFATIYLA) HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, taşınmazın aile konutu olduğu iddiasına dayalı tapu iptali tescil ve tapu kaydının aile konut şerhi tesisi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.9.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. H.A....

        Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemlerine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından “açık rızası bulunmadan" davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka, davacı kadının ipotek konulmasına muvafakati olduğunu, ayrıca, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını, bankanın iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

          Kat, 3 nolu, aile konutu olarak özgülenen taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş ise de; davalı eşin kötü niyetli olarak, yaklaşık bir ay önce kendisinden habersiz olarak ikametini başka bir adrese taşımas sebebiyle şerh konulması işleminin tapu müdürlüğünce gerçekleştirilmediğini, bu nedenle TMK'nun 194/3 maddesi gereğince; öncelikle dava süresince, Sakarya ili, Serdivan ilçesi, Yazlık Köyü, Yazlık mevki, 1838 Ada, 7 parsel, 1. Kat, 3 nolu taşınmazın 3. şahıslara devrinin önlenmesi amacıyla tapu kaydının üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davasının kabulü ile ilgili taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi koyulmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile Sakarya ili Serdivan İlçesi,Yazlık Köyü, Yazlık Mevkii, 1838 Ada, 7 parselde kaim, 1. Kat, 3 nolu bağımsız bölüm vasfındaki taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir....

          toplanan deliller ile de ispat edilemediği, evliliğin halen devam ettiği ve davacı kadının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tapu kaydının iptali ile davalı T13 adına tapu kayıt ve tesciline ve taşınmazın tapu kaydına Aile Konutu Şerhi konulmasına karar verilmiştir....

          Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak ‘‘belirli olan” bir işlem için verilebilir....

            UYAP Entegrasyonu