"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi, tapu iptali ve tescil KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık aile konutuna ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar davacı vekili erkek tarafından yerel mahkeme kararına karşı delillerin yeterince incelenmeden karar verildiği, keşif yapılması talebi olduğu halde keşif kararı verilmediği, savunma hakkı açıkça ihlal edilerek delillerinin toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği ve davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de, dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydına, davacının talebi ile aile konutu şerhi konulduğunun belli olduğu, ne var ki, davacı, bu iradesini, 20. 08. 2020 tarihli talebi ile değiştirdiği ve aile konutu niteliğindeki taşınmazın üzerinde tasarruf yapılmasına rıza gösterdiği, yasada aile konutunun devri için vurgulanan şart olan malik olmayan eşin rızasının, bu tarihte sağlanmış sayıldığı, davacı eşin, tapu müdürlüğüne başvurarak aile konutu şerhini rızası ile kaldırmasından sonra, taşınmazın...
Mahkemece, davacının dava dilekçesi ile bildirdiği tanıkları dinlenilmeden ve dava konusu taşınmazla ilgili her hangi bir araştırma yapılmadan, davalı erkek eşin kredi kartı borçları sebebiyle davalı bankanın icra takibi başlatmasından sonra taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu ve davacı kadının iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
Somut olayda dava, davalılardan ... ile halen evli olan davacının, ailece oturdukları taşınmazın muvazaalı olarak davalı eşi tarafından diğer davalılara devredildiği, amacın kendisinden mal kaçırmak olduğu iddiasıyla açtığı tapu iptali ve tescil davasıdır. Uyuşmazlığın fiilen aile konutu olarak kullanılan taşınmaza ilişkin olduğu, davalılar arasında davacının eşinin de bulunduğu ve davacının, dava konusu taşınmazın davalı eşi adına tapuya tescil edilmesini ve taşınmazın üzerine aile konutu şerhi konulmasını istediği anlaşılmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Buna göre uyuşmazlığın aile mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1....
Somut olayda; davacı vekili, evlilik birliği içinde edinilmiş olan ve taraflarca aile konutu olarak kullanılan davaya konu taşınmazın davalı eş tarafından muvazaalı olarak diğer davalıya devredildiği iddiasıyla tapu kaydına aile konutu şerhi konularak satış işleminin iptali ile taşınmazın davalı eş adına tescilini talep etmiştir. Davanın Türk Medeni Yasasının yürürlük tarihi olan 01.01.2002 tarihinden sonra açıldığı, tapu iptali ve tescil istemi yönünden taşınmazın aile konutu olup olmadığı hususunun tartışılması gerektiği, bu hükümlerin ise Türk Medeni Yasasının 2. kitabında yer aldığı ve aile mahkemesinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmakla, davanın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana 6. Aile Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece kısa kararda tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş, gerekçeli kararda da tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmiş ve ayrıca tarafların evlilik birliği devam etmediğinden aile konutu şerhi konulmasına yer olmadığına dair hüküm tesis edilerek kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması ve tapu iptali tescil isteğine ilişkin bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne, tapunun iptali ile davalı eş adına tesciline, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı banka tarafından; lehine tesis edilen ipotek işleminin iptali yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olan taşınmazda davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı ipotek alacaklısı banka iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). İpotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Alacak-Aile Konutu Şerhi Verilmesi-Tapu İptal Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi-manevi tazminat, alacak, aile konutu şerhi verilmesi ve tapu iptal-tescil talepleri yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili Av. ... 06.08.2009 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 09.09.2009 (Çrş.)...