Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, davacının ortağı olduğu şirketin limited şirket olup, şirketin amaç ve faaliyet konuları arasında taşınmaz satışının bulunduğu, şirket ortağına genel kurul kararı ile taşınmaz satış ve devir yetkisi verildiği ve şirket müdürünün bu yetkisinin tescil ve ilân edildiği, işlem sırasında yetkiye ilişkin belgelerin Tapu Müdürlüğüne sunulduğu, şirket müdürünün dava konusu satışı yapma konusunda yetkisi bulunduğu, söz konusu işlemin yetkisizlik nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği, 28.01.2013 tarihli genel kurulda her iki şirket ortağının şirket müdürünü sınırsız olarak taşınmaz satış yetkisi verilmesini kabul ettikleri, davalı yanca satın alma işleminden sonra dava konusu taşınmazlardan 201 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine üretim için yeni bir yapı yapılıp, taşınmazların davalı şirket tarafından kullanıldığı, satışın muvazaalı olmayıp gerçek olduğu, satış bedellerinin şirket hesabına giriş yapılmaksızın şirket müdürünce doğrudan...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince, davacının ortağı olduğu şirketin limited şirket olup, şirketin amaç ve faaliyet konuları arasında taşınmaz satışının bulunduğu, şirket ortağına genel kurul kararı ile taşınmaz satış ve devir yetkisi verildiği ve şirket müdürünün bu yetkisinin tescil ve ilân edildiği, işlem sırasında yetkiye ilişkin belgelerin Tapu Müdürlüğüne sunulduğu, şirket müdürünün dava konusu satışı yapma konusunda yetkisi bulunduğu, söz konusu işlemin yetkisizlik nedeniyle geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği, 28.01.2013 tarihli genel kurulda her iki şirket ortağının şirket müdürünü sınırsız olarak taşınmaz satış yetkisi verilmesini kabul ettikleri, davalı yanca satın alma işleminden sonra dava konusu taşınmazlardan 201 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine üretim için yeni bir yapı yapılıp, taşınmazların davalı şirket tarafından kullanıldığı, satışın muvazaalı olmayıp gerçek olduğu, satış bedellerinin şirket hesabına giriş yapılmaksızın şirket müdürünce doğrudan...

      Yapı San ve Tic Ltd Şti'ne sermaye olarak alınması hususunda kıymet takdiri yapılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Ayni sermaye tespiti isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlğı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir....

        TTK'nun 342. maddesi ayni sermaye başlıklı olup; ayni sermaye konulabilecek mal varlığı unsurlarının; üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dahil malvarlığı unsurları olarak sayılmıştır....

          A.Ş'nin devralınması ve şirket sermayesinin arttırılması ile ilgili kararların yasaya, ana sözleşmeye ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 26.5.2009 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 ve 4 sayılı kararların iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, iptali talep edilen 4 nolu kararın devir suretiyle birleşme sonucu hissedarların hak kaybının önlenmesi bakımından mahkeme tespit kararına uygun olarak yapılmış olan ayni sermaye artırımı kararı olduğunu, birleşme ve birleşmeden kaynaklanan ayni sermaye artırımının şirket ve ortakların yararına olduğu gibi yasal mevzuata da uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

            Özel sicile yapılan kayıt iyiniyeti kaldırır. (3) Sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkın konulması borcunu içeren şirket sözleşmesi hükümleri, resmî şekil aranmaksızın geçerlidir. (4) Paradan başka ekonomik bir değer veya bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması hâlinde şirket, tüzel kişilik kazandığı andan itibaren bunlar üzerinde malik sıfatıyla doğrudan tasarruf edebilir. (5) Taşınmaz mülkiyetinin veya diğer ayni bir hakkın sermaye olarak konulması hâlinde, şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline tescil gereklidir. (6) Mülkiyet ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer sicillere yapılacak tescillerle ilgili bildirimler, ... müdürü tarafından, ilgili sicile resen ve hemen yapılır....

              Özel sicile yapılan kayıt iyiniyeti kaldırır. (3)Sermaye olarak taşınmaz mülkiyeti veya taşınmaz üzerinde var olan veya kurulacak olan ayni bir hakkın konulması borcunu içeren şirket sözleşmesi hükümleri, resmî şekil aranmaksızın geçerlidir. (4)Paradan başka ekonomik bir değer veya bir taşınırın sermaye olarak konulmasının borçlanılması hâlinde şirket, tüzel kişilik kazandığı andan itibaren bunlar üzerinde malik sıfatıyla doğrudan tasarruf edebilir. (5)Taşınmaz mülkiyetinin veya diğer ayni bir hakkın sermaye olarak konulması hâlinde, şirketin bunlar üzerinde tasarruf edebilmesi için tapu siciline tescil gereklidir. (6)Mülkiyet ve diğer ayni hakların tapu siciline tescili istemi ile diğer sicillere yapılacak tescillerle ilgili bildirimler, ticaret sicili müdürü tarafından, ilgili sicile resen ve hemen yapılır....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/04/2022 NUMARASI : 2019/74 ESAS, 2022/139 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Tazminat Ve Ecrimisil),Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle) KARAR : Düzce 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/74 Esas, 2022/139 Karar sayılı kararına karşı davalı vekili tarafından İstinaf Kanun yoluna başvurulmakla yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 10 nolu bağımsız bölümü 18.10.2007 tarihinde davalının ablasından satın aldığını davalının bir kira sözleşmesine dayanmaksızın taşınmazı kullandığını bu sebeple kendisine 05.05.2010 tarihli ihtarı gönderdiğini belirterek elatmanın önlenmesine ve 5 yıllık ecrimisile hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

                Davaya konu ....Parselde bulunan taşınmazın yıllar evvel müvekkilce iktisap edildiğini, defter ve envanter kaydı yapılarak şirket adına tescil edildiğini, gelinen aşamada gayrimenkulün ilk defter kaydı değeri yaşanan ekonomik gelişmeler üzerine güncelliğini yitirdiğini, işbu gayrimenkulün yeni kurulacak olan bir şirkette ayni sermaye olarak yer alacak olduğunu, TTK md. 343 "Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir."...

                  Sayılı dosyası ve bu dosya ile birleşen davalar ise, tasarrufun iptaline ilişkin olup, dava konusu taşınmazı ilgilendiren ve önceki maliklerden ... aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. ( Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/... E. 2016/... K.) 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 342. Maddesinde; "Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği" belirtilmiş olup, aynı yasanın 343.maddesinde ise; Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir....

                    UYAP Entegrasyonu