Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET M TARİHİ : 05/11/2020 NUMARASI : 2020/181/ ESAS, 2020/462 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Kaldırılması (Fekki) KARAR : Görele 1....

banka lehine 72.078,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davacı tarafından konut kredisi borcunun tamamı ödenmiş ve ödemenin üzerinden yaklaşık iki yıl zaman geçmesine rağmen ipotek fek edilmediğini, ipoteğin fek edilmemiş olması nedeniyle iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, kredi geri ödemesi bittikten sonra, bankaların ipoteği terkin etmekle yükümlü oldukları Yargıtay'ın yerleşik içtihadı olduğunu, Süleymanpaşa, Yavuz Mah., 564 ada, 79 parsel, B Blok 3 nolu bağımsız bölüm üzerine, 03.03.2014 tarih ve 4211 yevmiye numarası ile davalı banka lehine tesis edilen 72.078,00 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

şart niteliğinde olduğuna hükmedilip, davanın kabulüne karar verildiğini ancak söz konusu ipoteğin açılmış ve açılacak her türlü tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borçları temin ettiğini, bu nedenle bireysel kredi sözleşmeleri kapsamındaki borçlar devam ederken ipoteğin fekki yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan ödemelerin borcu karşılamadığını, kaldı ki bilirkişi kök raporunda da; Yılmaz Kıvrıç adına, Denizbank lehine tesis edilen dava konusu ipoteğin, Yılmaz Kıvrıç’ın sadece konut kredisi için değil, tüm banka borçları için tesis edilmiş olması ve Yılmaz Kıvrıç’ın yasal takibe devredilmiş tüketici kredisi, kmh ve kredi kartı borçları bulunması sebebiyle bahse konu ipoteğin fekki için gerekli koşulların tamamlanmadığı yönünde kanaat belirtildiğini, müvekkili bankanın ipoteği fek edeceğine ilişkin bir taahhüdü bulunmadığını, ipoteğin kapsama aldığı borç devam ettiğine göre ipoteğin fek edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil olmazsa alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, murislerinin 72 sayılı parselde müşterek malik olduğunu ve 1981 de vefat ettiğini, dava konusu taşınmazda 1990 yılında 2981 Sayılı Kanunun 10/b-c maddesi gereğince yapılan imar çalışmaları sonucunda, murislerinin payının davalı adına tescil edilen 197 sayılı parselde 1.370.000 TL’lik ipoteğe dönüştürüldüğünü, bu durumun kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı tarafından açılan ipoteğin fekki davasında haberdar olduklarını, tapu iptali ile tescile, olmazsa taşınmazın bugünkü değerinin tahsiline...

    arasındaki borcun sona erdiğini, protokole göre taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması gerektiğini, ancak karşı tarafın takibe devam ettiğini, takip sırasında taşınmazın satışının talep edildiğini ve kıymet takdiri yapıldığını belirterek icra takibinin durdurulmasına, takibin iptaline ve müvekkilinin taşınmazı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve fek işleminin tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      DELİLLER : Banka ödeme dekontları, tapu kayıtları, keşif, rapor ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil ile hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı, ön ödemeli konut satış sözleşmesi uyarınca tüketici sıfatına haiz, davalı ise ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ( satıcı) konumunda bulunmaktadır. Satıcının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi durumunda, ön ödemeli konut satış sözleşmesinin özellikleri var olsa bile, bu sözleşme tüketici işlemi olarak kabul edilemez. Alıcının ise satış konusu taşınmazı konut olarak kullanma amacıyla edinmesi gerekmektedir. Aksi takdirde alıcının tüketici sıfatına sahip olması mümkün değildir. Gerçek kişiler dışında, tacir sıfatı bulunmayan tüzel kişiler (dernekler, vakıflar vs.) de konut amaçlı taşınmaz edinebilirler....

      nun davalı bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatını teşkil etmesi üzerine ... tarihinde ... İli ... İlçesi ... cilt ... sayfa, ... ada parsel'de kayıtlı zemin kat dükkanına banka lehine 200.000,00 TL'lik ipotek verildiğini, bu ipoteğin ... tarih ve ... yevmiye sayısı ile tapuya tescil edildiğini, davacının ve bankanın anlaşması üzerine 03/05/2006 tarihinde henüz herhangi bir kredi çekilmediğini ve bankanın bir alacağı bulunmaz iken, davalı bankanın ... Şubesi'nin ... tarihli ... sayılı yazısı gereğince ipoteğin fek edildiğini ve gereğinin Tapu Müdürlüğü'nden yapılmasının talep edildiğini, bu yazının davacıya teslim edildiğini ve ipoteğin derhal kaldırılacağının bildirildiğini, ipoteğin kaldırılması ile ilgili işlemlerin yapılmasının bankanın yükümlülüğünde olduğunu, 22/07/2016 tarihinde İzmir ......

        AHM'nin 2005/391 E sayılı dosyada ipotek tesis eden dava dışı ... aleyhine vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtığını, birleştirilen davada lehine ipotek tesis edilen eldeki davacı banka aleyhine ipoteğin fekki davası açıldığını, yargılama sonunda ipoteğin fekki isteminin reddi ile anılan ipotek ile davacı (eldeki davalı şirket) adına tesciline karar verildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan takip sonucu taşınmazın alacaklarına mahsuben kendilerine ihale edildiğini, ihale kesinleştikten sonra ... İcra Müdürlüğünün 08.07.2013 tarihli tescil yazısı ile adlarına tescil talep ettiklerini, ancak tescil işleminin yapılmadığını ve tescil talebinin reddine karşı Tapu ve kadastro ... 2....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlik alınan konut niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı ipotek sözleşmesinin tarafı olmayıp davalılar arasında kurulan kredi ilişkisinin teminatı olan dava konusu ipoteğin kendisine satışı yapılan taşınmazda ayıp niteliğinde bulunduğu iddiasına dayanmaktadır. Eldeki davada da alıcı davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklısı da etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Alıcının aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur....

          , dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve şerhin.....borcuna ilişkin olduğu,.......adına yapılan tescil işlemi geçmişe etkili olarak feshedildiğinden, davacının taşınmazı satın aldığı......ait olan taşınmazın......tarafından ipotek edilmesi de mümkün olmayacağından, .....ait mülkiyet hakkı başından itibaren geçersiz olacağından bu kişinin borcu nedeniyle yapılan ipotek işlemi ve İ.İ.K. madde 150/c şerhinin de geçersiz hale geldiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, .......bağımsız bölümün tapu kaydında mevcut 14/07/1997 tarih ve 8070 yevmiye, 13/02/1998 tarih 948 yevmiye ile konulan ipotek ve 150/C şerhleri ile bu ipotek nedeni ile konulmuş haciz şerhlerinin terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava ipoteğin ve ipotek dışındaki şerhlerin kaldırılması istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu