Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan kanun hükümleri ve yasa koyucunun takip ettiği amaç gözetildiğinde, taşınmazın aynına ilişkin olan Uygulama Kadastrosuna İtiraz davasının yargılamasının duruşma açılmak suretiyle yapılması gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek dosya üzerinden karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3. Öte yandan; kabule göre de, eldeki dava, uygulama kadastro tutanağının kesinleşmesinden sonra genel mahkemede açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olup, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. 4. İlk Derece Mahkemesince, bu hususlar göz ardı edilerek, duruşma açılmaksızın, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi ve davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun düşünülmemesi usul ve yasaya uygun bulunmadığından, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

    Mahkemece davacı Aziz Sürül yönünden H.M.K. m.150/5 hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına; davacı ... yönünden ise taşınmazın orman niteliği ile 17.10.1988 tarihinde tapuya tescil edildiği, 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesindeki hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine, köy tüzel kişiliği aleyhine açılan davanın da pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın buluduğu yerde orman kadastrosu, 1744 sayılı Kanuna göre 1977 yılında yapılıp kesinleşmiş, daha sonra dışarıda kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılarak 15.05.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Dava konusu 135 ada 74 sayılı parsel, kesinleşen orman kadastrosu sonucu 17.10.1988 tarihinde idarî yoldan tapuya tescil edilmiştir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil taleplerine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın evveliyatının Kastamonu ili, ... ilçesi ... köyünde bulunan 18 pafta 1784 sayılı parsele dayandığı, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmalarında 308,00 m² olarak tarla vasfıyla davalılar murisleri ... ve ... adlarına tespit ve tapuya tescil edildiği, yörede 2014 yılında yapılan uygulama kadastrosunda bu parselin 240 ada 43 sayılı parsel olduğu, 350 m² yüzölçümü ile davalı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. İncelenen dosya kapsamına göre, davacı ......

        Eldeki davada ise dava dilekçesinin incelenmesinde 22/A uygulama kadastrosuna ilişkin herhangi bir itiraz bulunmadığından ve davacı açık, net ve anlaşılır bir biçimde tapu iptal tescil talep ettiğinden, dava dilekçesinin açıklanması cihedine gidilmesine mahkemece gerek görülmemiştir. Dava şartlarını düzenleyen HMK madde 114'ün 1.fıkrasının c bendinde mahkemenin görevli olması hususu düzenlenmiştir. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir....

        Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada, orman kadastrosuna itiraz davası tefrik edilerek görevsizlikle kadastro mahkemesine gönderilmiş, tescil davası elde tutularak kadastro mahkemesinin kararı bekletici mesele sayılmış, ancak kadastro Mahkemesince dava konusu taşınmaz hakkında tescil yönünden karar verilip, bu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesi neticesinde aynı taşınmazla ilgili görülmekte olan tapu iptali ve tescil davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 24/01/2008 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşmeyen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu, herhangi bir nedenle dışta kalmış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2007 gün ve 2007/12650-15469 sayılı bozma kararında özetle; "Uzman bilirkişilerce kesinleşen orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması yeterli değildir. Bu nedenle, öncelikle orman tahdit harita ve tutanaklarının getirtilmesi uzman bilirkişilerce uygulanması, yenileme çalışmasının 2859 Sayılı Yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi, uygun olduğu belirlenirse tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun düşünülmesi" gereğine değinilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/11/2007 gün ve 2007/12648-15468 sayılı bozma kararında özetle; "Uzman bilirkişilerce kesinleşen orman tahdit harita ve tutanaklarının uygulanması yeterli değildir. Bu nedenle, öncelikle orman tahdit harita ve tutanaklarının getirtilmesi uzman bilirkişilerce uygulanması, yenileme çalışmasının 2859 Sayılı Yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi, uygun olduğu belirlenirse tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun düşünülmesi" gereğine değinilmiştir....

              Bu durumda; davanın, tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi isteminin yanında, 2/B işlemine itiraza dönüştüğü ve 6831 sayılı Orman Kanununun geçici 11. maddesi hükmüne göre, uyuşmazlığın çözümünde kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmeli, mahkemece tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davası elde tutularak, 2/B uygulamasına itiraz yönünden dosyanın ayrılarak, taşınmazın orman niteliğini yitirip yitirmediğinin saptanması bakımından kadastro mahkemesinin vereceği kesinleşen karar beklenmeli, ondan sonra doğacak sonuca göre karar verilmelidir." denilmiştir....

                Ancak daha önceden tapuya tescil edilmiş bulunan taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil kararı verme yetkisi genel mahkemelere ait olup, kadastro mahkemesince orman olan bölümler hakkında sadece orman sınırı içine alınması kararı verilmesi gerekirken, tescil kararı da verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                  /A uygulaması, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda doğru olduğu kanuna ve teknik ölçülere uygun olduğundan bu konudaki ... Yönetiminin talep ve davasının reddine, dava konusu taşınmazın uygulama kadastro tutanağındaki gibi tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, dava konusu taşınmazın sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, ... Yönetiminin tapu iptali ve tescile yönelik talep ve davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hükmün temyiz edilmeden kesinleşmesi ve davacı vekilinin talebi üzerinde yargılamaya asliye mahkemesinde devam olunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne, ... köyü 27852 ada ... parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda .../B ile gösterilen 380,50 m²'lik bölümünün ... niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kesinleşen tahdide dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

                    UYAP Entegrasyonu