Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, taşınmaz sınırlarının tek tek değerlendirmeye tabi tutulup, tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmesi faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....

on yıllık hak düşürücü sürenin bertaraf edilmesi ve kanunun dolanılması anlamına geldiğini, tesis kadastrosuna karşı on yıllık hak düşürücü süre içerisinde itiraz etmeyen davacı tarafın yenileme kadastrosuna itiraz ederek aynı sonucu elde etmeye çalıştığını, dinlenme olanağı bulunmayan davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka, kanunlara ve hakkaniyete aykırı olduğunu, yerel mahkemenin on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesine rağmen tapu iptali ve tescil kararı veremeyeceğini, zira yenileme kadastrosunun iptali halinde ilk tesis kadastrosundaki sınırların yeniden geçerli hale geleceğini, dolayısıyla tesis ve yenileme dışında üçüncü bir sınır tespit edilemeyeceğini, ayrıca davacı tarafın dava konusu taşınmazda hissedar olduğunu, davacı ile diğer hissedarlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, hal böyle olunca mahkemece davacı tarafa diğer hissedarların muvafakatini alması için süre vermesi ve sonucuna göre yargılamaya devam etmesi gerektiğini, sadece tek bir hissedar tarafından...

Tapu Sicil Müdürlüğünün 05.11.1990 gün 2405 sayılı Yazası Kadastro Müdürünün 07.11.1990 tarihli yazısı ve ve Tescil Beyannamesi dayanak gösterilerek 12.11.1990 tarihinde tescil nedeni “orman kadastrosu” olduğu belirtilerek yolsuz olarak tapuya tescil edilen ... köyü, 239 parsel sayılı 80.000 m2 yüzölçümlü ... ... Özel Ormanı’na, 240 parsel sayılı 70.000 m2 yüzölçümlü ... Özel Ormanı’na, 241 parsel sayılı 25.000 m2 yüzölçümlü ... Özel Ormanı’na ait tapu kayıtlarının iptalini ve Hazine adına tescilini istediği, Orman Yönetiminin 239, 240, 241 sayılı parseller hakkında Asliye (1) Hukuk Mahkemesinde açtığı davaların 16.07.1997 tarihinde reddine karar verildiği ve kararların 20....

    GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemi ile birlikte el atmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı; teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı; mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

    Davanın devamı sırasında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastro çalışmalarının yapılarak ilan edilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü anlaşıldığından, asliye hukuk mahkemesince 11/09/2013 tarihli ara kararı ile tapu iptali ve tescil istemi yönünden davanın tefrik edilmesine karar verilerek, yargılamaya orman kadastrosuna itiraz davası yönünden devam edilmiş, orman kadastrosuna itiraz davasında mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ve kararın kesinleşmesi sonrasında dosya Amasya Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir....

      Uygulama kadastrosuna itiraza yönelik davalarda dava açma hakkı tapu kayıt malikine aittir. Somut olayda davacı T1’un, dava konusu ettiği taşınmazın tapu kayıt maliki olmadığı ve dolayısıyla dava hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, taşınmaz sınırlarının tek tek değerlendirmeye tabi tutulup ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmesi faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....

      Uygulama kadastrosu sırasında, nizalı taşınmaz bölümüne komşu, orman vasıflı eski 2749 parsel sayılı taşınmaz, nizalı taşınmazı da içine alacak şekilde 113 ada 513 parsel numarası altında tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece, nizalı taşınmaz bölümünün orman vasfında olmadığı, nizalı taşınmaz bölümünde, uygulama kadastrosu yapılmadan önce davacı lehine 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yargılama sırasında nizalı taşınmaz bölümünde uygulama kadastrosu çalışması yapılmış olmakla, eldeki dava aynı zamanda uygulama kadastrosuna itirazı da içerir hale gelmiş olup, tescil davası yönünden, uygulama kadastrosuna itiraz davasının ön mesele teşkil edeceği kuşkusuzdur....

        bunlar dahi zemine uygulanarak dayanılan tapu kaydı hudutları denetlenmeli, tapu kaydının dava edilen yere uymadığının saptanması halinde veya kadastro sırasında başka parsellere revizyon gördüğünün ve miktarı kadar kayıt maliki lehine kadastro tesbitinin yapıldığının anlaşılması halinde ise, 6831 sayılı Kanunun değişik 11. maddesine göre tapu kaydı dışında zilyetliğe dayalı olarak orman kadastrosuna itiraz davası olarak tapu iptali ve tescil davasının açılamayacağı düşünülmeli” denilerek bozulmasına karar verilmiştir....

          Davanın uygulama kadastrosuna dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine yönelik olması, bu tür davalarda husumetin iptali istenilen taşınmazın tapu kayıt malik yada ölü iseler mirasçılarına yöneltilmesi gerektiği, somut olayda; hakkındaki davanın kabulüne karar verilen 2939 ada 18 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki T6 dava tarihinden çok evvel 16/10/1979 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılmasına rağmen mahkemece davalı T6 mirasçıları adına dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilmemiş, bu halde taraf koşulu sağlanmaksızın ve davalı mirasçılarının savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle karar verilmiştir. Öte yandan mahkemenin de kabulünde olduğu gibi uygulama/ yenileme kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....

          kadastro mahkemesinde bakılacağı düzenlendiği halde, tapu iptali ve tescil davası ile orman kadastrosuna itiraz davalarının tefrik edilerek orman kadastrosuna itiraz davaları yönünden görevsizlik kararı verilmesi, tapu iptali ve tescil davalarının elde tutulması ve orman tahdidine itiraz davalarının bekletici mesele yapılarak sonucuna göre tapu iptali ve tescil davaları yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir....

            UYAP Entegrasyonu