Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece çekişmeli taşınmazların tapu malikleri davaya davalı sıfatıyla dahil edip husumet yaygınlaştırılıp taraf koşulu oluşturulduktan ve gösterecekleri deliller sorulup saptandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, tapu maliklerine davanın ihbarıyla yetinilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de; orman sınırları içine alınmasına karar verilen taşınmazlar hakkında Orman Yönetiminin tescil talebi tapu iptalini de kapsadığından, tapu iptal ve tescil talebi hakkında genel mahkemelerin görevli olduğu düşünülerek görevsizlik kararı verilmemiş olması da doğru olmamıştır. SONUUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 30/11/2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

    DELİLLER : Dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, askı ilanı içinde açılan uygulama kadastrosuna itiraz ile miktar fazlası tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Mahkemece mülkiyete yönelik dava tefrik edilerek görevsizlik yönünden hüküm kurulmuş, hüküm davacı Hazine tarafından istinaf edilmiştir. Dava konusu taşınmaza ilişkin belgeler incelendiğinde ; 1973 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında İmaret Köyü 73 parsel sayılı 6250 m2 yüzölçümündeki taşınmaz eski tapu kaydına istinaden davalılar murisi adına tespit ve tescil edilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Davacı tarafça kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davanın, yenileme kadastrosuna karşı açıldığı, davacı Hazinenin çifte tapu hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu; bu nedenle davanın yenileme kadastrosuna itiraz davası değil, genel mahkemenin görevi kapsamındaki tapu iptal davası olarak görülmesi gerektiği açıklanarak davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmasına karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. ......

      DELİLLER : İddia, savunma, uygulama ve kadastro tespit tutanakları, tapu kayıtları ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir....

      T3 mahkemeye ibraz etmiş olduğu 03/04/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; İş bu açılan davanın öncelikle hak düşürücü süre yönünden usulden reddine karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu yer davacının beyanına göre mera vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespit edildiğini , merada bu şekilde hak sahibi iddia edilemeyeceğinden davanın reddedilmesi gerektiğini, yapılan davaya konu tespitte usul ve yasaya aykırı olmadığından davanın esastan da ayrıca reddini talep ettiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretini de davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini arz ve talep etmiştir. Havza Kadastro Mahkemesi " Davacının talebinin tapu kaydının iptali ile tescil istemli olması ve uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyet ihtilafı yönünden inceleme yapılamayacağı," gerekçesiyle Kavak Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiştir....

      Somut olayda, davacılar vekilinin, müvekkillerine ait olan 2.120,76 m2'lik kısmın, kadastro sırasında yanlışlıkla çekişmeli 112 ada 29 parsel sayılı (eski yeni aynı ada ve parsel) taşınmaz içerisinde tespit edildiğini ileri sürerek 112 ada 29 parsel sayılı taşınmazın 2.120,76 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ve müvekkilleri adına tapuya tesciline yönelik olarak dava açtığı anlaşılmaktadır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ...- Dava konusu 157 ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında uygulama kadastrosuna tabi tutulduğu belirtilmekle çekişmeli taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir şekilde uygulama kadastro paftasının, ...- Uygulama Kadastrosu sırasında, dava konusu 157 ada ... parsel ile komşu ... parsel sayılı taşınmaz hakkında düzenlenen tutanak, ada raporu ve eki krokilerin onaylı örneğinin merciinden getirtilerek dosyasına konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.....2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Somut olayda da; Orman Yönetimi dava konusu parselin eylemli orman olduğu iddiası ile iptal ve tescil isteğiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmış ve davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapılarak ilana çıkartılmış olduğundan, asliye hukuk mahkemesindeki tapu iptal ve tescil davası aynı zamanda orman kadastrosunu itiraz davasına da dönüşmüştür. 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi kadastro mahkemesine, bu davanın sonucuna göre tapu kaydının iptaline ya da iptal edilmemesine karar verme görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Asliye hukuk hahkemesi tapu iptal ve tescil davasını elinde tutarak, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı vermesi ve kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılarak orman kadastrosuna itiraz davasının kesin sonucunu beklemesi, ondan sonra tapu iptal ve tescil davasını esastan karara bağlaması gerekirken her iki dava yönünden görevsizlik kararı vermiştir....

            DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların tapu kaydı, kadastro tutanak örnekleri, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı, teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

            Somut olayda öncelikle tartışılması gereken husus, davanın bölgede 2016 yılında yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğin de mi olduğu yoksa mülkiyet hakkına ilişkin bir tapu iptal ve tescil istemine mi ilişkin olduğudur. Buna göre; her ne kadar mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacının iddiasını ileri sürüş biçimi, dava dilekçesinde açıkça taşınmazın 2016 yılında kadastro çalışmasına tabi tutulduğunu ve tespit sonucu 30.75 m2 olarak tescil edildiğini öne sürmesine ve özellikle Kadastro Müdürlüğü'ne husumet yönelterek dava açılmış olması karşısında istem, uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi isabetsizdir....

            UYAP Entegrasyonu