Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 2. Hukuki Sebep 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun geçici 4.maddesinde maddesinde “ 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile diğer kanunlar gereğince özel kadastrosu yapılan ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hak sahipleri dava açabilirler.” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükümlerine yer verilmiştir. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair ...... Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 13.03.2009 gün ve 114/216 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait 11.000 m2’lik taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edilen 417 ada 18 sayılı parsel içerisinde kaldığını, taşınmazın halen kendisi tarafından kullanıldığını açıklayarak tapu kaydının kısmen iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 09.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.07.2009 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Bilahâre dosya ve içerisindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili, 12.11.2013 tarihli dava dilekçesi ile Direkli Köyünde ikamet eden müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan 163, 1121, 1122, 1123, 1124, 1125, 1126, 1128, 1130 ve 1134 parsel sayılı taşınmazların öncesinde tapulama harici bırakılan yerlerden iken, Direkli Köyü Tüzel Kişiliği tarafından oluşturulan Mera İhtiyaç Komisyonunun 30.06.2001 tarihli ihtiyaç tespit raporu doğrultusunda mera olarak tespitine karar verildiğini ve taşınmazların 20.07.2007 tarihinde mera özel siciline kaydedildiğini, ancak yapılan işlemlerin Mera Kanunu hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkillerinin zilyetliğinde bulunan dava konusu taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı hükümlerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil talep etme haklarının bulunduğunu ileri sürerek mera komisyon kararının iptali ile mera sınırlandırılmasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. II....
İlgili Hukuk 3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar ketmi verese olarak hukuki nitelendirme yapılmış ise de, taşınmazların evveliyatında davalılar adına tapulu olduğu, davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu gözetilerek, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 20/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve Tescil ... ve müşterekleri ile ..., ... mirascıları ... ve müşterekleri ve dahili davalı ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.07.2010 gün ve 27/247 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ..., davalılar ... ve müşterekleri, duruşmasız olarak incelenmesi ise; dahili davalı ... ve davalı ... taraflarından istenilmiş ise de; muhtıraya rağmen pul eksikliği tamamlanmadığından duruşma isteminin reddine karar verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle uyuşmazlık konusu 1161, 1162 ve 1163 parsellerin davalılar üzerindeki tapu kayıtlarının kısmen iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: Mahkemece "Somut olayda davacının tapu iptali ve tescil istemi ile eldeki davayı açtığı,dava konusu taşınmazın davalı T3 tarafından diğer davalı T2'ye devredilmiş olması karşısında davalı T3'nin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı " gerekçesi ile davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, davalı T2 yönünden ise "3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmü yer almaktadır. Söz konusu madde ile tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki nedenlere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2018/424 ESAS 2020/408 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : Çatalca 1....
Mahkemece, davacının dayandığı hukuki sebep göz ardı edilerek TMK.nun 676/3. maddesi gereğince, paylaşımın resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz 11.4.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiş, kadastro tutanağı 24.7.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı dava dilekçesinde açıkça, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kadastro Kanunu bir tasfiye kanunu olup, olayın çözümünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 15. maddelerinin gözönünde bulundurulması gerekirken,hüküm fıkrasında yazılı TMK. nun 676/3. fıkrasına dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanan kişi iddiasını her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir....