Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEPLERE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi nedenlerle açılan tescil isteğine ilişkindir.. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,29.9.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Davacı dava konusu 5131 ada 138 parsel sayılı tapulu taşınmazı; gerek tespitten önceki zilyetliğe dayanarak gerekse tespitten sonraki harici satış sözleşmesinden kaynaklanan hakka tutunarak davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle adına tescilini istemiştir. Davalı tarafın, hükümden sonra mahkemeye sunmuş oldukları ortak imzaların taşıyan 9.2.2010 havale tarihli dilekçeleriyle iş bu davayı kabul şeklinde beyanda bulunmuş iseler de, ortak imzalı dilekçenin usulüne uygun olarak kimlik bilgileri alınıp onaylanmadığı için noksanın tamamlanması amacıyla 27.9.2010 tarih 2010/1463-4339 Esas ve Karar sayılı geri çevirme kararında kimlik bilgilerinin tamamlanması ve bu parselin tapu kaydında “Derviş ......

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2019/247 ESAS, 2019/776 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; 22/a çalışması sonucu ekli renkli krokide 1- 2- 3- 4 harfleri ile gösterilen ve haksız yere hazine arazisi vasfından çıkarılarak nizalı 118 ada 1(950) parsele ve nizalı 101 ada 1699(426) parsele eklenen kısımların tapusunun iptali ile hazine adına tapuya kayıt ve tescilini, bu yerlerin yeniden 118 ada 2(425) parsel sayılı hazine taşınmazına eklenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

      Taraflar arasında görülen davada; Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro sonucu, Gülyalı İlçesi çalışma alanında bulunan 290 ve 291 parsel sayılı taşınmazlar paylı olarak davalılar ... ve müşterekleri adına hükmen tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların kendi zilyetliklerinde olduğunu, her ne kadar taşınmazlar hükmen kesinleşmiş ise de kendilerinin bu davada taraf olmadıklarını, kendileri lehine olağanüstü zamanaşımı koşullarının oluştuğunu belirterek, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Cevap veren davalılar, çekişmeli taşınmazların kendilerine ait tapu kaydı sınırları içerisinde olduğunu, davalıların kendi taşınmazlarında yarıcı olduklarını, hiçbir zaman asli zilyetliklerinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm, Yargıtay 16....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair ...... Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 13.03.2009 gün ve 114/216 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastro çalışmaları sırasında kendisine ait 11.000 m2’lik taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edilen 417 ada 18 sayılı parsel içerisinde kaldığını, taşınmazın halen kendisi tarafından kullanıldığını açıklayarak tapu kaydının kısmen iptali ile adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 25.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 09.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.07.2009 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi ve inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3....

              İlgili Hukuk 3.2.1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar ketmi verese olarak hukuki nitelendirme yapılmış ise de, taşınmazların evveliyatında davalılar adına tapulu olduğu, davanın kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu gözetilerek, bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. VI. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına, 20/04/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. 2. Hukuki Sebep 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesinde “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun geçici 4.maddesinde maddesinde “ 2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile diğer kanunlar gereğince özel kadastrosu yapılan ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hak sahipleri dava açabilirler.” 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükümlerine yer verilmiştir. 3....

                  Mahkemece, davacının dayandığı hukuki sebep göz ardı edilerek TMK.nun 676/3. maddesi gereğince, paylaşımın resmi şekilde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz 11.4.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarla niteliğiyle davalı adına tespit ve tescil edilmiş, kadastro tutanağı 24.7.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı dava dilekçesinde açıkça, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kadastro Kanunu bir tasfiye kanunu olup, olayın çözümünde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 15. maddelerinin gözönünde bulundurulması gerekirken,hüküm fıkrasında yazılı TMK. nun 676/3. fıkrasına dayalı olarak davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanan kişi iddiasını her türlü delille kanıtlama olanağına sahiptir....

                    UYAP Entegrasyonu