WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraf teşkiline ilişkin eksiklikler giderildikten sonra, hem davacıların hem de müdahil davacının davasının ilk karardaki gerekçeler ile reddine karar verilmiş; hükmü, davacılar temyiz etmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde “ Bu tutanakta belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra , kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmü getirilmiştir. Bu hükümle kadastro tutanaklarının kesinleşmesinden sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılması on yıllık süre ile sınırlandırılmıştır. Somut olayda; dava konusu taşınmazların kadastro tespitleri 1959 yılında yapılmış, itiraz edildiğinden 20.3.1981 yılında hükmen kesinleşmiştir. Davacılar, kadastro tespitinden sonra ve kesinleşmesinden önce 7.7.1969 tarihinde resmi şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil istemişlerdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu...Mahallesi çalışma alanında bulunan 187 ada 106, 111, 113, 114, 115, 121 ve 123, 201 ada 31, 32, 33, 34, 35 ve 43 parsel sayılı münferit yüzölçümdeki taşınmazlar tapu kaydı, irsen intikal ve taksim nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, 04.05.2005 tarihinde satın alma nedeniyle 187 ada 106, 113, 201 ada 32 parsel ile 35 parselin 1/3 hissesi davalı ... adına, 187 ada 111, 115 ve 121, 201 ada 31, 34 parsel, 35 parselin 1/3 hissesi ile 43 parselin 1/4 hissesi davalı ... adına, 187 ada 114 ve 123, 201 ada 33 parsel ile 35 parselin 1/3 hissesi davalı ... adına, 201 ada 43 parselin 1/3 hissesi davacı ... adına tescil edilmiştir....

      Bundan ayrı, eldeki dosyada davacılar Kadastro Mahkemesindeki 1955/462 ve 1999/169 Esas sayılı dava dosyalarında vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve müşterek muris Hasan Karamehmet’in davalılar lehine 1964 tarihinde düzenlediği hibe senedinin geçersiz olduğu iddiasına dayanarak tespitten sonraki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunduklarına göre dayanılan hukuki sebebin de farklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kesin hükmün varlığından söz edilemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve Tespit ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri, davaya katılan ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasında mahkemenin görevsizliğine dair Altıntaş Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.12.2006 gün ve 26/118 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davayı katılan ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar, Kadastro Mahkemesine ayrı ayrı verdikleri 26.05.1999 tarihli dava dilekçeleri ile dava konusu taşınmazları davalılardan satın ve devir aldıklarını ileri sürerek, davalılar adına yapılan tespitlerin iptaline ve taşınmazların adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 39 parsel sayılı 372,49 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ... ve ..., tespitten sonra kayden satın aldıkları 105 ada 40 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kadastro tespiti sırasında 105 ada 39 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakıldığını öne sürerek, iddialarına konu kısmın tapu kaydının iptali ile maliki oldukları 105 ada 40 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi suretiyle adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.02.2011 gününde verilen dilekçe ile mera kaydının iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddine dair verilen 11.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı köy tüzel kişiliği temsilcisi mera olarak sınırlandırılan 172 ve 173 parsel sayılı taşınazların üzerinde köye ait sondaj kuyusu, su deposu ve isale hattı bulunduğunu, tarla vasfı ile köye ait olduğunu ileri sürerek mera kaydının iptali ile tarla olarak adına tescilini istemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/210 Esas 2022/383 Karar sayılı karar ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." hükümlerini düzenlemektedir. On yıllık süre kamu düzenine ilişkin olup, hak düşürücü niteliktedir ve olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin geçmesi, işin esasının incelenmesini önler. Hak düşürücü süre tüm def’i ve itirazlardan önce göz önünde bulundurulur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Dava, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacılar ... çocukları ... ve ... 01.07.2013 tarihli dava dilekçesi ile kadastro sırasında 1592 parsel sayılı taşınmazın adlarına tespit ve tescil edildiği halde, taşınmaz üzerinde bulunan ve 100 yılı aşkındır kullanılan evlerinin yanlış ölçüm sonucu 1591 parselde kaldığını bu parselin satışı nedeniyle öğrendiklerini bildirerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 1591 parsel sayılı taşınmazın uzman bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde 4706 sayılı ve 2886 sayılı yasalar uyarınca davacı yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de mahkemenin kabul ve değerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, 1959 tarihinde yapılan kadastro tespitinden sonraki 14.12.1971 tarihli sözleşme ile haricen satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Tespitten önceki nedene dayanılmamaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/9680-2014/8819 sayılı kararı ile Dairemize aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla, dosyanın temyiz incelemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 09.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu