WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.09.2006 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_ Dava, kooperatif ortaklık devir senedine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 28.06.2005 tarihli sözleşmeye dayanılarak E-1 Blok, ... kat, 2 numaralı dükkana ait 1/2 payın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmazın hüküm tarihinden sonra da olsa tapuda dava dışı ... ve ...’ye satıldığı görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının açılmamış sayılmasına dair ... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 26.02.2010 gün ve 650/195 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde 30.3.1981 tarihli harici satış senedine dayalı olarak dava konusu 981 parselin tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili ile ... davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 01.06.2010 gün ve 53/593 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... vekilleri duruşmasız olarak incelenmesi ise diğer davalılar ... ve müşterekleri vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.11.2010 Salı günü tayin edileek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı ... bizzat ve vekilleri Avukat ... ile Avukat ... ve karşı taraftan davacı ... bizzat ve vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi....

          Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün bulunmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, taşınmaz hakkındaki kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi...

            VE DİĞERLERİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro tespiti sırasında... Köyü çalışma alanında bulunan 163 parsel sayılı 5.720,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalıların miras bırakanı ... adına tespit edilmiştir....

              Mahkemece yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve adına tescili davasının reddine, tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, 53.113,30 TL bina değeri ile 4.000,00 TL ağaç değeri olmak üzere 57.613,30 TL nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili ile davalı ... mirasçıları, davalı ..., ... mirasçıları ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının tespitten önceki satın almaya dayalı olarak dava açmış olmasına ve çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 1988 tarihi ile eldeki davanın açıldığı 12.05.2012 tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunmasına göre, davacı vekilinin tapu iptali ve tescil istemine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan ve kararın 1. bendinde geçen “tapu iptali ve...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ...'ın 336 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle oğlu olan davalı ...'ye devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescile, aksi durumda ise tüm mirasçılar adına tecile karar verilmesini istemişlerdir Davalı, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları neticesinde adına tescil edildiğini, önceki tarihlerde mirasbırakan babasına, eşine ait bilezikleri borç olarak verdiğini ancak babasının borcuna karşılık ödeme yapamadığını, bu sebeple de mirasbırakanın kadastro çalışmaları sırasında taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesince, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "......

                  Bir kısım dahili davalılar vekili Av. ... cevap dilekçesinde; talep edilen alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenlerle zamanaşımından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki zamanında böyle bir satış yapılmadığını, asıl olanın tapu kayıtları olduğunu ve buna itibar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Dava, tapulu taşınmazı haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde denkleştirici adalet hükümleri gereğince tazminat taleplerine ilişkindir....

                    Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı, tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların da aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği; bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2016 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde...

                      UYAP Entegrasyonu