Mahkemece, davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, bu maddeden istifade edebilmek için tapu dışı sözleşmenin tespitten önce yapılması gerektiği, davacının dayandığı senedin tespitten sonra yapıldığı, bu kapsamda anılan yasa hükmünün uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında, açıkça kadastro öncesi nedene dayandığını bildirmiş olup, her ne kadar dosyaya tarihi itibariyle tespit sonrası yapıldığı anlaşılan adi yazılı bir sözleşme sunmuş ise de, bu sözleşmeyi taşınmazı kadastrodan sonra davalıdan satın aldığını ileri sürmek için değil, taşınmazın kadastro öncesinde de kendisine ait olduğunu davalının da kabul ettiğini göstermek amacıyla sunduğunu bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Isparta 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 21/09/2021 tarihli 2020/53 Esas 2021/229 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar, mirasbırakan babaları...’ın 2 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 2, 3, 4 ve 5 numaralı bağımsız bölümlerini 5/11/1993 tarihinde satış göstermek suretiyle davalı oğlu ...’ya devrettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. II....
Noterliği'nin 03.07.1974 tarihli "Gayrimenkul zilyetliğinin satış teslim ve tesellümüne ait senet" ile Niyazi Zar ve ...’dan dava konusu yeri satın aldığını, satış tarihinden beri kullandıklarını ve kadastro tespitinde 91 parsel olarak kaydedilen taşınmazın tapusunun iptali ile murisin mirasçıları adına tescilini istemiştir. II. CEVAP Bir kısım davalılar, zamanaşımının geçtiğini, dava konusu yerin vergilerini kendilerinin ödediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 21.06.2016 tarihli ve 2014/338 Esas, 2016/142 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davanın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak açıldığı ve 3402 sayılı Yasa'nın 12 nci maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:13.04.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayanılarak açılan kadastro çalışmalarında davalılar adına oluşan tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tespitten sonraki satın almaya dayalı tapu sicilindeki kullanım şerhinin düzeltilmesine yönelik olduğuna göre Asliye Hukuk Mahkemesince verilen hükmün temyizen incelemesi görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptal ve tescil davasına ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; davacı ...’ın, davalı kardeşi ... ve oğulları adına kadastro yoluyla tescil edilmiş olan taşınmazlar ile ilgili tarafların tescil sonrasında haricen anlaşmalarına rağmen davalı ...'un anlaşma edimini yerine getirmediğini açıklayarak kadastro öncesi hukuki sebep olan miras hakkına dayanarak miras payı oranında dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescil talebinde bulunduğu, davacının ve davalı ...'un muris babalarının kadastro öncesi 1973 yılında ölmüş olduğu, davacının Türk Medeni Kanunu'nun 676. maddesinde yazılı miras taksim sözleşmesine dayalı bir talepte bulunmadığı, talebinin kadastro öncesi sebebe dayanmakta olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu Atatürk Mahallesi 219 ada 1 ve 220 ada 3 parsel sayılı 2544 ve 11442 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı ve mahkeme kararına dayanılarak, tamamı 8 pay kabul edilmek suretiyle 1 payı davacı ... ve 7 payı davalı ... adına olmak üzere tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... anlaşma ve ifraz krokisine dayanarak, çekişmeli taşınmazların bir bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu Atatürk Mahallesi 219 ada 1 ve 220 ada 3 parsel sayılı 2544 ve 11442 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı ve mahkeme kararına dayanılarak, tamamı 8 pay kabul edilmek suretiyle 1 payı davacı ... ve 7 payı davalı ... adına olmak üzere tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... anlaşma ve ifraz krokisine dayanarak, çekişmeli taşınmazların bir bölümünün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, çekişmeli 510 ada 11 (eski:1193) parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 1979 yılından sonra 14.07.1997 tarihinde düzenlenen zilyetlik devir senedine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olmakla Yargıtay Başkanlar Kurulunun 2013/1 sayılı kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, dava dosyasının 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından 29.04.2013 tarih, 2013/8042-6275 sayılı kararı ile Dairemize gönderildiği anlaşılmakla, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.05.2012 gün ve 32/46 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu 145 ada 100 parsel üzerindeki davalı ... payını 10.08.1988 tarihli satış senediyle satın ve devraldığını, satış bedelinin ödenmesine karşılık davalının tapuda devir yapmaya yanaşmadığını açıklayarak davalı üzerindeki payın iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, satışın resmi şekilde yapılmadığını, geçersiz sözleşmeye dayanılarak dava açılamayacağını, taşınmazın hükmen davalı adına tescil edildiğini, zilyetliğin davalıda olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....