Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis, tazminat, birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanarak ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali, tapu iptali ve miras payı oranında tescil, tazminat isteklerine ilişkin olup ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı asıl davanın tefrikine karar verilerek ayrı esasa kaydedilmiştir. Davacılar ... ve ..., mirasbırakan anneleri ...'un erkek evladını kayırmak ve kız çocuklarını mirastan mahrum etmek amacıyla ...'daki dava konusu 5974 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamı ile Isparta'daki iki adet taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya vermeyi vaadettiğini ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, 22.09.2011 tanzim tarihli adi yazılı sözleşmenin feshinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,08,09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.08.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, aynı zamanda arsa sahibi olan yüklenicinin 20.02.2006 tarihinde yaptığı temlik işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davacının sözleşmeyle kararlaştırılan edimleri yerine getirmediğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 20.02.2006 tarihli sözleşmenin konusu 1371 ada 2 sayılı parselde yaptırılan çok işlevli ticaret merkezindeki 380 numaralı tezgah satımıdır....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tazminat istemine ilişkin davada ... 5. Tüketici ile Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı yükleniciden yazılı sözleşme ile satın aldığı konut için tapu iptali tescil ve tazminat talep etmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, hata hile hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali, veya tazminat isteklerine ilişkin olup, mahkemece tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından bu yöne hasren temyiz edilmiştir....
Yukarıda içeriği açıklanan 1987/2 sayılı İBK içeriğine göre ferağ icbar için teslim şartının gerçekleşmesi gerektiği, bu haliyle sözleşmenin ifa olanağı kalmadığından mülkiyetin nakline yasal olanak bulunmadığı anlaşılmakla yerel mahkemenin davacının tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin karar gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davacı vekilinin tapu iptali ve tescil isteminin reddine ilişkin karara yönelik istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yapsatçıdan temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil; ikinci kademede tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan redine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
ve tarafımıza süre verilmesi halinde davacıya satışı yapılan yerde ve miktarda bir arsa tahsisinin yapılacağı bildirilmiş ise de mahkemece taleplerinin de kabul edilmediğini, yukarıda arz ve izah edildiği üzere, istinaf taleplerinin kabulü ile mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, yeniden yapılan imar uygulaması sonucunda sözleşmenin ifası mümkün hale geldiğinden tarafımıza sözleşmenin aynen ifası için süre verilmesini, aksi halde mahkemenizce bilirkişi incelemesi yaptırılarak, görevlendirilecek gayrimenkul değerleme uzmanı olan bir bilirkişi tarafından yeniden rapor tanzimi ile Yargıtay kararına uygun olarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının devir ve temlikinde ifasının imkânsız hale geldiği, satış tarihi olan 15.11.2017 tarihindeki rayiç değerinin tespit edilmesini ve buna göre karar verilmesini talep etmiştir....
Belirtilen bu ilke, Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki sicile iyiniyete dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde açıklanmış, aynı ilke tamamlayıcı madde olan m.1024’de “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır. Bu saptamaya göre, kayda sonradan malik olan davalı ...’ın iyiniyetli veya kötüniyetli olup olmadığının yeterli biçimde araştırılması gerekmektedir. Her ne kadar, davalı ...’ın kötüniyetli malik olup olmadığı konusunda davacı tanık deliline dayanmış ve savunmasında belirtildiği şekilde bir benzinlikteki kendisi ve eşine ait payın 15.02.2010 tarihinde davalı ...’e devredildiği, ancak bundan kısa bir süre sonra davalı ...’ın aynı hisseleri iade ettiği ticaret sicilindeki hareketten görülmektedir....