WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamından, davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olup, bu aşamada mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesindeki “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit (bu kavram içine daha önce arazi kadastrosu yapılan ve yapılmayan tüm taşınmazların girdiğinin kabulü gerekir) taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tespiti, orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılan orman kadastrosuna, davacı ......

    Yönetimi vekili de 18/02/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten reddine, diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilan edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

      Dava, Hazine yönünden taşınmazın tapu kaydının iptali ile mera olarak özel siciline kaydedilmesi, müdahil Orman Yönetimi yönünden ise tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili istemine ilişkindir. Kayalıoğlu Beldesinde dava devam ederken 6831 sayılı Kanun kapsamında orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulama çalışmalarına 26.09.2001 tarihinde başlanmış, eldeki dava nedeniyle kesinleşmemiştir. Kayalıoğlu Köyünde arazi kadastrosu 1959 yılında 766 sayılı Tapulama Kanunu gereğince yapılmış ve davalı parsel mera olarak sınırlandırılmıştır. Dosya kapsamından, davanın 09/06/199 tarihinde açıldığı ve yörede dava tarihinden sonra 26/09/2001 tarihinde başlayan orman kadastro ve 2/B madde uygulama çalışmaları nedeniyle davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüştüğü anlaşılmaktadır. Orman kadastrosuna itiraz davalarında davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir....

        Hukuk Dairesinin 22/03/2010 tarih ve 2010/ 630- 3598 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “ davanın; orman kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu, mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı açıklandıktan sonra, mahkemece işin esasına girilerek, yöntemine uygun biçimde orman araştırması yapılıp taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi ve orman kadastrosuna itiraz davalarına bakan kadastro mahkemelerinin orman sınırı içinde kalan taşınmazların tapu kaydını iptal etme yetkisinin bulunmadığının düşünülmesi..." gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmiştir....

          Yönetimi vekili de 15/04/2013 tarihli karşı dava dilekçesi ile kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, Hazine aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının husumetten; diğer davalılar aleyhine açılan orman kadastrosuna itiraz davasının esastan reddine, karşı tapu iptali tescil davasının tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı - karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1949 yılında keşinleşen orman kadastrosu, 25/12/2012 tarihinde ilân edilip kesinleşen, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanların kadastrosu ve sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1955 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, orman kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz ile tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi 20.04.2012 günlü dilekçesiyle, tapuda davalı adına kayıtlı .... Köyü 463 sayılı parselin ekli krokide gösterilen 884 m² bölümün eski tarihli haritalarda orman olarak nitelendirildiği iddiasıyla, bu bölümün tapu kaydının iptali ve davalının elatmasının önlenmesini istemiş, .......

              Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 10 yıllık süre içerisinde açılan orman kadastrosuna itiraz ve tapu iptali tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 05/10/2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki yenileme kadastrosuna itiraz ve tapu iptali-tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ... Köyü 204 parsel sayılı taşınmaz, yörede 1954 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 21300 m2 palamutlu tarla niteliği ile Şubat 321 tarih 7 nolu tapu kaydı ve 2465 nolu vergi kaydı uygulanmak suretiyle ... adına tesbit ve tapuya tescil edilmiştir....

                  Köyünde orman kadastrosunun 02.03.2004 tarihinde ilan edilerek kesinleştiği, çekişmeli taşınmazın 101 ada 2017 sayılı kesinleşen orman parseli içinde kaldığı, orman kadastrosu kesinleştiğinden kadastro mahkemesinde dava açılamayacağı, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak 10 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş , hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 02.03.2004 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması vardır....

                    Dava, yenileme kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 28.05.1971 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu vardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 2859 Sayılı Yasa gereğince yapılan çalışmaların sadece teknik çalışmaları kapsadığı, mülkiyete yönelik hakların inceleme konusu yapılamayacağı, taşınmazın önceki sınırlarında değişiklik yapılmadığı, parsel alanındaki farklılığın hesaplama yönteminden kaynaklandığı, malik tayininin tapu iptali ve tescil davasına konu olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve uzman bilirkişi raporlarına göre çekişmeli taşınmazın yörede 1971 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı, yapılan teknik çalışmalarda bir hata bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak; açılan bu dava tapu kaydının iptali ile tescil istemini de içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu