"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalı aleyhine 06.09.2010 gününde verilen dilekçe ile taşkın inşaat sebebiyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 551 parsel sayılı taşınmazına yapmış oldukları ev ahır ve samanlığın 184 m2 kısmının davalıya ait 552 parsel sayılı taşınmazın içinde kaldığını belirterek bu kısmın tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davacılar yeni malike karşı Türk Medeni Kanununun 725. maddesine göre talepte bulunamayacağından husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir....
DELİLLER: Tapu Kaydı, Adli tıp ve jandarma kriminal incelemeleri, 05/12/2000 tarihli sözleşme vs. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, tapulu taşınmazın harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil, terditli olarak TMK 725.maddesi gereğince taşkın inşaat nedenine dayalı temliken tescil istemlerine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 706. Maddesi, Türk Borçlar Kanununun 237. ve 2644 sayılı Yasanın 26. maddeleri gereğince tapu dışı yapılan satışlara geçerlilik tanınmasına olanak yoktur. Bu bakımdan harici satış sözleşmesinin tarafları arasında mülkiyete ilişkin hak doğurması mümkün değildir....
Söz konusu ana taşınmaz 5.000 metre kareden büyük olduğunu, mahkeme iyi niyetimizi hiçe sayarak karar verdiğini, bu durumda müvekkilime ait ev yine var olacak ve davalılar tarafından kullanılacağını, yıkılması söz konusu olmayacağını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Tokat 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/105 esas, 2022/210 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil (başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil (başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01.12.2020 NUMARASI : 2019/666 Esas - 2020/518 Karar DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.12.2020 tarih ve 2019/666 Esas, 2020/518 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından Manisa ili Akhisar İlçesi Ballıca Mahallesi 550 parsel sayılı taşınmazına, aynı yer 551 parsel sayılı taşınmaz malikleri olan müvekkillerinin yaptığı bir kısım yapıların 84,63 m2 tecavüzlü olduğu gerekçesi ile Akhisar 2....
Öte yandan, kabule göre de; davalının ........2009 havale tarihli dilekçesi ile taşkın kısmın adına tescili için tapu iptal ve tescil talepli dava açacağını bildirdiği, fakat yargılama sırasında dava açmadığı gibi savunma yoluyla açıkca temliken tescil isteğinde de bulunmadığı halde mahkemece, davalının temliken tescil yönünde bir isteğinin olduğu kabul edilerek taşkın kısmın davalı adına tesciline karar verilmiş olması da isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün değilse binanın davacıya ait olduğunun kütüğe işlenerek hisseli olarak tescil, birleştirilen davada imar uygulaması ile taşkın kısmının men ve kal'i ile ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı- karşı davalı ... tarafından istenilmekle tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı- karşı davalı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açamadıklarını, bina maliki olarak müvekkillerinin de ortaklığın giderilmesi davası açmaları mümkün iken bu hakkın ortadan kaldırıldığını, öte yandan bina maliki şerhinin usûlsüz olarak silindiği ve müvekkillerine ait olan binanın terkin sonrasında bedeli ödenmeksizin yıkılarak yerine başka bina yapılmış olmasından doğan zararın da tazmini gerektiği, müvekkillerinin binadan yararlanma haklarının elinden alındığını, bu şekilde 16 dairelik bir kayıp oluştuğunu, davalının bu zararı tazmin etmek zorunda olduğunu, faiz taleplerinin ilk dava tarihinden itibaren olduğunu belirterek TMK'nın 1007. uyarınca Tapu Müdürlüğünün yaptığı usûlsüz işlemler neticesinde irtifak tesisi öncesinde bahçeli kagir bina vasıflı taşınmazın bina maliki olan davacıların murisinin haklarının zayiinden oluşan toplam 16 dairenin dava tarihindeki değeri hesaplanarak en az 7.000.000....
taşan kısmın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.09.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise taşınmaz üzerindeki bina için davacılarca davalıya ödenen 75.000 Euro karşılığı 140.250,00 YTL ödemenin istirdatına ilişkindir. Mahkemece inanç sözleşmesi ispatlanamadığından ve davalı yemini nedeni ile tescil isteminin reddine, davalının tazminata ilişkin istem yönünden kabulü beyanı nedeni ile de tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanununun 718.maddesine göre, arazi mülkiyeti kapsamına yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Dolayısıyla, yıkımı dava konusu yapılan binada davada taraf olmayan kayıt malikinin de hakkı bulunmaktadır. Kaldı ki, davalı adına tescil edilen taşınmaz bölümlerinde de dava dışı paylı malik ...’nın Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkı vardır. Gerek yıkımı dava konusu edilen bina sebebiyle gerekse tapu maliki olması nedeniyle HUMK'nun 73.maddesi gereğince malik ...’nın taraf olması sağlanarak iddia ve savunması tespit edilmeden aleyhine hüküm tesisi doğru değildir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ. Yargıtay Cumhuriyet Savcılığının HUMK'nun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteminin kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, ve gereği yapılmak üzere karardan bir örneğin ve dosyanın Yargıtay Başsavcılığına gönderilmesine, 11.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....