Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, aynı zamanda kardeş olan davacı ..., davalı ... ve dava dışı ...'in murislerinden kalan taşınmazlar yönünden 1990 yılında kendi aralarında adi yazılı şekilde miras taksim sözleşmesi yaptıklarını, 1997 yılında ...'in vefat ettiğini, yazılı taksime göre yarı yarıya davalı ... ve dava dışı ... adına kayıtlı olması gereken taşınmazların tamamının 2007 yılında yapılan kadastro çalışmasında davalı ... adına tescil edildiğini, davacının ...'...

    Davacı ... ve arkadaşları çekişmeli taşınmazların muris ...’den intikal ettiği iddiasına dayanarak miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmışlardır....

      payının düzeltilmesini, davalı adına fazladan tescil edilen payın iptali ile adına tescilini istemiştir....

        in mirasçılarından ..., ... , ... ve ... vermiş oldukları beyanlarında 108 parselin yapmış oldukları taksim sonucunda kardeşleri ... ve ... 'e kaldığını belirtmişlerdir. Bu arada itiraz eden üçüncü şahıslar itirazlarından vazgeçmiş ve bilahare tutanak Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderilerek, 108 parsel 13.6.1986 da ... adına tescil edilmiş ve kesinleşmiştir. Bundan sonra ... mirasçılarından ... (mirasçıları) açmış oldukları 2.Asliye Hukuk Mahkemesi 1986/267 E. 95/213 K. sayılı dosyada diğer mirasçıların Tapulama Mahkemesinde taksim hususunda vermiş oldukları beyana dayanarak 108 parselin ... ve ... adına tescilini istemiştir. Yargılama sonunda taşınmazın 720/2880 payının taksime uygun olarak ... mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, ancak ... 'in tescil konusunda bir davası bulunmadığından onlara taksim sonucu düşmesi gereken payın aynen mirasçılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ve tapu bu şekilde hükmen oluşmuştur. Davacılar, ... mirasçıları ... ve ...'...

          Şerh bu hakkı güçlendirir ve herkese karşı ileri sürülebilir hale getirir. Hakkın tapuya şerh edilmesi mal sahibinin taşınmazını satmasını engellemez. Önalım sözleşmesi tapu siciline tescil edildikten sonra mal sahibi taşınmazını üçüncü kişiye satarsa o takdirde alacaklı üçüncü kişi hakkında da önalım hakkını kullanabilir. Olayımıza gelince: dava konusu edilen Kemankeş Mahallesi 14 ve 75 No’lu parseldeki 120 / 960’şar pay başlangıçta miras bırakan Nurettin Mümtaz Mümtas adına kayıtlı iken 22.6.2000 tarihinde ölümünden sonra bir araya gelen mirasçı çocukları, davacı ... Mümtas ve satıcı paydaşlar ... ve ... Beşiktaş 6 Noterliği’nce düzenlenen miras taksim sözleşmesi ile 14 ve 75 No’lu parseldeki payları 60 / 960 pay davacıya, 30 / 960’şar pay diğer kardeşlere kalacak şekilde taksim etmişlerdir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/08/2014 gününde verilen dilekçe ile miras sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras taksim sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili; muris ... mirasçıları tarafından 19.02.2014 tarih ve 1506 sayılı miras taksim sözleşmesi yapıldığını, ancak bu sözleşme uyarınca mirasçılardan Suriye uyruklu ...'e hiç bir taşınmazın verilmediğinin anlaşıldığını, mirasçılar arasında yasal paylaşım yapılması halinde ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı annesi ile ortak mirasbırakanları ...’un mirasını paylaşmak üzere davalının kendisine hile ile birtakım belgeler imzalattırdığını, daha sonra bu belgeler ile tapuya giderek miras taksimi yaptığını ancak yapılan taksimin miras paylarına uygun olmadığını ileri sürerek 173,174,175, 19, 381, 390, 391, 392 ve 395 parsel sayılı taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, hak düşürücü sürenin dolduğunu, davacı ile anlaşarak tapu memuru önünde miras taksim sözleşmesi yaptıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'...

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2020 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Miras Taksim Sözleşmesine Dayalı Tapu İptali ve Tescil KARAR : İzmir 20....

                Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/08/2017 tarihinde verilen dilekçeyle miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08/06/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi bir kısım davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf talebinin süre yönünden reddine dair verilen kararın bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. K A R A R Dava, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 12 Ada 6 parsel sayılı taşınmazı mirasçıların aralarında yaptıkları yazılı taksim sözleşmesi ile kendisine devrettiklerini, ev yapmak suretiyle kullandığı bu yerin halen zilyedi olduğunu, davalı ...’nın 14-15 yıl önce miras payını ayıracağını söyleyip, kandırarak kendisinden imza alıp taşınmazı önce kendi adına tescil ettirdiğini, 2004 yılında da oğlu olan diğer davalı İsmail’e satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazın hile ile elinden alındığını, satışın muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, hakdüşürücü süre nedeniyle davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle ifraz mümkün olmadığından pay oranında tapu iptal ve tescile karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu