Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 2859 Sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Yasaya göre yapılan çalışmalarda ... Köyü (Eski 1467 parsel 3640 m2) ... 176 ada 5 parsel sayılı 3629.96 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdide dayalı açılan tapu iptali tescil istemine ilişkindir....

    Buna göre, Kanunun 9. maddesi hükümlerinin, ......... tarafından, taşınmazın 2/B alanında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davaları bakımından uygulanması sözkonusu değildir. Dolayısıyla bu tür davalarda; yargılama sırasında, ......... davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmez veya vazgeçmeyeceğini bildirir ve tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmemiş olursa, “.........nin davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına” karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece davanın kabulü yönündeki karar yapılan Kanun değişikliği nedeniyle usûl ve kanuna aykırı olup, bozulması gerekmiştir.] denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 6292 sayılı Kanun gereğince ........... .........sinin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ......... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... Köyü 559 parsel sayılı 9450 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, davalı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açmıştır. Hazine aynı iddia ile davaya müdahil olmuştur. Mahkemece davanın kabulüne, tapu kaydının iptaline, dava konusu parselin B=3546 m2'lik bölümünün orman niteliği ile, A=5904 m2'lik bölümün kayıt maliki davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından yargılama giderlerine yönelik, Hazine tarafından esastan temyiz edilmiştir....

        (Orman ve Su İşleri Bakanlığı), Orman Genel Müdürlüğü ve hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler tarafından itiraz edilmediğinden işlemin kesinleştiği yerler halî hazır vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edileceğine ve yine orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışı hakkındaki 6292 sayılı Kanunun 3/6 maddesi gereğince 2/B alanları bu Kanun kapsamında değerlendirilmek üzere Maliye Bakanlığının tasarrufuna geçeceği öngörüldüğüne göre, bu nitelikteki yerler için oluşturulan tapu kayıtlarının iptali veya Hazine adına tapuya tescili için açılacak davaların Hazine tarafından açılması gerekir. Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) dava açma yetkisi ve aktif dava ehliyeti yoktur....

          Hazine, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla davaya müdahil olmuştur. Kadastro mahkemesince yenilemede hata bulunmadığı ve davanın mülkiyete ilişkin olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, asliye hukuk mahkemesince davanın reddi yolunda hüküm kurulmuş; hüküm davacı Orman Yönetimi vekili ile müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi gereğince 1990 yılında yapılan ve 1993 tarihinde genel arazi kadastrosu ile birlikte ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

            Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2006 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmış, 05.04.2007 günü ilân edilerek kesinleşmiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde çekişmeli taşınmazın eski tarihli belgelerden orman sayılan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı kabul edilerek, davacı Hazinenin tescil talebinin reddiyle, taşınmazın orman niteliğiyle sınırlandırılmasına karar verilmiş ise de, kabul edilen gerekçeye göre kurulan hüküm doğru değildir. Şöyle ki, dava ... tarafından çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla açılmış, mahkemece yapılan yargılama sonucunda ise çekişmeli taşınmazın orman olduğu belirlenmiştir. Artık belirlenen bu niteliğe göre mahkemece tescil hükmü kurmak gerekirken, 6831 sayılı Orman Kanuna göre yapılan orman tahdidine itiraz varmış gibi çekişmeli taşınmazın orman olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır....

              Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "davacı Bakanlık adına Hazine vekili tarafından açılan davada, davalılar adına kayıtlı 118 ada 45 sayılı parselin orman sayılan yer olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali istenmiş ve mahkemece, davanın kabulüne karar verilmişse de, 3234 sayılı Yasaya göre ormanların geliştirilmesi ve korunması Orman Genel Müdürlüğünün görevi olup, orman savı ile açılacak davalarda aktif dava ehliyetinin Orman Genel Müdürlüğüne veya mülk sahibi Hazineye ait olduğu, be nedenle davanın husumetten reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptali tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇAMELİ SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, Hazine tarafından taşınmazın orman niteliği ile tescil edilmiş bulunan tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescili istemine ilişkin olmakla Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 10.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, 20. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Hazine tarafından açılan bu tapu iptali ve tescil davalarında davalı tapu sahiplerinin muhtesatla ilgili bir talepleri olmamıştır. Somut olayda; H.Y.U.Y.'nın 455. maddesi gereğince hükmün tavzihini gerektirir bir konu bulunmamaktadır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar Arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ... köyü 132 ada 3 parsel sayılı 776.675 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı, bu taşınmaza bitişik olan 132 ada 85 sayılı parselin, Mart 1966 tarih 63 sayılı tapu kaydı ile adına tespit edildiğini, ancak aynı tapu kaydı kapsamında kalan yaklaşık 35 dönümlük yerin orman parseli içinde bırakıldığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescili iddiasıyla dava açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu