WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şarköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davacının talebini kadastro önceki hukuki sebebe dayalı olduğu ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Davacının talebi, davacı vekilinin dava dilekçesinde ki ve duruşmada ki beyanlarından, 6292 sayılı Yasa gereği davalılara satışı yapılan taşınmazın satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kadastro öncesi hukuki sebebe dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak nitelendirilmesi hatalı olmuştur....

Az yukarıda yer verildiği üzere eldeki davada uyuşmazlığı doğuran asıl sebep ve davacılarca ilk talep konusu yapılan tapu iptal ve tescil talebi kadastro öncesi sebebe dayanmaktadır. Dava konusu asıl uyuşmazlığın, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin olduğu, inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararının 4. Hukuk Dairesi işbölümünün 36. maddesinde yer alan "Kadastro öncesi nedenlere(zilyetlik,kamu orta malı iddiası dahil)dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu m. 12) tapu iptal ve tescil davaları" ibaresi gereğince incelemenin 4. Hukuk Dairesine ait olduğu, Dairemize ait olmadığı anlaşılmakla Aidiyet (Gönderme) kararı verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. 6100 sayılı HMK'nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda dosyanın Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi sebebe dayalı olarak açılan kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 21.02.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 24/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, dava tespit öncesi ve sonrası kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenine dayalı iddia ve tescile ilişkindir. Çekişme konusu 1444 parselin öncesi olan 881 parsel 17.02.1965 tarihinde yapılan tapulamada Hazine adına tespit edilmiş olup, 12.12.1972 tarihinde kesinleşerek tescil edilmiştir. Tespit öncesi neden için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü süre tüm itiraz ve def'ilerden önce olup, resen göz önünde bulundurulur. Bu nedenle, tespit öncesi iptal ve tescil isteği yönünden hak düşürücü sürenin geçmiş olması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş olması gerekir. Davacının kadastro sonrası zilyetlik hukuki nedenine dayalı iptal ve tescil isteğine gelince, tapu siciline kayıtlı taşınmazların zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Başka bir anlatımla, tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetliğin mülkiyetin kazanılması bakımından hukuki değeri yoktur....

      Belediyesi adına kayıtlı 1913 ada 5 sayılı parsel ve 9572 ada 7 sayılı parsel iken davacıların murisleri ...’e 09.07.1985 tarihli tapu tahsis belgesi ile 208 m2 yerin tahsis edildiği dosya içerisindeki tapu kayıtları ve tapu tahsis belgesinden açıkça anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi gereğince; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Davaya konu olayda davacı kadastro tespitinden önceki bir sebebe dayanmadığından davanın Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddi doğru değildir....

        DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... köyünde kain 429 parsel (Yenileme sonrası 102 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edildiğini, tespit ve tescilin kısmen yanlış olduğunu, davacının ise Kiğı Sulh Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescil davası açarak 428 nolu parseli tapuda kendi adına tescil ettirdiğini, dava konusu 429 parsel sayılı taşınmazın 428 nolu parsel hizasından yola kadar olan bölümünün yaklaşık 100 yıldır davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla davacı ve babası tarafından kullanıldığını, babasından da davacıya kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ve davacı adına tescilini talep etmiştir. II....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, ... Köyü 101 ada 84 parselin orman niteliği ile tespit ve tescil edildiği, ancak yaklaşık 70 dönümlük kısmında kendilerinin zilyet olduğu iddiasıyla, bu bölümün tapu kaydının iptalini ve adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 29.09.1992 tarihinde kesinleşmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... Narin ile ..., Köyü Tüzel Kişiliği ve dahili davalı kayyım ... Defterdarı Hidayet Mat aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen ........2009 gün ve 119/455 sayılı hükmün Yarıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili ve dahili davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: ... A R A R Davacı vekili, dava konusu 407 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları öncesinden beri vekil edeninin miras bırakanlarından intikalen ve taksimen zilyetliğinde bulunduğunu, gerek kadastro tespitinin hatalı olması, gerekse de tapu malikinin kim olduğunun anlaşılamaması nedenine dayanılarak TMK.nun 713/... maddesine göre ölü ... mirasçıları üzerindeki tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

              Tutanakların kesinleşmesiyle kadastro da kesinleşmiştir. Kesinleşme üzerine ise artık Kadastro Kanunu 12/3'te yazılı hak düşürücü süre işlemeye başlamıştır. Dava konusu parseller bakımından 2/B uygulamaları sonucunda ifraz yapılması ve geriye kalan parsellerin de bu kez başkaca ve daha çok parsel sayısıyla tespit görmüş olması da davanın niteliği hakkında ulaşılan kanaati değiştirmemiştir. Kaldı ki; 2/B uygulamasına itirazda tartışma konusu olan eldeki davadaki gibi mülkiyet değil kullanım hususudur. Birer tasfiye kanunu olan Tapulama/Kadastro Kanunlarında, tapulama ve kadastro yoluyla oluşan kayıtlara karşı açılacak düzeltim/tapu iptali ve tescil davaları için dava açma süresi öngörülmüştür. Eldeki davada olduğu gibi kadastro tespitlerinin kesinleşmesinden sonra kadastro öncesi nedenlere dayanılarak 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılan tapu iptali ve tescil davalarında ise görevli mahkeme artık genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                adına tespit ve 1985 tarihinde tescil edilen çekişmeli taşınmaza ait kaydın TMK'nın 713/2. fıkrasında yer alan hukuki sebebe dayalı olarak TMK'nın 713/1 ve 2. fıkraları gereğince hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Bir başka ifade ile; davanın 4721 sayılı Medeni Kanun'un 713/2. maddesi hükmüne dayalı olarak açıldığı, davacılar tarafından esasen açıkça kadastro sonrası sebebe dayanıldığı anlaşılmakta olup 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinin somut olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu