Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro tespitinden önceki hukuki sebebe dayalı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kadastro sonucu Gölpazarı ilçesi, İstiklal Mahallesi çalışma alanında bulunan 16 ada 1 parsel sayılı 797 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve vergi kaydı nedeniyle eşit paylarla Hasan Ünlü ve ... adına tespit ve 22.10.1985 tarihinde tescil edilmiş, daha sonra satın alma nedeniyle ... adına tescil edilmiştir 3402 sayılı Kanun'un 12/3. maddesinde; "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz" hükmü düzenlenmiştir. 6.3.Değerlendirme Dosya içeriğine, toplanan delillere göre, hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. V....

    Belediye Başkanlığı’nı taraf göstermek suretiyle tescil davası açtığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.02.1968 tarih 1967/82-1968/13 Esas-Karar sayılı ilamı ile taşınmazların adına tesciline karar verildiği, taşınmazların 16.11.1968 tarih 81 ve 82 sayılı tapular ile davacı...adına ayrıca tescil edildiği, davacı...mirasçılarının, 1968 yılında aldıkları 16.11.1968 tarih 81 ve 82 sayılı tescil tapu kayıtlarına dayanarak, önceki tapu malikleri olan ... mirasçıları ile ... ve ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtıkları, davacıların davasının kadastro öncesi nedenlere dayalı açılmış tapu iptali ve tescil davası olmadığı belirtildikten sonra, Mahkemece, davacıların kadastro tespitinden sonra aldıkları tescil tapu kaydı ile davalılar adına oluşan tevzi tapu kayıtlarının uygulanıp, tarafların delilleri toplanmak suretiyle bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespiti öncesi ve kadastro tespiti sonrasında zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2.4.2012 tarih ve 2012/1163-2415 numaralı kararı ile davacının kadastro tespitinden önceki zilyetliğine bağlı olarak açtığı davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddinde bir usulsüzlük bulunmadığı ancak davacının kadastro tespitinden sonraki zilyetliğine de dayanması karşısında mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmamış olmasının bozma nedeni olduğu belirtilmiştir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 14.12.2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış ve zilyetliğin devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış ve zilyetliğin devri sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, dava konusu 111 ada 38 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce 500 m2'lik kısmını 16.04.1989 tarihli zilyetlik devir senedi ile o tarihte maliki olan abisi ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 15.04.2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, idari işlemle davalı adına oluşan tapu kaydının Türk Medeni Kanunu'nun 713, Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddesi gereğince kaydın oluşum tarihinden ve kadastro tespitinden önceki zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5831 sayılı yasa ile değişik ek -4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sonucu oluşan Ümraniye İlçesi Hekimbaşı Mah Yunus Emre Sk (Şimalyıldızı) 123 ada, 13 parsel zilyetliğini 22 yıl önce aldığını, kendi zilyetliği altından olduğunu, ismini tapunun beyanlar hanesine yazılmasını istediği, davaya konu parselin 6292 sayılı saya ile satışının yapıldığı ancak davacının kadastro tespitinden daha önceki tarihteki zilyetliğine dayanarak bu talepte bulunduğu, Dairemizin görev alanına 6292 sayılı kanuna göre eski tapu sahiplerine tanınan yeni oluşan kaydın yolsuz oluştuğu iddiasına dayalı tapu iptal tescil davaları olduğu, davacı iddialarının buna yönelik olmadığı, Başkanlar Kurulu'nun bu konuda daha önce zilyetliğe dayalı istemleri içeren bu tür davalara bakma görevini 6. Hukuk Dairesin verdiği (Başkanlar Kurulu'nun 2018/186- 318- 322 Esas sayılı dosyaları) anlaşıldığından Dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Davacılar, dava dilekçesi ile çekişmeli 2928 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kök murisleri Yani ve Lazo'dan gelen paylarının bulunduğunu ileri sürerek bu parseller hakkında tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kadastro tespitinden önceki nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.09.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

              Dava konusu taşınmaz kısımlarının yer aldığı tapu kayıtlarının incelenmesinde; 126 ada 61 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfı ile 22.7.1993 tarihinde ... adına tapuya tescil edildiği, 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da 22.2.1992 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında taşlık vasfı ile ... tespit edildiği, tespitin itirazsız 24.11.1992 tarihinde kesinleştiği, Mera İl Komisyonun 24.8.2001 tarih 34 sıra kararı gereğince mera niteliği ile kamu orta malları siciline tescil edildiği görülmüştür. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK'nın 713/1, Kadastro Kanunu 14. ve 17. maddelerine dayalı kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kadastro tespit öncesi ve sonrası devam eden zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

                Mahkemece, tapu iptal ve tescil talebi yönünden kadastro öncesi sebebe dayalı olduğu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle reddine; alacak talebi yönünden de kısmen kabulüyle 3.009,00 TL alacağın davalı ...'dan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastro tespiti sonrası kesinleşme öncesi zilyetliğin devri sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde alacak isteğine ilişkindir. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 3903 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinden önce tapuda kayıtlı olmadığı, kadastro tesptinin 21.06.1961 tarihinde yapıldığı, kadastro tutanağının 18.04.1963 tarihinde kesinleştiği, davacının 13.12.1962 tarihli sözleşme ile taşınmazı ...'dan satın aldığını iddia ettiği anlaşılmaktadır....

                  Belediyesi adına kayıtlı 1913 ada 5 sayılı parsel ve 9572 ada 7 sayılı parsel iken davacıların murisleri ...’e 09.07.1985 tarihli tapu tahsis belgesi ile 208 m2 yerin tahsis edildiği dosya içerisindeki tapu kayıtları ve tapu tahsis belgesinden açıkça anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi gereğince; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır. Davaya konu olayda davacı kadastro tespitinden önceki bir sebebe dayanmadığından davanın Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle reddi doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu