Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık 3402 sayılı Yasa'nın 22/2-a maddesine dayalı uygulama kadastorusundan değil; kadastrosu 1961 yılında kesinleşen taşınmazların bir bölümünün 1976 tarihli noterde düzenlenen sözleşme ile haricen satın alındığı iddiasından kaynaklandığından kadastro tespitinden sonraki sebebe dayalı tapu iptali ve tescili davası olup, temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilşikin işi bölümü uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Belirtilen nedenle doyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı taraf; kadastro tespiti 1991 yılında kesinleşen taşınmaz hakkında 1998 yılında tescil ilamı sonucu oluşan tapu kaydına dayalı olarak tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuş olduğuna göre dava, kadastro sonrası hukuki sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 26.03.2019 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen ... vekili Avukat.... geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kadastro işlemi sırasında ... ve ... parsel sayılı taşınmazların miras bırakan ... yerine hata suretiyle ... adına tespitinin yapıldığını, taşınmazları imar ve ihya edenin murisleri olduğunu, ... adında birinin bulunmadığını, davalılar murisi ...’ın kadastro tespitinden önce ölmüş olduğundan tapu kaydında adı geçen ile aynı kişi olmadığını ileri sürüp yolsuz tescil nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları olarak adlarına tesciline, olmadığı taktirde ... parsel bakımından satış tarihi bedelinin tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Dahili davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur....

          Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, kadastro tespit tutanağında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve dava açılamaz. Hemen belirtmek gerekir ki; muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasız olmasına rağmen, bu haller kadastro tespitinden önce ise ve 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise buna ilişkin itiraz ve davalar dahi dinlenemez.'' şeklindedir....

          Yerel Mahkemece eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesinde yazılı on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve TMK'nın 713/2.maddesindeki koşullar dışında tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın edinilmesinin mümkün olmadığı gerekçeleriyle yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; dava dilekçesinde eldeki davanın TMK'nın 713/2.maddesine dayalı olarak açıldığı açıkça belirtilmiş olup, ön inceleme duruşmasında da dava TMK'nın 713/2.maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiştir. Davacı tarafın 1962 yılında kesinleşen kadastro tespitinden öncesine ilişkin herhangi bir tapu iptali ve tescil talebi bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, 25.6.1992 tarihinde kadastro komisyon kararı ile yapılan tespit sonucu 8.6.1993 tarihinde Hazine adına tapuya tescil edilen 110 ada 2 parsel sayılı taşınmazın; kadastro tespitinden sonra 23.8.1999 tarihinde, haricen, tapunun beyanlar hanesinde zilyet olarak gösterilen ...’dan satın alındığı iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, açıklanan bu niteliğine göre dava, açıkça kadastro sonrası nedene dayalı olduğuna göre; temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’ne ait olmakla birlikte, anılan Daire tarafından daha önce Dairemizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek gönderildiği anlaşılmakla; görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28.10.2020 NUMARASI : 2019/297 ESAS - 2020/336 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali Ve Tescil (Zilyetliğe Dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Davacı tarafça genel kadastro ile oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemi ile tapu kaydına dayanılarak açılan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : Dava konusu 411 parsel sayılı 9200 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, dava dışı 240 parselin miktar fazlası olduğu ancak zilyetliğin tespit edilemediği gerekçesiyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar ..., ... ve ... satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, taşınmaz 4 pay kabul edilerek 2 payı davacı ..., 1'er payı davacılar ... ve ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.08.2010 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi uyarınca kadastro tespitinden önceki nedenlere dayalı olarak açılan davalarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu