Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılması da gerekebilir. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün "İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili" başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan genel ilkeler ışığında somut olaya gelince; her ne kadar mahkemece, 25.12.2015 tarihli fen bilirkişisi raporu ve ekli krokisinde 3 No'lu alternatif olarak gösterilen güzergahtan geçit verilmiş ise de bu güzergah üzerinde kurulacak geçidin 216 parsel sayılı taşınmazın ekonomik bütünlüğünü bozacak şekilde ikiye bölmesi nedeniyle geçit hakkı tesisi için uygun olmadığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.03.2008 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne dair verilen 17.06.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının Hazine'den kiraladığı 342 parsel sayılı taşınmazın ana yola bağlantısı bulunmadığını belirterek davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı tesisi istemine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile davalı ... ...'e ait 353 parsel sayılı taşınmaz üzerinden ......

      Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yola kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine ''mutlak geçit ihtiyacı'' veya ''geçit yoksunluğu'', ikincisine de ''nispi geçit ihtiyacı'' ya da ''geçit yetersizliği'' denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz, paylı mülkiyete konu ise dava, paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 07.08.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkinmdir. Ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....

          Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır. Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır. Somut olayda; lehine geçit hakkı tesisi istenen 126 ada 42 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu ve genel yola bağlantısı bulunmadığı, mutlak geçit ihtiyacı içinde bulunduğu tapu kaydı, kroki, keşif ve bilirkişi raporları ile sabittir....

          Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.08.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, 74 parsel sayılı taşınmazı yararına davalılara ait 72 ve 73 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2004 gününde verilen dilekçe ile eski hale iade ile tapu iptal ve usulsüz olarak terkin edilen geçit hakkının beyanlar hanesine tescili, olmadığı takdirde 1596 "eski 229" parsel sayılı taşınmazın tapusundan 950 m2'lik kısmın iptali ile davacıya ait 1477 sayılı parsele ilavesi olmadığı takdirde geçit hakkı tesisi bedelinin tazmini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.02.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının...

                Somut olayımıza gelince; dosya arasında mevcut tapu kaydına göre davaya konu lehine geçit hakkı istenen Antalya ili, Elmalı ilçesi, Bayındır Mahallesi 450 parsel sayılı taşınmazın tarla niteliği ve 6.600,00 m2 yüzölçümü ile davacı adına tapuda kayıtlı olup kadastro krokisine göre genel yollara cephesinin bulunmadığı mutlak geçit ihtiyacı içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen hükümde, Antalya ili, Elmalı ilçesi, Bayındır Mahallesi 447 parsel numaralı taşınmazın bilirkişi raporunda P harfi ile gösterilen kısmı üzerinde geçit hakkı tesisine karar verilmiş ise de 447 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydı getirtilmemiştir. Geçit hakkı tesisine ilişkin davalarda aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilen bütün taşınmaz maliklerinin davada taraf olması gerektiğinden tapu kaydı getirtilerek tapu maliklerinin davada taraf olup olmadıkları denetlenmeksizin anılan parsel yönünden de geçit hakkı tesisine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu