DELİLLER : Tapu kaydı, Keşif, Bilirkişi Raporları v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu eski 2245 yeni 146 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, taşınmazın ihdasla ham toprak vasfı ile Hazine adına 07/03/2007 tarihinde tescil edildiği, 3402 sayılı kadastro kanununun 22/a maddesi gereğince yapılan yenileme kadastrosu sonucunda 146 ada 3 parsel numarasını aldığı ve yenileme nedeniyle 30/11 2015 tarihinde Hazine adına tescil edilmiş olduğu görülmüştür. Mahkemenin verdiği ilk karar Dairemizin 10/07/2017 tarih 2017/582 Esas 2017/516 Karar sayılı kararı ile davacının dava dilekçesinde dava konusu öncesi tescil harici olan taşınmazı imar ihya ettiğini belirtmesine rağmen temliken tescil talebinde bulunması nedeniyle " mahkemece dava dilekçesindeki istem temliken tescil olarak tavsif edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.03.2010 gününde verilen dilekçe ile taşkın bina yapımı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/269 ESAS ( ARA KARAR) DAVA KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİL (Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davada verilen 22/11/2022 tarihli ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Trabzon ili Ortahisar ilçesi Kaymaklı mahallesi 2742 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Kantekin soyadlı kişiler adına iken müvekkili tarafından arsa üzerine bir mermer imalat atölyesi inşa edildiğini ve yıllardır bu şekilde kullanıldığını, zamanla arazinin mülkiyetinin davalıya geçtiğini ve müvekkilinin burada ecrimisil ödemek suretiyle uzun yıllardır faaliyetini devam ettirdiğini, ancak son zamanlarda ecrimisil bedelleri ile ilgili sorunlar nedeniyle davalı müvekkilinin taşınmazlardan tahliye etmek istediklerini, taşınmaz üzerindeki binanın müvekkili tarafından yapıldığını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 16.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkindir. Davacı, dava dışı arsa sahipleriyle davalı yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü yükleniciden temlik aldığını ileri sürerek bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.02.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma pulu yokluğu nedeniyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 162 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamı kendi adına kayıtlı iken 1992 yılında üzerine 5 katlı bina yaptığını, daha sonra davalının 1998 de açtığı tapu iptali davası sonucunda taşınmazın 1/3’nü adına tescil ettirdiğini, taşınmazın tamamı kendi adına kayıtlı iken iyi niyetle yapmış olduğu bina nedeniyle davalının 1/3 payının bedeli karşılığında iptali ile adına tescilini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.07.2014 gününde verilen dilekçe ile TMK'nın 724. maddesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK’nın 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. TMK'nın 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur....
Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. (Sübjektif koşul) b)İkinci koşul, yapı kıymetinin taşılan arazi parçasının değerinden açıkça fazla olmasıdır....
Dava, 13.07.1998 tarihli taksim sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil, olmazsa İrtifak Hakkı Tesisi istemine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır....
Dosya kapsamından 28.04.2015 tarihli bilirkişi raporuna göre davacıların zeminde fiilen kullandıkları yerin davalılara ait parseller içerisinde kaldığı, talep konusunun tersimat hatasına ilişkin olmayıp davalıların kullanımında olduğu iddia edilen yerlerin tapu kaydının iptali ile davacının taşınmazına eklenmesine ilişkin olduğundan anlaşıldığından, Kanununun 41. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı, davanın tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın, asliye hukuk mahmesince görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince;... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/03/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....