Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacı ile davalı arasında 22.07.2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, aynı gün banka havalesi ise davacıya 75.000 TL gönderildiği ve sözleşmeye konu taşınmazın 4/5 hissesinin 25.07.2013 tarihinde davalıya tapuda temlik edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirlenen ilke çerçevesinde somut olay nazara alındığında davacının satmak istediği taşınmaz ile ilgili olarak davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle hisse devrinin sözleşmenin yerine getirilmesi maksadıyla yapıldığı aşikardır. Bu durumda mahkemece davalı tarafından davacıya gönderilen bedelin iadesi şartı ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile tapu iptali tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı arsa sahibi ... ile diğer davalı yüklenici ... arasında 13.03.2006 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, yüklenici davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, yüklenici davalı ...'...

      Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanunu'nda 3/k maddesindeki tüketici tanımına uymadığı açıktır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

        Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, henüz işin başında yükleniciye bir kısım tapu paylarının devredilmesi avans niteliğindedir. Arsa sahiplerinin yükleniciye kat karşılığı sözleşme gereğince yapmış oldukları arsa payı temlikleri, ona finans kolaylığı sağlamak amacıyla yapıldığından, yüklendiği edimini ifa ettiği oranda arsa sahiplerine karşı alacak hakkı ve o oranda da kendisine temlik olunan paylar üzerinde mülkiyet hakkı doğar. Borçlar Kanunu'nun 162. ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca; yüklenici hak ettiği oranda alacak haklarını üçüncü kişilere temlik edebilir. Ancak, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde, bu tapu payları, talep halinde arsa sahibine geri döner.Yükleniciden arsa payı satın alanlar ise, ancak yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini tam olarak yerine getirmesi halinde arsa paylarına hak kazanabileceklerinden, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanmaları mümkün değildir....

          Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırı olduğu gibi, taşınmaz hukukunun temeli olan "tapuya güven ilkesine" de açıkça aykırıdır. Somut olayda, arsa sahibi davacılar ile Yüklenici, ...arasında 19/12/2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ve dava konusu 1693 ada 10 parselin tapu kaydı yüklenici şirkete devredilmiştir. Yüklenici şirket teslim tarihi olan ../.. S.4. 22.06.2012 tarihinde inşaatı %60 oranında tamamlayabildiği için davacı taraf, 18/02/2013 tarihinde sözleşmenin geriye etkili feshi, tapu iptali ve tescil istemli dava açmıştır....

            - KARAR - Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, müvekkili ile yüklenici ... arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme uyarınca, müvekkiline verilecek 5 dairenin en geç 31.10.2011 tarihinde teslim edilmesi gerekirken, teslimin henüz gerçekleşmediğini, davalı yüklenicinin taşınmazların bir kısmını tapuda üçüncü kişilere devrettiğini ileri sürerek, davalıya devredilen 1818 ada 3 no'lu parsel ile 17 parselde kayıtlı 3, 4, 6, 7 ve 8 no'lu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, ek sözleşme ile kararlaştırılan 75.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir. Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 26.02.2015 gün ve 2014/6541 Esas, 2015/1193 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı yüklenicinin elindeki vekaletnameyi kullanarak sözleşmeye göre kendisine verilecek daireleri davalılar ..., ..., ... ve ...’e devrettiği, davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. lehine ipotekler tesis edildiğini, oysa ortada henüz bağımsız bölümlerin fiilen mevcut olmadığını, inşaatın yapımının durduğunu ileri sürerek, yapılan kat irtifakı tesisi, satış ve ipotek işlemlerinin iptali ile taşınmazın arsa vasfında müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı ... ......

                  Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir. Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırı olduğu gibi, taşınmaz hukukunun temeli olan "tapuya güven ilkesine" de açıkça aykırıdır. Somut olayda davacı/arsa sahibi ile davalı yüklenici arasında 24.02.1998 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, arsa tapusunun yükleniciye devredildiği, yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin geriye etkili feshedildiği sabittir....

                    Başka bir deyişle, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde ücret (bedel) arsa sahibi tarafından nakit olarak değil, ayın olarak ödenmektedir. Yine belirtilmelidir ki, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa hak ve borçlar yükler. Burada, biri diğerinden farklı iki ayrı hukuki müessese vardır. Bunlardan ilki, geçerliliği bir şekle bağlı olmayan inşaat sözleşmesi (eser sözleşmesi) "yüklenicinin borcu", diğeri ise kamu düzeni bakımından resmi şekilde yapılmadıkça hüküm doğurmayan taşınmaz malda pay mülkiyetinin devri "arsa sahibinin borcu"dur. Aksine sözleşme hükmü bulunmadıkça yüklenici, Borçlar Kanunu'nun 364. maddesi gereğince bedele (arsa payı devrini talebe) eserin teslimi halinde hak kazanır. Ancak uygulamada, yükleniciye finans sağlamak amacıyla ve yine uygulamadaki deyimiyle "kademeli ferağ" şeklinde teslimden önce de bir kısım arsa payı avans biçiminde devredilmektedir. Hiç kuşkusuz, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yükleniciye kişisel hak sağlar....

                      UYAP Entegrasyonu