Oysa, mahkemece, uyuşmazlığın vekalet görevinin kötüye kullanılması ve inançlı işlem hukuki nedenlerine dayandığı yönündeki yanılgılı nitelendirmesi ile sonuca gidilmiş, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil iddiası bakımından bir araştırma yapılmış değildir....
Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, yükleniciden temlik alınan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı yüklenici Koç-er İnşaat ile davalı ...Vilları Konut Yapı Kooperatifi arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca yükleniciye düşen 36 ve 37 no'lu bağımsız bölümü alacağın temliki sözleşmesi ile aldığını belirterek tapu iptali ve tescil, terditli olarak her bir bağımsız bölüm için 250.000,00TL olmak üzere toplam 500.000,00TL'nin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı kooperatif vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 250.000,00TL'nin dava tarihinden itibaren hesap edilecek ticari faizi ile birlikte davalı yüklenici ...Ltd. Şti'den tahsiline karar verilmiştir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç, arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Yasa'da tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 sayılı Kanun'da kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak, araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir....
Davalı arsa sahibi, yüklenicinin edimlerini yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı yüklenici ise, işi tamamlamadığını 23.06.2006 günlü oturumdaki beyanında belirtmiştir. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Arsa sahibi ile arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişiye temlik etmesi halinde üçüncü kişinin ifa talep edip edemeyeceğinin saptanmasında öncelikle yüklenicinin edimini (eseri meydana getirme ve teslim borcunu) yerine getirip getirmediğinin, ardından sözleşme hükümlerindeki diğer borçlarını ifa edip etmediğinin açıklığa kavuşturulması zorunludur. Davaya konu olayın, temlik işleminin hukuki niteliği, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenicinin borçlarının neler olduğu ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi hükümleri çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi gerekmektedir....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, henüz işin başında yükleniciye bir kısım tapu paylarının devredilmesi avans niteliğindedir. Arsa sahiplerinin yükleniciye kat karşılığı sözleşme gereğince yapmış oldukları arsa payı temlikleri, ona finans kolaylığı sağlamak amacıyla yapıldığından, yüklendiği edimini ifa ettiği oranda arsa sahiplerine karşı alacak hakkı ve o oranda da kendisine temlik olunan paylar üzerinde mülkiyet hakkı doğar. Borçlar Kanunu'nun 162. ve izleyen maddeleri hükümleri uyarınca; yüklenici hak ettiği oranda alacak haklarını üçüncü kişilere temlik edebilir. Ancak, sözleşmenin geriye etkili feshi halinde, bu tapu payları, talep halinde arsa sahibine geri döner.Yükleniciden arsa payı satın alanlar ise, ancak yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini tam olarak yerine getirmesi halinde arsa paylarına hak kazanabileceklerinden, Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesindeki iyiniyet kuralından faydalanmaları mümkün değildir....
Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırı olduğu gibi, taşınmaz hukukunun temeli olan "tapuya güven ilkesine" de açıkça aykırıdır. Somut olayda, arsa sahibi davacılar ile Yüklenici, ...arasında 19/12/2009 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış ve dava konusu 1693 ada 10 parselin tapu kaydı yüklenici şirkete devredilmiştir. Yüklenici şirket teslim tarihi olan ../.. S.4. 22.06.2012 tarihinde inşaatı %60 oranında tamamlayabildiği için davacı taraf, 18/02/2013 tarihinde sözleşmenin geriye etkili feshi, tapu iptali ve tescil istemli dava açmıştır....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Taraflar arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, davalı arsa sahiplerine dört daire verilmesinin kararlaştırıldığı, daha sonra arsa sahiplerine ait sözleşme konusu parselin yüklenici davacıya ait parsellerle tevhit edilmesi sonucu oluşan parsel üzerine yapılan inşaatta davacı yüklenicinin de aynı zamanda arsa sahibi konumuna geçtiği ve inşaatın ... daire olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Tevhit işleminden sonra bizzat yüklenicinin de katılımıyla düzenlenen kat iritifakı tesisine ilişkin ....05.2011 tarihli resmi senette, arsa sahipleri, sözleşme dışında zemin kat ... nolu bağımsız bölümü de almışlardır. Böylece taraflar arasında resmi şekilde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, yine resmi şekle uygun olarak tadil edilmiştir....
Somut olayda davacı ile davalı arasında 22.07.2013 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı, aynı gün banka havalesi ise davacıya 75.000 TL gönderildiği ve sözleşmeye konu taşınmazın 4/5 hissesinin 25.07.2013 tarihinde davalıya tapuda temlik edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirlenen ilke çerçevesinde somut olay nazara alındığında davacının satmak istediği taşınmaz ile ilgili olarak davalı ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu nedenle hisse devrinin sözleşmenin yerine getirilmesi maksadıyla yapıldığı aşikardır. Bu durumda mahkemece davalı tarafından davacıya gönderilen bedelin iadesi şartı ile tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile tapu iptali tescil isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
- KARAR - Asıl davada davacı arsa sahibi vekili, müvekkili ile yüklenici ... arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek sözleşme uyarınca, müvekkiline verilecek 5 dairenin en geç 31.10.2011 tarihinde teslim edilmesi gerekirken, teslimin henüz gerçekleşmediğini, davalı yüklenicinin taşınmazların bir kısmını tapuda üçüncü kişilere devrettiğini ileri sürerek, davalıya devredilen 1818 ada 3 no'lu parsel ile 17 parselde kayıtlı 3, 4, 6, 7 ve 8 no'lu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, ek sözleşme ile kararlaştırılan 75.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Yaptığı araştırmada tapu kaydının yüklenici adına olduğunu tespit eden birinin -aksi ispat edilmedikçe- iyi niyetli olmadığını söylemek mümkün olmadığı için "tapuya güven ilkesine" istinaden mülkiyet kazanımının korunması TMK nın 1023. maddesi ve hakkaniyet gereğidir. Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir....