Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'ne yapılması gereken devirleri yapmaktan kaçındıklarını beyanla ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi ... pafta, 4141 ada, 9 ve 10 parsel üzerinde bulunan tapu kaydının iptali ile borçlu ... İnş. Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. adına tescilene karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar davacıdan mal kaçırma amaçları olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesini dava dışı ...'ya devretmiş olması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan edimin ... tarafından yerine getirildiği davacı borçlusunun talep edebileceği bir hak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava İİK'nın 94. maddesine istinaden alınan yetki ile açılmış tapu iptali tescil talebine ilişkindir. Davacı; davalı yüklenici tarafından sözleşmenin muvazaalı olarak dava dışı ''... Ltd. Şti.'...

    Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi sonrasında arsa payının devredilmesi, aradan uzun bir zaman geçtikten sonra da diğer davalıya tapu devri yapılması söz konusudur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibinin borcu, inşaat yapılacak arsayı yükleniciye devretmek, yüklenicinin borcu ise, inşaatı yaparak kararlaştırılan taşınmazların arsa sahibine devretmek şeklinde karşılıklı iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme söz konusudur. Sözleşmenin feshi halinde, iki taraf da aldıklarını iade edeceklerdir. Yükleniciden taşınmaz satın alan kişilerin de devir yükümlülüğü doğmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, bir inşaat bulunması ve projenin uygulanması sırasında daire alanların da bu durumun farkında oldukları, projeden daire almaları nedeniyle gerekli araştırmayı yapmaları durumunda sözleşmenin ifa aşamasında olduğunu öğrenecekleri ön kabulü bulunmaktadır....

      HD’nin 15.06.2020 T. ve 2020/82 E., 2020/643 K. sayılı ilamı ile davacı vekilinin vekalet ücreti dışında kalan istinaf istemleri yerinde görülmemiş, karar kaldırılarak sadece vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm tesis etmiştir. İşbu karara karşı davacı vekili süresinde temyiz kanun yoluna başvurmuştur. 1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı arsa maliki, davalı yükleniciden bağımsız bölüm satın alan 3. kişidir. Davada taraf teşkili sağlanması kamu düzenine ilişkin olup, taraf teşkili yapılmadan işin esası incelenip yargılamanın sonuçlandırılması mümkün değildir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, görevi gereği mahkemelerce ve temyiz halinde Yargıtay'ca kendiliğinden gözetilir. Tapu iptal tescil davalarında, temlik alan 3. kişinin bir hak talep edebilmesi için temlik eden yüklenicinin arsa sahibine karşı edimini ifa ederek temlik edilen bağımsız bölüme hak kazanmış olması gerekmektedir....

        Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalılar ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 30.11.2015 tarihli ve 2014/14816 Esas, 2015/10976 Karar sayılı kararıyla, davanın yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu, somut olayda, dava dışı yüklenici ... ile arsa sahipleri arasında 1996 yılında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri düzenlendiği, yüklenicinin işin yapımını ayrı bir protokol ile davalı ... İnş...Ltd....

          ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİDAVAYA ETKİ EDECEK DİĞER DAVANIN SONUCUNUN BEKLENMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 167 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.07.2010 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümün satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri 818 sayılı BK'nın 155 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin Tüketici Kanununda 3/1-(k) maddesindeki tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır....

              Arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alınmasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davaları ile ilgili olarak kanunlarımızda bir düzenleme mevcut olmadığından bu konulardaki uyuşmazlıkların çözümünde uygulanan 30.09.1988 tarihli ve 1987/2 1988/2 sayılı Yargıtay İBBGK Kararı ile “tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla beraber Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması hallerinde...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescile, ifanın mümkün olmaması halinde sözleşmenin feshine, maddi ve manevi tazminat ile menfi ve müspet zararlarının tazminine karar verilmesini istemiştir. Tensiple birlikte karar verildiğinden davalıya tebligat çıkarılmamıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil ve sözleşmenin iptali istemine ilişkin davada ... 3. Asliye Hukuk ve ... 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazların davalı yüklenici firma tarafından muvazaalı olarak davalı kooperatife devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali tescil sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve tüketici mahkemesinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 2....

                    Mahkemece, kararın aynı hukuki nedenlere ve vakıalara dayalı olduğu, taraflarının ve konusunun aynı olduğu, dolayısıyla kesin hüküm oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu tür davalarda tapu iptali ve tescil talebi yönünden yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı olarak açılan tescil isteğinin kabulü için yüklenicinin veya onun halefi olan davacının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre binayı sözleşmeye, amacına, fen vesanat kurallarına uygun imal ederek arsa sahibine teslim etmesi halinde şahsi hak kazanılmış olacağından önceki kararın kesin hüküm teşkil ettiğinden söz edilemez. Başka bir anlatımla, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi nedeniyle yüklenicinin temlikine dayalı olarak açılan davalarda yapılan inşaatlar devamlılık gösterdiğinden ve her an inşaatın fiziki oranında değişiklik olabileceğinden bu konuda açılmış iki ayrı davada önceki dava sonraki dava için kesin hüküm oluşturmaz....

                      UYAP Entegrasyonu