WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar taraflar vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, temlik işleminin muvazaalı olarak yapıldığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/261 Esas 2010/322 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı adına kayıtlı olan Yalova ili, Çınarcık ilçesi, Güllük mevkii, 2031 ve 2034 parsel sayılı taşınmazların tamamının orman vasıflı arazi içerisinde kaldığı ve tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 19.04.2011 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.03.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.02.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacının kaydının iptali ile adına tescilini istediği 33738 ada 15 parsel sayılı taşınmaz 04.01.2002 tarihinde dava dışı ... Yılmaz tarafından tapuda davalıya satılmıştır. Davacı, çekişmeli taşınmazın alımı için satıcıya ödenen bedeli kendisinin sağladığını, aslında taşınmazın tapu işlemlerini davalı yaptı ise de kendisi adına satın alındığını, davalı üzerinde olan kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece, hile hukuki nedeni dayanak yapılarak dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir....

      Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince başvurunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, aldatma (hile) ve aşırı yararlanma hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babası ... İskenderoğlu adına kayıtlı 95 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davalı Banka tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle haciz şerhi işlendiğini, gayrimenkulun hileli şekilde davalı bankaya geçirildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2022 NUMARASI : 2010/1027 ESAS 2022/27 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil|İstirdat KARAR : İstinaf yoluna başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Büyükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1027 esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 10/01/2022 tarih ve 2022/27 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. Ön inceleme raporunda belirtildiği üzere dosyada ön inceleme sonucu karar verilecek nitelikte bir eksikliğin bulunmadığı ve HMK 353. maddesi uyarınca duruşma yapılmaksızın usul yönünden incelenebileceği anlaşılmakla, dosya ve HMK 354. maddesi uyarınca yapılan görevlendirme gereği sunulan inceleme raporu incelendi....

        Dava konusu taşınmaz devrinde aldatma olduğuna hükmedilmesi bizce hukuka ve hayatın olağan akışına da aykırıdır. Bilindiği üzere Taşınmaz devrinde resmi şekil şartı vardır. İlgili tapu müdürlüğünde ve tapu memuru tarafından devir yapıldığından müvekkilin dava konusu taşınmazı devrederken tapu kayıtlarını gizlemesi mümkün değildir. Tescil esnasında müvekkil ve tapu memuru tarafından hangi parseli ve neyi satın aldığı akit masasında davacıya açıklanmış ve bu şekilde pay devri yapılmıştır. Usulüne uygun ve bilgilendirilerek pay devri yapılan davacı kötü niyetle ilk derece mahkemesindeki davayı açmıştır. Bu hususun yanı sıra davaya konu taşınmazın başka parsel üzerinde görünmesi durumu dava konusu gayrimenkule özel bir durum olmayıp o bölgede bulunan tüm gayrimenkuller için geçerlidir. Bu problemlerin kaynağı belediyece imar çalışması yapılmamış olmasıdır. Müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yanılma (hata) hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir....

          Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....

          Yapılan yargılama, arsa niteliğindeki taşınmaza, mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçen, usul ve kanuna uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verilmesinde hukuken hata yapılmadığı gibi dava konusu gayrimenkulün imar planında imar parseli şeklinde tescil edilmiş olması, taşınmazın konumuna göre belirlenen bedelin makul ve adil olduğu anlaşılması sebebiyle ilk derece kararında usul ve esas yönünden hata yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, tapu iptali ve tescil davası 13.05.2009 tarihinde kesinleşmesine rağmen ilk derece mahkemesince faizin 13.05.2019 tarihinden itibaren işletilmesi doğru görülmemiş ise de istinaf kanun yoluna sadece davalı Hazine başvurmuş olduğundan ve bu husus kamu düzenine ilişkin olmadığından kaldırma sebebi yapılmamıştır....

          UYAP Entegrasyonu