Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı davacı tarafca yapılan istinaf başvurusu...Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile ve bağışlamadan rücu hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.05.2005 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 16.6.2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.12.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Medeni Kanunun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir....

        Diğer taraftan 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi gereğince; Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1) Somut olaya gelince; dava tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil veya muhdesat bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Ne var ki mahkemece, taşınmazın zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşmediğinden bahisle davacının davasının reddine karar verilmiş, tapu tahsis belgesinin geçerli olup olmadığı ve bu belgeye dayalı tapu iptali ve tescil talebinin koşullarının oluşup oluşmadığına dair bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı kooperatifin ana sözleşmeye göre üyelik devrini ve usulüne uygun ihraç kararını ispatlayamadığı, yazılı beyan ve protokol olmadan ana sözleşmesinin 17 maddesine göre almış olduğu ve 53 no.lu 08/04/1988 tarihli devir kararının usulsüz olduğu, buna göre davacının ortaklık hakkının son bulmadığı, halen devam ettiği gerekçesiyle davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine, davacının kooperatifteki mali yükümlülükleri yerine getirmediği gerekçesiyle iptal tescil talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla da davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, göre davacı vekili ve katılma yoluyla da davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

            Asıl dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ileriye yönelik feshi nedeniyle davacı yüklenicinin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Karşı dava, sözleşmenin ileriye etkili feshi nedeniyle müspet zarar kapsamındaki eksik ve ayıplı işler bedeli ile gecikme tazminatının tahsili istemine ilişkindir. 818 sayılı BK'nın 81. (TBK'nın 97.) maddesine göre, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifasını talep eden kimse sözleşmede aksine bir hüküm yoksa, kural olarak kendi borcunu ifa etmedikçe karşı taraftan edimin ifasını isteyemez. Karşı davacı arsa sahibinin sözleşmeden doğan haklarını, teminat altına alabilmek amacıyla elde tutulan bağımsız bölüm veya bölümlerin eksik ve ayıplı işleri tamamlamadan veya eksik ve ayıplı işleri bedeli ile gecikme tazminatı ödenmeden, sözleşmeye uygun olarak teslim olgusunun gerçekleştiği kabul edilemeyeceğinden, davacı yüklenici tescile hak kazanamaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.05.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14.11.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı DSİ Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, imar uygulaması sırasında fazla kesilen düzenleme ortaklık payı nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davasıdır. Davacılar, 576 ada 5 numaralı taşınmazın 2 nolu bağımsız bölümünün mirasbırakan anneleri ... ve kardeşleri ... adına kayıtlı iken murisin payını ...'ın kayın biraderi olan davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, satışın diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek satış sözleşmesinin iptali ile taşınmazın miras payları oranında mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....

                    DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davacı tarafından açılan dava, tapu iptali tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde taşınmazın Satış Vaadi Sözleşmesindeki davalı hissesinin bedelinin, bu bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin Satış Vaadi Sözleşmesi'nin düzenlenme tarihinden itibaren güncellenerek davalıdan tahsili talebine ilişkindir. İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından açılan dava, tapu iptali tescil, bu talep kabul edilmediği takdirde taşınmazın Satış Vaadi Sözleşmesindeki davalı hissesinin bedelinin, bu bedel belli olmadığı takdirde satış bedelinin Satış Vaadi Sözleşmesi'nin düzenlenme tarihinden itibaren güncellenerek davalıdan tahsili talebine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın getirtilen tapu kayıtlarına göre taşınmaz 29/01/1996 tarihinde davalı adına kayıt ve tescil edilmiştir. Oysa taraflar arasındaki Üyelik Devir Sözleşmesinin tarihi 06/01/1997 tarihidir....

                      UYAP Entegrasyonu