Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 23.05.2014 gün ve 176/125 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteğinin değerden reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, kadastro sonucu 1962 yılında davalıların miras bırakanı ... adına tescil edilen ... ada ... parsel sayılı taşınmazın 1974 yılından beri davacı tarafından malik sıfatıyla kullanıldığını, kayıt malikinin kadastro tespitinden önce öldüğünü, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiğini açıklayarak davalıların miras bırakanı adına kayıtlı bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile Dede, ...dahili davalılar ... ve Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Karaisalı Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2009 gün ve 195/154 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi dahili davalı Hazine vekili ile davada taraf olmayan üçüncü kişi ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R AR Davacı vekili, dava konusu 532, 533 ve 534 parseller üzerinde 1/5 pay sahibi olarak gözüken ...ve ...isimli kişilerin göçebe kişilerden olması nedeniyle soy isimlerinin bilinmediğini ve maliklerin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak dava konusu parseller üzerindeki ...ve ...’e ait 1/5 payların iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir....

      Hukuk Dairesi         2016/7132 E.  ,  2016/6076 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,17.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava konusu taşınmazların öncesi 11 ada 5 parsel olup 9378 sayılı vergi kaydına dayalı olarak 15 T.Sani 1934 tarihinde 17/32 oranında ... kızı ...,15/32 oranında ... karısı ... adına tespit edilmiş,13.12.1934 tarihinde tapu kaydı oluşmuştur. ... kızı ... payı 21.08.1981 tarihinde satış yoluyla önce Abdullah Karakaya ve aynı tarihte davacı M.. K.. adına tescil edilmiştir. Dava, TMK.nun 713/2 maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde, tapu kaydından malikin kim olduğunun anlaşılamadığını ve kimliğinin bilinmediğini ileri sürerek istekte bulunmuş, mahkemece kayıt maliki ... karısı ...’ın ölüm tarihi ve kim olduğunun belirlenemediği, taşınmazın 20 yıldan fazla süredir davacı tarafından kullanıldığı, tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli değildir....

          ın payları yönüyle, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve tapu kaydının oluşmasından sonra kazanmayı sağlayan zilyetlik ile TMK'nın 713/.... fıkrasında yer alan "maliki ... yıl önce ölmüş..." hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nın 713/... ve .... fıkraları gereğince tapunun hukuki değerini yitirdiği gerekçesiyle mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş olup davanın esası mahkemece kabul edildiği gibi “malikin kim olduğunun anlaşılamaması” değil ölüm nedenine dayalıdır. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, Kanun'un açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun'un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nın 713/.... maddesindeki düzenlemelerdir....

            :Ahmet oğlu isimli şahsın, kim olduğunun bilinmemesi ve nüfus kayıtlarında da bulunmaması ve ayrıca yapılacak araştırmada böyle bir şahsın olduğu tespit edilecek olsa bile 17.03.2011 tarihinden 20 yıl önce ölmüş olma ihtimalinin kuvvetle muhtemel olması nedeniyle, Medeni Kanunun 713/2. maddesi çerçevesinde “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” veya bu mümkün değilse “maliki 20 yıl önce ölmüş” sebebine taşınmazın, Mehmet:Ahmet oğlu adına olan tapu kaydının, Medeni Kanunun 713/2. maddesi çerçevesinde “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” veya bu mümkün değilse “maliki 20 yıl önce ölmüş” sebebine dayalı olarak iptali ile müvekkiller adına ½ hisse oranı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Tapu kütüğündeki malik sütununun boş ve açık bırakılması, malik adının müphem ve yetersiz gösterilmesi, böyle bir kişinin hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmaması, malik adının silinmiş ve yenisinin yazılmamış olması gibi hallerde malikin tapu kütüğünden anlaşılamadığı sonucuna varılabilir(Yargıtay HGK'nin 10.4.1991 tarihli ve 1991/8-51 Esas, 194 Karar, 15.04.2011 tarihli ve 2011/8-111 Esas, 2011/180 Karar sayılı ilamları). Soyut ve nam-ı mevhum(sanal, mevcut olmayan hayali kişi) bir kişi adına sicil oluşturulmuş olması halinde de, maliki tapu sicilinden anlaşılamayan kişiden söz edilebilir. Kayıt malikinin, tanınmıyor, hatırlanmıyor olması, adresinin tespit edilememesi, tebligat yapılamaması, uzun yıllar önce taşınmış ya da ölmüş olması, mirasçılarının belirlenememesi gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünde maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez....

              Hukuk Dairesi         2009/7132 E.  ,  2010/220 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı 15.7.1996 tarihli davasında önalım nedeniyle payın iptali ve tescil isteminde bulunmuş, 8.7.1997 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar 19.1.1999 tarihinde kesinleşmiştir. Yargılama aşamasında taşınmazın üzerine ihtiyadi tedbir konulmadığından önalıma konu pay ilk olarak 5.8.1997 tarihinde önce üçüncü kişiye satılmış, payı iktisap eden üçüncü kişi de satın aldığı bu payı önalıma konu karar kesinleştikten sonra 16.6.2000 bir başka kişiye satmıştır. Davacı bu satışların muvaazalı olduğunu belirterek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Önalım davasında verilen karar kesinleştikten sonra yapılan satıştan dolayı muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmaktadır. Davanın bu açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'ne aittir....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, Türk Medeni Kanunu'nun 713/2 nci maddesine düzenlenen ölüm nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Türk Medeni Kanunu'nun 713/2 nci fıkrasında hüküm altına alınan ölüm sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında taşınmazın 20 yıllık zilyetlikle kazanılabilmesi için taşınmaza malik sıfatıyla en az 20 yıl zilyet olmanın yanında, taşınmaz kayıt malikinin ölmüş olması ve ölüm olayının dava tarihinden en az 20 yıl önce gerçekleşmiş olması şartı aranmaktadır. 2. Kadastro sırasında, ölü olduğu anlaşılan ancak mirasçıları belirlenemeyen kişilerin adına tespit yapıldığı hallerde kayıt maliki olarak her ne kadar ölü olan şahıs gözükse de aslında tespit edilen ölü şahıs değil, onun mirasçılarıdır. 3....

                  Malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması tapuda adı yazılı kişinin kim olduğunun tespitine yarayacak bilgilerin hiç bulunmamasından kaynaklanabileceği gibi (malik hanesinin boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması), soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması gibi durumlarda da malikin kim olduğunun anlaşılamadığı kabul edilir (Sapanoğlu, Süleyman: Tapulu Taşınmaz Mal Mülkiyetinin Tapu Dışı Yollardan Kazanılması, Ankara 2008, s. 34-35, Özdemir, H.Hilmi: İmar, İhya ve Zilyetliğe Dayanan Tapu İptali Davaları, Ankara 2002, s. 1051, Karahasan, M.Reşit/Özmen, İhsan: Zilyetlik Tescil Tapu iptali Davaları, Ankara 1983, s. 382). 20....

                    UYAP Entegrasyonu