Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer`i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz. Davacının asli talebi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda Bafra 1....

Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/11/2017 tarihinde verilen dilekçeyle adi yazılı satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın Davalı ... Nakl. Harf. Mimarlık İnş. Taah. Teks. Tic. Ltd. Şti. yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, diğer davalı yönünden reddine dair verilen 12/09/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili,......

    Mahkemece satış vaadi sözleşmelerinin ifa olanağı bulunmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ** Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

      a bırakılan mesken niteliğindeki bağımsız bölümün 11.01.1999 günlü adi yazılı biçimde düzenlenen "taşınmaz satış sözleşmesi" gereğince temlik alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde tazminat, karşı dava müdahalenin men'i ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Davalı (k.davacı), asıl davanın reddini istemiş, ayrıca müdahalenin men'i ve ecrimisil istemlerinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın reddine karar verilmiş, karşı dava kabul edilmiştir. Hükmü asıl davanın davacısı temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi (c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz konut niteliğindedir....

        Bu nedenle, harici şekilde yapılan satış vaadi sözleşmelerine mülkiyetin devri anlamında hukuksal bir değer verilemez. 2. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan, edim yerine getirilmediğinde, Türk Medeni Kanunu'nun 716 ncı maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 3. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım varsa, bu bedel 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 97 nci maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. 4. Yapılan bu genel açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı ile dava dışı Yavuz Işık arasında adi yazılı şekilde düzenlenen 01.04.2017 tarihli “devir temlik ve ibra” başlıklı sözleşmenin, kanunun aradığı anlamda mülkiyetin naklini doğuracak nitelikte bir sözleşme olmadığı anlaşılmaktadır. 5....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dükkân satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı davalı Garanti Koza Şirketinden bir adet taşınmaz satın aldığını belirterek Bakırköy 10 Tüketici Mahkemesi'nin 2021/923 Esas sırasına tevzi olunan dosyasıyla takyidatlardan ari tapu iptal ve tescil istemli dava açmıştır. Mahkemece 22/02/2021 tarih 2021/923 Esas - 2021/37 Karar sayılı karar ile davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı, dava konusu taşınmazın "dükkan vasfında" olduğu gerekçesi ile davaya bakmakta görevli mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Verilen görevsizlik kararı istinaf üzerine dairemize gönderilmiş, dairemizin 24/06/2021 tarih 2021/1950 E.- 2021/1769 K....

          Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Davacının satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin verilen karar yerinde ise de davacının terditli olarak ayrıca zilyetliğe dayalı tescil ve tazminat talepleri de bulunduğu halde bu talepler hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiştir....

            Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan arındırılmış tescil, ipotek ve hacizlerin fekkine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

            Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu