Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı --- davacının dayandığı --- tarihli sözleşme ve----- tarihli ek protokolde imzasının bulunmadığını, diğer davalının yetkilisine ait imza olduğunu, davacının yetkisiz temsile ilişkin hükümler uyarınca diğer davalıdan talepte bulunabileceğini, taşınmazın mülkiyetinin devri borcunu doğuran sözleşmelerin noterden düzenlenmesi gerektiğini, dayanak sözleşme ve protokolün adi yazılı olduğunu, bu nedenle tapu iptali ve tescil talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının devrini talep ettiği taşınmazların kendi alıcılarına devredildiğini, daire teslim ve zilyetliğinin devri tutanaklarındaki imzalarında kendisine ait olmadığını, davacıya cari hesaptan kaynaklı bir borçta bulunmadığını savunmuştur....

    Davalı --- davacının dayandığı --- tarihli sözleşme ve----- tarihli ek protokolde imzasının bulunmadığını, diğer davalının yetkilisine ait imza olduğunu, davacının yetkisiz temsile ilişkin hükümler uyarınca diğer davalıdan talepte bulunabileceğini, taşınmazın mülkiyetinin devri borcunu doğuran sözleşmelerin noterden düzenlenmesi gerektiğini, dayanak sözleşme ve protokolün adi yazılı olduğunu, bu nedenle tapu iptali ve tescil talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının devrini talep ettiği taşınmazların kendi alıcılarına devredildiğini, daire teslim ve zilyetliğinin devri tutanaklarındaki imzalarında kendisine ait olmadığını, davacıya cari hesaptan kaynaklı bir borçta bulunmadığını savunmuştur....

      Davalı --- davacının dayandığı --- tarihli sözleşme ve----- tarihli ek protokolde imzasının bulunmadığını, diğer davalının yetkilisine ait imza olduğunu, davacının yetkisiz temsile ilişkin hükümler uyarınca diğer davalıdan talepte bulunabileceğini, taşınmazın mülkiyetinin devri borcunu doğuran sözleşmelerin noterden düzenlenmesi gerektiğini, dayanak sözleşme ve protokolün adi yazılı olduğunu, bu nedenle tapu iptali ve tescil talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının devrini talep ettiği taşınmazların kendi alıcılarına devredildiğini, daire teslim ve zilyetliğinin devri tutanaklarındaki imzalarında kendisine ait olmadığını, davacıya cari hesaptan kaynaklı bir borçta bulunmadığını savunmuştur....

        BORÇLAR KANUNU [ Madde 22 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.1.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.3.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile önceki Medeni Kanunun 634. ve yürürlükteki Medeni Kanunun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2019 NUMARASI : 2018/146 2019/322 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların Malatya İli Yeşilyurt İlçesi Kaynarca Mah....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2019 NUMARASI : 2018/869 2019/494 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

          Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcunu isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur. Elbirliği mülkiyetine (Türk Medeni Kanunu m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığı düşünülemez....

            Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, murisleri ... ile davalı arasında noterde 9.5.1984 tarihinde düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 566 ada 6 parsel numaralı taşınmazın 1/3 payının satışının vaad edildiğini, bedelin ödendiğini belirterek tapu kaydının iptali ile 1/3 payın adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gibi sözleşmenin ifa olanağının da bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile 1/3 payın davacılar adına tesciline karar verilmiş olup hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2019 NUMARASI : 2017/330 2019/486 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı T2 vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

              Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olay incelendiğinde; taraflar arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin düzenleme şeklinde noterde yapıldığı, sözleşme içeriğinde taşınmaz bedelinin nakden ödendiği ve zilyetliğinin de davacıya devredildiğinin ifade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yasal maddi unsurları ihtiva ettiği ve geçerli olduğu noktasında bir tereddüt yoktur. Ancak davaya konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve elbirliği mülkiyetinin halen çözülmediği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu