Davacı (K. davalı) vekili tarafından, davalı (K. davacı) aleyhine 28.4.1999 tarihli dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi, karşı davacı tarafından da K. davalı aleyhine 23.6.1999 gününde verilen dilekçe ile satış vadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, sözleşmenin iptali davası yönünden de mahkemenin görevsizliğine dair verilen 29.6.1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı (K. davalı) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin tapu iptali tescil davası yönünden değerden, görevsizlik kararı yönünden de mahiyeti gereği reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Davacı, davalıdan 4.1.1991"tarihli noterde resen düzenlenen satış vaadi sözleşmesi uyarınca 1/2 payını satın aldığı 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 5 nolu bağımsız bölümdeki, davalı payının iptali...
MUHALEFET ŞERHİ Yerel mahkeme karar gerekçesinde isabetli olarak “Taşınmazın devriyle ilgili tapudaki imzanın davacıya ait olmaması bu nedenle taşınmaz devrinin yolsuz tescile dayalı olması” nedeniyle tapu iptali ve tescil karar vermiş olmasına rağmen Dairemizin Sayın çoğunluğu bu gerekçeyi yerinde görmeyerek “Davalı ...’a tapunun arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle avans niteliğinde verildiği, her hangi bir inşaat yapılmadığı ve taraflar arasındaki sözleşmenin de feshedildiği dikkate alınarak tapu kaydının iptalinin gerekeceği” belirtilerek kararın gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. Anılan gerekçe değişikliği yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin 129 ada, 50 parselde bulunan arsa ve arsa üzerine kurulan binada müşterek malik olduklarını, davalılardan ...'ın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile aynı arsada hissedar olan ...'ten taşınmaz hissesi aldığını, anılan davalının inşaata başlamadan önce davacılarla gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığını, binada her bir davacıya satılan bölümün bu kişilere özgülendiğini, iskanın kat mülkiyetine geçildiği ve tapu verileceğinin müteahhit tarafından taahhüt edildiğini ancak inşaat tamamlandıktan sonra tapu verilmesi aşamasında ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.01.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 05.12.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davalıların 6 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerini satın aldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı ..., sözleşmenin davacıdan aldıkları borca karşılık teminat olarak yapıldığını savunarak davanın reddini istemiş, diğer davalı ... duruşmalara katılmamıştır Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir....
Noterliği’nde 09.06.2005 tarihinde düzenledikleri ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Bu sözleşme uyarınca, bakım alacaklısı ..., bakım borçlusuna bakım alacağı karşılığında, 8096 ve 8097 parsel sayılı taşınmazlar ile ilgili yapılacak arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden malik olacağı ve adına isabet edecek bağımsız bölümlerdeki hak ve paylarının tamamını davacıya temlik etmiştir. Taraflar arasındaki ölünceye kadar bakma sözleşmesindeki bakım borcu karşılığı devredilecek bağımsız bölümler, taşınmazda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılıp bağımsız bölümlerin oluşturulması koşuluna bağlanmıştır. Anılan bu sözleşmeye konu 8096 ve 8097 parsel sayılı taşınmazların birleştirilmesi ile oluşan 21783 parsel sayılı taşınmaza bina yapımı için ... 1.Noterliği’nde 23.01.2006 tarihinde yüklenici ... ile arsa malikleri... ve ... ... arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.04.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil ve alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat taleplerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, cezai şarttan kaynaklanan alacak isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar SS.......
Kişisel hak mahiyetinde olan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi tapu siciline şerh edilmediği sürece 3. kişiler açısından ayni etkinlik ve aleniyet kazanmaz. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, tapu siciline şerh edilmesi halinde İİK’nın 277 vd maddelerindeki iptal davasına konu edilebilir. Aksi halde iptale konu edilemez. Somut olayda davalılar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi 28/11/2000 tarihinde yapılmış olmasına rağmen tapu siciline şerh edilmiş değildir. Bundan dolayı davacının takibe konu alacağından önce yapılmış bir tasarruftan söz edilemez. Dava konusu tasarruf işlemi ise 09/06/2004 tarihli satış sözleşmesidir. Açıklanan bu nedenlerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.10.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; subut bulmayan davanın reddine dair verilen 15.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlik işlemine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı yüklenici davaya cevap vermemiş, diğer davalı arsa sahipleri davanın reddini savunmuştur. Mahkemece istek kanıtlanmadığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden yüklenici ile davalılardan ...’in 19.6.1995 tarihinde 3155 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerine bina yapmak üzere sözleşme yaptıkları anlaşılmaktadır....
Davalı vekili, her ne kadar müvekkilinin davacıya 1995 yılında noterden tasdikli devir sözleşmesi ile kooperatif ortaklık hissesinin %50'sini devretmiş ise de davacının hiç bir zaman aidat ödemesi yapmadığını, kooperatife sadece davalı tarafından ödemeler yapıldığını, kaldı ki alacak davasının zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre; kooperatif üyeliğinin bir pay olup yarısının başkasına devri mümkün değil ise de davacı, 1995 yılında noterden yapılan devir sözleşmesine dayanarak davasını ferdileştirme ve tescil işlemlerinden sonra açmış olduğundan noterden yapılan pay devri sözleşmesinin geçerli olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne karar verilmişitr. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif ortaklığının yarı hissesinin devrine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davacı vekili tarafından, davalı-birleştirilen davalı aleyhine 11.10.1994-12.02.1992 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 09.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava ve birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, asıl ve birleştirilen davaların reddini savunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir....