Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.06.2008 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 350 ada 192 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 3 numaralı bağımsız bölümü bedelini ödeyerek satın aldığını fakat aralarındaki inanç sözleşmesi uyarınca taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, şimdi ise davalının tapuda davacı adına devre yanaşmadığını beyanla taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile kendi adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.05.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 23.02.1982 tarihinde ... 2. Noterliği’nde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 791 parsel sayılı taşınmazdaki ... ve...'ya murisleri ...dan intikal eden hisselerin satışının vaat edildiğini fakat borçluların mirasçılarının satış vaadine dayalı tapu iptali ve tescil hakkının kullanmasını engellemek için taşınmazı 05.08.2005 günü davalıya tapudan devrettiklerini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, 137 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... Tapu Müdürlüğü nezdinde imzalanan miras taksim sözleşmesi gereğince kendisine verildiğini belirterek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalılar vekili, dava konusu taşınmaz ile ilgili ... Sulh Hukuk Mahkemesince elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyetine çevrilmesine karar verildiğini, verilen karar neticesinin taraflarca tapuya işletildiğini, davacı tarafın da bu davada taraf olduğunu ve verilen karardan baştan beri haberdar olduğunu, bu taşınmazdaki ... ve ...'in hisselerinin ...'...

          Kural olarak tapu iptal ve tescil davası, tapu kaydında taşınmazın mülkiyet hakkı sahibi olarak gözüken kişiye karşı açılması gerekmekte olup, davacı üçüncü kişi tarafından gerek yargılamadan önce tapu maliki olan kişiye, gerekse de yargılamadan sonra tapu maliki olan kişilere karşı açılmış bir dava olmadığından tapu iptal ve tescil davasının mahkemece reddinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından, davacının temyiz talebi yerinde görülmeyip, reddi gerekmiştir....

            K A R A R Davacı vekili, 1689 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 75/20364'er hissesi davalı ... ve ... adına kayıtlı iken....Noterliğinde düzenlenen 12.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 7000 TL bedelle taşınmazı satın aldığını, taşınmazın üzerinde bina bulunduğunu, binaya önemli ölçüde tadilat yaptırdığını belirterek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi yapılırken davacının taşınmazın tapusuz olduğunu bildiğini, taşınmaz üzerindeki binanın zilyetliğinin devrini istediğini, satış vaadi sözleşmesi yapıldığı tarihte tapu kaydının bulunmaması sebebiyle 3194 sayılı yasanın 18 son maddesi uyarınca satış vaadi sözleşmesi yapılamayacağını, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, bu sözleşmenin ancak zilyetliğin devri olarak yorumlanabileceğini, başından beri imkansız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

              Yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür. Somut olaya gelince; davacının dayanağı 04.01.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne 06.12.2010 tarihinde şerh edilmiştir. Taşınmaz, satış vaadi borçluları davalılar ... ve ... adına 1/2 hisse itibariyle tapuda kayıtlı iken, taşınmazın son maliki ve davacının oğlu olan diğer davalı ...’e satış vaadi şerhi ile yükümlü olarak 17.08.2011 tarihinde resmi satışı yapılmıştır. Yukarıda açıklandığı gibi satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmekle lehine şerh konan kişi satış vaadi sözleşmesi ile edindiği kişisel hakkını güçlendirmiş, diğer bir deyimle ayni hak kuvveti kazandırmış olur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 09.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı arsa sahibi ... ile yüklenici ... arasında düzenlenmiş olan 21.01.2009 tarihli taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 24.02.2010 tarihli tadil ve düzeltme beyanına göre 12810 ada 2 parsel üzerinde yapılacak binada yükleniciye düşen 3 no'lu bağımsız bölümü haricen düzenlenen 21.09.2011 tarihli satış sözleşmesi ile 75.000 TL bedelle yükleniciden satın aldığını, 42.000 TL...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.11.2007 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve kötüniyet iddiasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, satış vaadinde bulunan arsa maliki ... ve dava dışı arsa maliklerinin davalı kooperatif ile 17.02. 1992 tarihinde düzenledikleri arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşa edilecek olan ... ada ... parseldeki ... blok ... numaralı ve ... ada ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.04.2014 gününde verilen dilekçe ile asıl davada ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 30.11.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, bozma sonrası birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu