Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.03.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı vekili, davacı ve davalılar murisi....arasında 16.04.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince .... 377, 479, 2753, 553, 573, 584, 592, 593 ve 599 parsel sayılı taşınmazların satışının vaadedildiğini, satış bedelinin ödendiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan Kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı Kararı) Bakım borçlusunun bakıp gözetme yükümlülüğü aksi kararlaştırılmadığı sürece, bakım alacaklısını ailesi içerisine alıp ikametgâh temini, besleme-giydirme, hastalığında tedavi, manevi yönden de her türlü yardım ve desteği sağlama gibi ödevleri kapsar. Bu görevlerin yerine getirilmesi halinde ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflarına kişisel hak sağladığı için tapu iptali ve tescil davasını bakım borçlusu ya da onun külli halefleri bakım alacaklısının mirasçılarına karşı açabilirler....
Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre; davacı, davada davalı eş ... adına yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi ne konu taşınmazın diğer davalılar ... adına yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının ...’e geçen taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile açılacak edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır....
dan 29.09.1976 tarihli harici satış sözleşmesi ile aldığını, taşınmaz bedelinin tamamını ödediğini, davalıların dava konusu taşınmazın tapu devrini gerçekleştirmediğini, tapu devri gerçekleştirilmeden davalıların murisi ...'nun vefat ettiğini, müvekkillerinin murisinin dava konusu taşınmaz üzerine bina inşa ettiğini ve 1976 yılından bu yana taşınmazı kullandıklarını iddia ederek 3410 ada 8 parselde (eski 526 ada 62 parsel) kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece davanın kabulü ile 3410 ada 8 parsel (Yeni 526 ada 62 parsel) sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile muris Bahattin Bal'ın mirasçıları adına veraset ilamına göre tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar temyiz etmiştir....
Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa maliklerinin yüklenici aleyhine açmış bulundukları, akdin feshi, tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkin olup, bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişki istisna (eser) sözleşmesi olup; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un istisna sözleşmesinin konusunu oluşturan bu boyut ve ağırlıktaki ilişkilerde uygulanması hukuken ve fiilen mümkün değildir. Davaya genel hükümlere göre (BK. madde 355 vd.) genel mahkemede bakılması yerine, ... Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, ....06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydında 775 sayılı yasa gereğince tahdit şerhinin bulunması, tahsisten itibaren 10 yıl içerisinde taşınmazın satış vaadine konu edilemeyeceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, ikinci kademedeki bedel iadesi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
Dava, iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi ve miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece davacının iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi istemi hakkında TMK’nin 644 maddesine göre görevsizlik kararı vermesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak Mahkemece; davacı tarafından tapu iptal ve tescil talebi yönünden verdiği red kararını “... halen iştirak halindeki mülkiyet müşterek mülkiyete çevrilmediğinden bu aşamada iptal tescil davası açmasında hukuki yararı olmadığı belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 13.07.1979 ve 06.07.1983 tarihli satış vaadi sözleşmelerine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, kişilerin satış vaadi sözleşmesinden doğan haklarını ancak karşı akitlerine karşı ileri sürebileceği, davacı ile tapu maliki olan davalıların murisi ... arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalıların murisi tapu maliki ... Buyruk 13.07.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 7 ada 14 parsel sayılı taşınmazını ... .'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, dosya içerisinde Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu belirtilerek verdiği görevsizlik kararı bulunmaktadır. Davacı alacaklı...'in icra dairesinden aldığı yetki belgesine dayalı olarak, borçlusu ... adına açtığı davada, ...'ın kardeşi ... davalı olup, ... ve ...'nın muris babaları tarafından borçlu ...'ın miras hissesinin ölümünden önce kızı davalı ...'ya satıldığı belirtilerek, taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına miras payı oranında tesciline ve tescil edilen hissenin alacağa istinaden haczine karar verilmesi talep edilmiştir. Borçlu ...'ın mirastan feragat sözleşmesi ile miras hakkından feragat ettiği, bu sözleşmenin iptali için davacı... tarafından davalılar ..., ... ve ... aleyhine ... 1....