Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TERKİN,ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı Hazine, davalıların kayden malik olduğu çekişmeli 1441 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarrufu altında kalan yerlerin özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir Davalılar, taşınmaza iyiniyetle malik olduklarını, binanın ruhsatlı yapıldığını, elatmanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesine eklenen 3. fıkra 2 ve 3. cümle ve geçici 10. maddedeki düzenlemeler karşısında 10 yıllık hak düşürücü sürenin hazine yönünden dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Mahkemece bozmaya uyulmuş, yapılan araştırma ve inceleme sonucu kıyı kenar çizgisi belirlenerek dava reddedilmiştir. Hükmü davacı Hazine temyiz etmiştir. Uyuşmazlık Türk Medeni Kanununun 715. maddesine ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa dayanılarak açılan tapu iptali ve terkin istemine ilişkindir. Gerçekten mahkemenin doğru olarak saptandığı üzere, önemli olan kıyı kenar çizgisinin yöntemince belirlenmesidir....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 03.01.2019 tarihli taleplerinin maddi muhtevası itibariyle bir "Hükmün Tashihi Talebi" mahiyetinde olduğunu, mahkemece konu hakkında duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verildiğini, tapuda hükmen terkin işlemi sırasında yapılan ölçümler sonucunda dava konusu 874 parselin tamamının değil ve fakat 2.100,80 m² kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının anlaşıldığını, tapu iptal ve terkin davasının hukuki sebebinin özel hukuka değil ve fakat tamamen kamu hukukuna dayandığını, bunun yanında bir ayni ve inşai dava olması itibariyle tapu iptal ve terkin davalarında "res'en araştırma ilkesi" geçerli olduğundan dolayı müvekkilinin "Davanın Kabulüne" dair beyanının hüküm ifade etmesi ise ancak gerçek duruma uygun düştüğü ölçüde mümkün olduğunu, dava konusu 874 parselin gerçek durumu ise tamamının değil ve fakat 2.100.80 m² kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı yönünde olup konu hakkında taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık mevcut olmadığını...

      Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve terkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı ve davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, 113 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 8.518,20 m²’lik kısmının idarece belirlenen kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısmın tapu kaydının iptali ile terkinine karar verilmesini istemiştir. II....

        Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne,  çekişmeli parselin tapu kaydının iptali ile fen bilirkişisinin 26.06.2012 tarihli rapor ve ekli krokisinde 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 208,341 metrekarelik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması dolayısıyla tescil dışı bırakılarak terkin edilmesine, kalan 8998.10 metrekarelik kısmın davalı ... adına tarla ve kargir dinlenme tesisi vasfı ile tapuya tesciline karar  verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir....

          Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün 29.12.2011 tarihli yazısında, dava konusu yerin 14.03.2011 tarihinde onaylanan kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı, onaylanan kıyı kenar çizgisinin 1 ay süre ile ilan edildiği bildirilmiştir. Bu durumda; ilgililere bizzat bildirim yapılmadığı için kıyı-kenar çizgisinin kesinleşmediği ve bağlayıcılık niteliği kazanmadığı açıktır. O halde, bilirkişi heyetince kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi gerekirken, bağlayıcılık niteliği taşımayan ve delil olarak istifade edilmesi gereken, idare tarafından daha önce belirlenmiş kıyı-kenar çizgisi esas alınarak düzenlenen bilirkişi raporunun yeterli bulunması ve rapora dayanılarak hüküm kurulması isabetli değildir....

            Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır, Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmediği bölgelerde talep vukuunda, talep tarihini takip eden üç ay içinde kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Yaklaşma mesafesi ve kıyı kenar çizgisi arasında kalan alanlar, ancak yaya yolu, gezinti, dinlenme, seyir ve rekreaktif amaçla kullanılmak üzere düzenlenebilir. Sahil şeritlerinin derinliği, 4. maddede belirtilen mesafeden az olmamak üzere, sahil şeridindeki ve sahil şeridi gerisindeki kullanımlar ve doğal eşikler de dikkate alınarak belirlenir. Taşıt yolları, sahil şeridinin kara yönünde yapı yaklaşma sınırı gerisinde kalan alanda düzenlenebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TERKİN Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden davalılara ait 96 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını, özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, uzman bilirkişilerce usulüne uygun olarak belirlenen kıyı kenar çizgisine göre çekişmeli taşınmazın tamamının kıyı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı Hazine'nin temyiz itirazı yerinde değildir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2020/245 2021/465 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Kıyı Kanunu Gereğince Açılan) KARAR : İDDİA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; kıyı kenar çizgisi tespiti sonrasında yapılan çalışmalar sonucunda, davalıya ait Van ili İpekyolu ilçesi Eskişehir Mahallesi 875 ada 3 parselde tapuya kayıtlı 1.000,00 m²'lik taşınmazın 550,00 m²'lik kısmının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının tespit edildiğini, taşınmazın tapuda vefat eden Eyyüp Akbulut'un adına kayıtlı olduğunu, bu nedenle mirasçılarına dava açtıklarını belirterek kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı tespit edilen dava konusu taşınmazın 550,00 m²'lik kısmının tapusunun iptali ile kıyı olarak terkinine ve yargılama ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1225 KARAR NO : 2022/2182 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARPAÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/02/2022 NUMARASI : 2021/96 ESAS - 2022/36 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin maliki bulunduğu Kars ili, Arpaçay ilçesi, Doğruyol köyü, 193 ada 1 parsel numaralı tarla vasfındaki taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisinde kalması nedeni ile kamulaştırmasız olarak el atıldığını, kıyı kenar çizgisi oluşturulmasında idarenin bu taşınmazın bedelini ödemediğini ve müvekkilinin rızasının da alınmadığını, davalı Hazinenin tapu kaydının iptali için herhangi bir işlem tesis etmediğini, davalı idarece dava konusu taşınmazın bir kısmına kıyı kenar çizgisinde bırakılmak suretiyle kamulaştırmasız el atıldığını, dava konusu taşınmazın halen davacı adına tapuda kayıtlı olduğunu ve dosya kapsamına...

                UYAP Entegrasyonu