"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL -KARAR- Dava, Kamulaştırma Yasasından kaynaklanan tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 5.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, Dairemizce görevsizlik kararı verilerek 14.Hukuk Dairesine gönderilen dosya, anılan Dairecede görevsizlik kararı verilerek Dairemize gönderilmekle Daireler arasındaki görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına 01.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava; tapu iptal - tescil olmazsa alacak istemine ilişkin olup, davacı tarafından tapu iptal tescil kararı yönünden de temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14. Hukuk Dairesine gönderilmesine 21.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptal ve Tescil Uyuşmazlık, şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı T4 vekili tarafından İlk Derece Mahkemesine sunulan 22.12..2020 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; açılan davanın, tapu sicilinin tutulmasına dayalı tazminat talebi olup dava için aranan koşulların oluşmadığını, haksız olarak tapunun iptal edilmediğini, öncelikle yasal süre geçtikten sonra dava açıldığını, tapu iptal davası kesinleştikten sonraki yasal sürede dava açılmadığından davanın süreden reddi gerekeceğini, Yargıtayın bu konudaki kararlarına bakıldığında tapu iptalden dolayı tazminat verilmesi için tapu iptal davasında hak sahiplerinin tapu iptal davasının reddi için gerekli özeni göstermesi ve haklarını savunmasının önşart olduğunu, davacıların ise tapu iptali davasına katılmayarak gerekli özeni göstermeden tapunun iptaline göz yummuş olduklarını, bu nedenle bu davayı açma haklarının bulunmadığını, davanın türü itibariyle tapunun iptal edildiği 2011 yılı itibariyle araştırma ve değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğunu, bu kapsamda bilirkişilerin dava...
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanıksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
Bilindiği üzere; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır. O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK'nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır....
Mahkemece, tapu iptal-tescil isteğinin reddine, zorunlu giderlerin tahsiline ilişkin verilen karar Dairece; “...Somut olaya bu ilkeler ışığında bakıldığında davacı 3. kişi ... adına olan tapu kaydının iptalini isteyemez. Ancak, ödediği bedeli ve uğradığı zararları akdin tarafından isteyebilir. Nitekim, davacı iptal-tescil olmazsa bedel de istemiştir.O hâlde, davacının iptal tescil isteğinin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Ancak davacının diğer istekleri bakımından yeterli bir inceleme yapılmamıştır.Hâl böyle olunca, bedel isteği bakımından bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen hususun gözardı edilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil talebinin reddine , tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 129 ada 42 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, tapu iptal ve tescil davaları kural olarak kayıt malikleri aleyhine açılır. Somut olayda; dava konusu taşınmazın kayıt maliklerinden .............'in tespit tarihinden önce 1.7.1975 tarihinde öldüğü ve dava dışı mirasçılarının bulunduğu dosya kapsamıyla sabittir. O halde, eldeki davada, taraf teşkilinin sağlandığı söylenemez. Bilindiği üzere taraf teşkili dava koşullarından olup, bu koşul sağlanmadan davanın esasına girilerek sonuçlandırılması usulen mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, tapu kaydında 1/3 pay sahibi .............'...
Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararları, İdari Yargıda verilen iptal kararlarından farklı bir özelliğe sahiptir. İdari Yargıda asıl olan iptal kararlarının geriye yürümesi yani iptal edilen idari işlemin doğduğu andan itibaren yok sayılması esas alınmasına karşın, Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının geriye yürümemesi asıldır. Bu bakımdan İdari Yargıdaki iptal kararları beyan edici, açıklayıcı nitelikte olduğu halde Türk Anayasa Yargısındaki iptal kararları genelde kurucu (inşai-yenilik doğurucu) niteliktedir. Türk Anayasa sisteminde benimsenen iptal kararının geriye yürümezliği kuralının getiriliş amacı, kazanılmış hakları ve hukuksal güvenliği ortadan kaldırıcı ya da toplumun adalet anlayışını zedeleyici sonuçlar doğurmasından kaygı duyulmasını önlemek, Devlete olan güven duygularını sarsmamak, Devlet yaşamında hukuk kargaşasına neden olmamak, hukuk güvenliğini ve istikrarını sağlamak olarak özetlenebilir....