WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/07/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davasında bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ilişkin verilen karar, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      CEVAP Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın tapu kaydının ehliyetsizlik ve şekil eksikliği nedeniyle iptali davasının mevcut malike karşı açılması gerekirken müvekkili Hazineye karşı açıldığını, müvekkili Hazinenin taşınmazla herhangi bir ilgisinin olmadığını, husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, dava dilekçesinde 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesine dayanılmadığını, tapu iptal ve tescil davası ile 4721 sayılı Kanun'un 1007 nci maddesine dayanan davanın birlikte açılamayacağını veya terditli talepte bulunma imkânı olmadığını, tapu müdürlüğünde doktor raporu olup olmadığının sorulmadığını, bunun sorulmasının beklenemeyeceğini ileri sürmüştür. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapu iptal ve tescil talepli davanın feragat nedeniyle reddine, tazminat talepli davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

        Mevkii 4 pafta, 32 ada , 9 parselde bulunan Zemin kat 1 ve 2 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazların a bendindeki davalılara tescil işleminin mimari projesine aykırı bir şekilde tescil işlemi olduğundan dolayı bu tescil işleminin iptali ve eski hale ihya sureti ile müvekkili T1 adına tesciline veya T10nün tescile ilişkin bu kusurlu davranışından doğan zararlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000 TL maddi tazminat talebinin müvekkili adına hatalı tescil tarihinden itibaren yasal faiz başlatılmak üzere kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. T10 vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu iptal davasının tapuda hak sahibi görünen kişi ve kişilere karşı açılabileceğini, tazminat davasını da davacının taşınmazını 1 nolu bağımsız bölüm olarak yanlış gösteren ve satan bayilerine karşı açabileceğini, bu nedenle tapu müdürlüğüne karşı açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini bildirmiştir....

        Her ne kadar somut olayda henüz idare tarafından kesinleşmiş kadastro sınırları içinde kalan yer iddiasına dayalı olarak davacının maliki olduğu 1308 sayılı parsele karşı açılmış bir tapu iptal ve tescil davası yok ise de 1308 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan “Bu parselin bir kısmı kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kalmaktadır” yönündeki şerh doğru ise yani parselin bir kısmı kesinleşmiş tahdidi içinde ise tapu sicilinin bir kısmının yolsuz oluşturulduğu sonucu ortaya çıkar. Bu durumda idare tarafından tapu iptali ve tescil davasının açılmasını beklemeye gerek olmadan, tapu maliki tarafından da, kesinleşmiş kadastro sınırları içinde kalan bölümün maliki olduğu parselden ifrazı ve bu bölümün mülkiyetini kaybetme nedeniyle doğacak zararın tazmini istemeye engel bir durum yoktur....

          Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dava tarihi itibarı ile tapusu iptal edilen gayrimenkulün niteliği ve değeri belirlenmelidir. Değerlendirme tarihi itibariyle taşınmazın niteliği arazi ise, net gelir metodu yöntemi ile, arsa vasfında ise değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması suretiyle gerçek değer belirlenmelidir....

          Maddesine dayalı tapu iptal vetescil talebi yönünden gerekçeli kararda bu talebin yasal koşulları oluşmadığından bahisle tapu iptal tescil kararı verilemeyeceği açıklanmış olmakla birlikte, hüküm fıkrasında tapu iptal tescil talebine ilişkin hüküm kurulmamıştır.Bu nedenlerle mahkemece gerekçe ve hükmü çelişkili, infazda tereddüt yaratacak ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bir şekilde hüküm verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuştur....

            Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil ile Medenî Kanunun 1007 maddesi uyarınca açılan tazminata ilişkindir. Yörede, 3116 sayılı Kanuna göre 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre yapılan ancak ilân edilmeyen aplikasyon, orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 1987 yılında 3373 ve 3302 sayılı kanunlara göre yapılıp kesinleşen aplikasyon, orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. 1) Davacı vekilinin tapu iptal ve tescil davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu 102 parsel sayılı taşınmaz, hâlen davacı adına tapu sicilinde kayıtlıdır, ancak Asliye 2....

              Hukuk Dairesinin 03.03.2016 gün ve 2016/988 E., 2016/2529 K sayılı kararı ile: “…Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde maddi ve manevi tazminat isteklerine ilişkin olup, manevi tazminat isteğinden yargılama sırasında feragat edilmiş, mahkemenin 26.11.2013 tarih ve 2012/775 Esas, 2013/285 Karar sayılı ilamı ile; tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, davalılar ... ve Hazine yönünden maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, vazgeçme nedeniyle manevi tazminat isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar, davacı ve davalı Hazinenin temyizi üzerine; Daire’nin 27.05.2015 tarih ve 2014/4434 Esas, 2015/7731 Karar sayılı ilamı ile onanmış, bu karara karşı davalılardan Hazine karar düzeltme istemiştir....

                nın kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından tapu iptal ve tescil isteği yönünden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu