"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkindir. Davacılar asıl ve birleştirilen davalarında, mirasbırakanları .............'...
Mahkemece; iptal ve tescil davası ile davalı Fatih hakkında açılan tazminat davasının reddine, davalı Y… … Belediyesi hakkında açılan tazminat davasının kısmen kabulüne, 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; tetkik hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir. Mahkemece; davanın reddine karar verilmiştir....
Köyü 4837 ada 1 sayılı imar parselinin meydana getirildiğini, ancak Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması, olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 775 sayılı yasanın 3/2. maddesi gereği belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olduğu, davacı Hazinenin dava konusu taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın ihdasen Hazine adına tescil edildiği ve ...Belediyesince başka birçok parselle birlikte 38 No'lu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare aynı bölgede davalı ......
Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2003 gün ve 2003/19-152 E. - 2003/125 K.; 29.09.2010 gün ve 2010/14-386 E. - 2010/427 K.; 15.12.2010 gün ve 2010/13-618 E. - 2010/668 K. sayılı kararı). Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. 4721 sayılı TMK’nın 705/2. maddesi uyarınca tapu iptali ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır....
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın ihdasen ... adına tescil edildiği ve ... Belediyesince başka bir çok parselle birlikte 38 nolu imar düzenlemesine tabi tutulduğu, bilahare aynı bölgede davalı ... tarafından da 28.02.2007 tarih ve 419, 420 ve 421 sayılı Encümen kararlarına istinaden yeni bir imar uygulaması yapıldığı; ancak, ...'nin yapmış olduğu imar düzenlemesine ilişkin idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edildiği ve dereceattan geçerek kesinleştiği, dava konusu yerin yargılama sırasında yeni kurulan ... Belediyesi sınırları içinde kalması üzerine anılan Belediyenin de davaya dahil edildiği görülmektedir....
Y.. yararına, davada öncelikle tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunulduğu, mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının reddedildiği, tazminat talebinin ise bir davalı yönünden kabulüne karar verildiği ve davalılar lehine 70.771,20 TL vekalet ücretine hükmedildiği, reddine karar verilen tapu iptal ve tescil talebi, terditli talep olduğu halde, bu talep üzerinden davalılar lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek davacı yararına bozulmuş, bozma nedenlerine göre, davalı Ş.. Y.. ve davacı vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. Davacı vekili, karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.12.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 22.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil ile tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Dava, TMK’nin 713/2 maddesi gereğince tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesine ilişkindir. Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun'un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK'nin 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir....
Bu hususlar belediye başkanlığından ve su ve elektrik idarelerinden ve diğer ilgili merciilerden sorulup alınacak cevap yazılarına göre taşınmazın değerlendirme tarihinde (tapu iptali ve tescil davalarının kesinleştiği tarihte) arsa niteliğinde olup olmadığı saptanmalıdır....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1 inci maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2 nci maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2 nci maddesinde; "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....