"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Asıl ve birleşen davada davacılar, ortak mirasbırakanları ......’ın maliki olduğu dava konusu 42 parsel sayılı taşınmazı kadastro tespiti sırasında damadı...... 254 ada, 24 parsel sayılı taşınmazı da kızı Bahtiyar’dan olma erkek torunu ... adlarına tespit ve tescil ettirdiğini, 40 parsel sayılı taşınmazı ise tapuda satış göstermek suretiyle ...... adına tescilini sağladığını, temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, olası iptal tescil davalarını önlemek amacıyla durumu bilen ve bilmesi gereken konumunda olan üçüncü kişilere temlik ettiklerini ileri sürerek tapu kaydının iptal ve tescili olmadığı taktirde bedelin tazmini ve tenkise karar verilmesini istemişlerdir....
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile kısmen hükmen iptali nedeniyle 4721 sayılı Tük Medenî Kanununun 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu ....köyü 244 ada 96 parsel sayılı 32.591,53 m² yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmaz, 3402 sayılı Kanuna göre 1999 tarihinde yapılan genel arazi kadastrosunda kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, davacı taşınmazı güven ilkesine dayalı olarak 22/06/1999 tarihinde satın almış ve adına tescil edilmiştir. Dosyaya getirtilen tapu kayıtları ile belgelerin ve kesinleşmiş ilâm örneklerinin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın tapu kaydının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/367 E. - 2003/448 K. sayılı kararı ile taşınmazın taşlık ve kayalık olması sebebiyle iptal edilerek Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın taraflarca temyiz edilmediğinden 13/01/2005 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Anayasanın 169. maddesi gözönüne alındığında, usûlüne uygun araştırma ve inceleme ile orman alanı olduğu belirlenen yer içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilmesinde kamu yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Ancak, kişinin mülkiyet hakkı sona erdirilirken karşılıklı hak dengesinin sağlanması için mülkiyet hakkı sahibine tazmini nitelikte bir bedelin ödenmesi gerektiği de kuşkusuzdur. Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, orman alanı olduğu belirlenen yer içinde kalan davalı şirkete ait tapu kaydının iptal edilerek taşınmazın orman niteliğiyle tapuya tescil edilmesinde kamu yararı nedeniyle hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Tapu sahibinin mülkünden yoksun kalması nedeniyle iptal edilen tapu kaydının bedelini tazminat davası ile idareden talep etmesi mümkündür. Ancak, somut davada davalı şirket vekili tarafından tazminata yönelik bir dava veya karşı dava açılmamıştır....
Anayasanın 169. maddesi gözönüne alındığında, usulüne uygun araştırma ve inceleme ile orman alanı olduğu belirlenen yer içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptal edilmesinde kamu yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Ancak, kişinin mülkiyet hakkı sona erdirilirken karşılıklı hak dengesinin sağlanması için mülkiyet hakkı sahibine tazmini nitelikte bir bedelin ödenmesi gerektiği de kuşkusuzdur. Yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda somut olay incelendiğinde, orman alanı olduğu belirlenen yer içinde kalan davalı şirkete ait tapu kaydının iptal edilerek taşınmazın orman niteliğiyle tapuya tescil edilmesinde kamu yararı nedeniyle hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Tapu sahibinin mülkünden yoksun kalması nedeniyle iptal edilen tapu kaydının bedelini tazminat davası ile idareden talep etmesi mümkündür. Ancak, somut davada davalı şirket vekili tarafından tazminata yönelik bir dava veya karşı dava açılmamıştır....
Tapu sahibinin mülkünden yoksun kalması nedeniyle iptal edilen tapu kaydının bedelini tazminat davası ile idareden talep etmesi mümkündür. Ancak, somut davada davalı şirket vekili tarafından tazminata yönelik bir dava veya karşı dava açılmamıştır. Böyle bir dava açılması halinde, ancak tazminat hususu incelenebileceğinden Daire kararı usul ve kanuna uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nun 440. maddesinde yer alan sebeplerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 228.00.- TL. para cezasının düzeltme isteyenden alınmasına 30/06/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....
içerisinde kalan davacılara ait taşınmazın tapusunun iptal edilmesi nedeniyle tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan tazminat (TMK md.1007) istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'a ait 128 ada 106 parsel sayılı taşınmazın davalılar ... ve ...'ın hileli eylemleri ile ...'a temlikinin sağlandığını, ...'ın da muvazaalı olarak davalı ...'ye devrettiğini, onun da davalı ...'a temlik ettiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil olmazsa bedelin tazmini, bu talepleri de yerinde görülmediği takdirde alacak isteminde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Belediyesinin 37 No'lu imar düzenleme bölgesinde yaptığı imar uygulaması kapsamında kaldığını ve daha sonra da davalı ... Belediyesi tarafından imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu; ancak yapılan imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; tapu iptal ve tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanması, ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı Belediyeler vekilleri ve davalı ... vekili, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 1....
Banka kayıtlarından ve davalı tarafın ödemelere ilişkin herhangi bir itirazlarının da bulunmaması sonucu davacıların harici sözleşme kapsamında satış bedeline yönelik edimlerini yerine getirmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket vekili, dava konusu edilen harici sözleşmeye konu taşınmazı tapuda devre hazır olduklarını ve mahkemenin tapu iptal ve tescile karar vermesini talep etmiştir. Davacılar vekili, öncelikle ödenen bedelin iadesini olmadığı takdirde tapu iptal ve tescile karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, davalının açtığı tapu iptal ve tescil davasının kabul edildiği gerekçesiyle eldeki davanın reddine karar verilmişse de; sözü edilen tapu iptal ve tescil davasının halen derdest olduğu sabit olup, iptal tescil davası sonucunun eldeki davayı etkileyeceği de kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, taraflar arasında görülen 2010/112 esas sayılı tapu iptal tescil davasının sonucunun beklenmesi ondan sonra eldeki dava yönünden bir karar verilmesi gerekirken, kesinleşmemiş tapu iptal tescil davası dikkate alınarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Tarafların, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00....