in dava konusu 1309, 1310 ve 1352 parseller hakkındaki tapu iptali ve tescil davasının aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yokluğundan usulden reddine, davacıların dava konusu 1592 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davasının kabulü ile 1592 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının 10/16 hissesinin iptali ile 5/16 hissesinin davacı ... adına, 5/16 hissesinin davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına şeklinde hüküm kurulmuş, hüküm, süresi içerisinde davalı vekili ve katılma yolu ile davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, miras payının devrinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, aksi halde sözleşme gereğince verilenin iadesi istemine ilişkindir. 1....
Dava konusu ...plakalı araç ise 13.12.2002 tarihinde davacımız ... adına satın alınarak tescil edilmiş iken 13.6.2003 tarihinde davalı ... ’e noterde satılarak trafikte tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamı ile dava dilekçesi ve 5.6.2009 tarihli dilekçe karşısında edinme tarihleri itibarıyla dava, mesken ve araç bakımından öncelikle tapu ve trafik kaydının iptali ile tescil olmadığı takdirde dava konusu mesken bakımından katkı payı alacağı, araç bakımından ise katılma alacağı niteliğindedir. Davalılardan dava tarihi itibarıyla tapuda malik görünen ... aleyhine dava açılması doğrudur. Ancak diğer davalılar ..., ...,... tapuda malik olarak görünmediklerine göre davada davalı sıfatları bulunmadığından aleyhlerine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de red kararı sonucu itibarı ile doğru bulunmaktadır....
ın 12.12.2010 tarihinde vefat ettiği, bir kısım mirasçılar tarafından ölünceye kadar bakım akdi ile devredilen ve aynı zamanda iş bu temyize konu dava dosyasında alacak talep edilen yukarıda sayılan taşınmazlarla ilgili muris muvazası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açıldığı ve kabulle neticelenen kararın temyiz edilmeksizin 16.12.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK'nun "kişisel malları" düzenleyen 220.maddesinin 2. bendine göre, bir eşin miras ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mal kabul edilir. Söz konusu kesinleşen ilamdan da anlaşıldığı üzere davaya konu taşınmazlar yönünden dava açan mirasçılar payı yönünden davalı adına olan tapu kaydının iptaline karar verilmiş olup, sonucu itibariyle taşınmazlar miras yolu ile intikal ettiğinden davalının edinilmiş malı olmayıp TMK'nun 220/2 maddesi hükmü gereği kişisel malıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Katılma Alacağı ve Katılma Alacağının Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması KARAR 1. Dava konusu ... ili, .... ilçesi, ... Mahallesi, 140 ada 1-2-3-4 parsel sayılı taşınmazlar ile .. ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 267 ada 7 parsel sayılı taşınmazın muris ... tarafından intikal edilmesine ilişkin akit tablosu ve o aşamadan sonraki devirleri gösterir tapu kaydı ve tedavüllerinin ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek dosyasına eklenmesi, 2. .... ili, .... ilçesi, .... Mahallesi, 140 ada 2 parsel sayılı taşınmazın edinilmesine ilişkin izale-i şuyu dava dosyasının taraflardan ve tapudan sorularak ilgili dava dosyası tespit edildikten sonra dava dosyanın mahkemesinden getirtilerek dosya arasına konulması ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
davacı müvekkilemizin en yüksek oranda katkı payı, değer artış payı ve taraflar arasında geçerli edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerinden kaynaklanan ve her bir taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinin en az yarısı üzerinde katılma alacağı (Edinilmiş mallara katılma alacağı) nedeniyle davacının davalıdan alacaklı olduğunun HMK m.107 hükmüne göre tespiti ile, tespit sonucuna göre alacağımızın tamamı bilirkişi marifeti ile kesin ve net olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırılmak üzere dava konusu taşınmazların edinildiği tarihine göre şimdilik 4.000,00 TL katkı payı, değer artış payı ve 6.000,00 TL katılma alacağı (Edinilmiş mallara katılma alacağı) olmak üzere şimdilik 10.000,00 TL alacağın dava tarihinden başlayacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin hak ve taleplerinin saklı tutulmasına, bildirilen tapu kayıt numaralarında hata olması halinde düzeltme ve yine mahkememizce yapılacak araştırma sonucu davalının tapu kayıtlarında yeni taşınmaz...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, muvazaaya dayalı tapu iptal ve davalı adına tescil, katkı payına dayalı tapu iptal ve tescil isteği, bunun mümkün bulunmaması halinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, katılma alacağının miktarı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ncı maddesinin birinci fıkrası. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Tescil, Olmadığına Takdirde Katki Payı Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu-iptal tescil, olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, asıl davada davacının taşınmaz için 20,075,00 TL katılma alacağı 59,850,00 TL değer artış payı olmak üzere toplam 79,925,00 TL alacağının davalıdan tahsiline, taşınmazın davacıya özgülenmesi talebinin reddine; birleşen davada davacının taşınmaz için 10.000,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, araç için açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davalı-birleşen dava davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre asıl dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı ile TMK'nin 226. maddesine göre kaydın iptali ve tescil, birleşen dava ise artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Somut olayda; eşler, 27.04.2006 tarihinde evlenmiş, 08.09.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.12.2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali, tescil ve katılma alacağı K A R A R Dava konusu 3528 ada 4 parselde kayıtlı B Blok 5. Kat 10 nolu Bağımsız bölüme ilişkin tapu kaydının ilk oluştuğu tarihten itibaren tüm devir ve intikallerini içerir biçimde denetime elverişli olarak Tapu Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, istek ve olayın gelişimi gözönünde tutulduğunda katkı payı alacağı ya da edinmiş mallara katılma alacağı talebiyle bir ilgisi bulunmayıp BK.nun md. 244'e dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunmadığına göre; uyuşmazlığın çözümünde Aile Mahkemesi görevli olmayıp, görevli mahkemenin genel usul hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde tutulur. Mahkemece, davanın Aile Mahkemesinin görevi kapsamında olmadığı gerekçesiyle reddine, dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlikle gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek Aile Mahkemesi sıfatıyla görülüp çekişmenin esası hakkında yazılı gerekçelerle karar verilmesi doğru olmamıştır....