Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Arsa niteliğindeki ...Köyü 1496 parsel, 1497 parsel ve 1500 parsel sayılı taşınmazlara emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Dava konusu 1497 parsel ve 1500 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarına göre dava dışı ... Tekneoğlu lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle; tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ......

    Dava tapu iptali ve tescil davası olup, bu tür davalar tapu kayıt maliklerine karşı açılır. Somut olayda, çekişmeli 101 ada ... parsel sayılı taşınmaz, ... vasfıyla ... adına tapuda kayıtlıdır, ormanların mülkiyeti Hazineye, intifa hakkı ... Yönetimine ait olduğundan, zorunlu dava arkadaşlığı mevzubahis olup, Hazinenin de davada taraf sıfatını alması gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 04/06/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İntifa hakkı tesisi ... ile ... aralarındaki intifa hakkı tesisi davasının reddine dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 11.05.2012 gün ve 208/418 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

        Somut olaya gelince, dava konusu 38 ada 12 parselin tapu kaydından taşınmazın tamamı üzerinde intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 700. maddesine göre ise bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde diğer paydaşlardan biri intifa hakkı kurulduğunun kendisine tebliğinden itibaren üç ay içerisinde paylaşma isteminde bulunursa, satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder. Dava konusu taşınmazın tamamı üzerinde intifa hakkı kurulduğuna göre TMK'nın 700. maddesinin olayımızda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, dava konusu 38 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın intifa hakkıyla yükümlü olarak satış yoluyla giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

          Ancak; 1- Dava konusu taşınmazın tapu kaydından davalı ... hissesi üzerinde davalı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır....

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ya da tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan....'nün, 18 parsel sayılı taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölümünü davalı kızı ...'ye satış suretiyle temlik ettiğini, ondan da diğer davalı ...'a devredildiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptal ve tescil ya da tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., tapu siciline güvenerek taşınmazı satın aldığını, satış bedelini ödediğini, kira sözleşmesi ile ...'...

              'in 19.11.1996 tarihinde davalı yararına intifa hakkı tesis ettiği ve paydaşlığın giderilmesi davasının sonucunda da taşınmazın yine paydaş olan davacıya intifa hakkı ile yükümlü olarak satıldığı, ihalenin kesinleştiği ve satışın Tapu Sicil Müdürlüğüne bildirildiği, intifa hakkının terkini istemli eldeki davanan da satışın kesinleşmesinden sonra açıldığı sabittir. Hal böyle olunca da, yukarıda açıklanan olgular da gözetilerek davanın reddi gerekirken, kabulü doğru değildir. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 13.12.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                Şöyle ki; 1-Asıl davanın davacılarından ... hissesi üzerinde dava dışı ... kızı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... davaya dahil etmesi için davacılar vekiline süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacı ......

                  Dairemizin 11.06.2020 tarihli ve 2019/4070 Esas, 2020/5159 Karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydında dava dışı İbrahim kızı ...ile ... oğlu ...lehine intifa hakkı bulunduğu ve dosya kapsamındaki tapu müdürlüğünün cevabi yazısından intifa hakkı devam ettiğinden tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan adı geçenlerin nüfus kaydı getirtilerek sağ olduğunun anlaşılması halinde davaya dahil etmesi için davacıya süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacı hissesine düşen taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi bu davacı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi doğru görülmeyerek Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar ... 3....

                    Ancak; 1)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalılardan ... hissesinde dava dışı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ...'ı davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Dava konusu taşınmazda paydaş olmayan ..., ... ile ölü ...'in davalı sıfatı ile karar balığında yer alması, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu