O halde, uyuşmazlığın saptanan niteliği dikkate alınarak taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753-5618 sayılı Yasalar uyarınca mera tahsisi yapılmış olup olmadığının ilgili merciden sorulması, bu yasalara göre mera tahsisi yapılmamış ise taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Yasa uyarınca, mera tahsisi yapılıp yapılmadığının Mülki Amirlikten sorulup saptanması zorunludur. Mahkemece bu doğrultuda bir araştırma ve soruşturma yapılmamıştır. Kuşkusuz 4753 ve 5618 sayılı Yasalar ile 4342 sayılı Yasalar uyarınca taşınmazların bulunduğu bölgede mera tahsisi yapılmamış ise, uyuşmazlık dava sonucunda yararı olmayan taşınmazın bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile çözümlenecektir....
Türk Medeni Kanununun 1012. ve Tapu Sicil Tüzüğünün 60 ila 64. maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen “beyanlar” gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların fonksiyonu, gayrimenkulle ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz 17.07.2009 tarihli Meclis Kararı gereğince satışa sunulmuştur. Satışın dayanağı olan 5393 sayılı Belediye Kanununun 69. maddesine istinaden çıkarılan ve 29.09.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından çıkartılan "Belediyelerin Arsa, Konut ve İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışına Dair Genel Yönetmelik"in 15/e maddesi ile bu yönetmelik çerçevesinde çıkartılan "......
Türk Medeni Kanununun 1012. ve Tapu Sicil Tüzüğünün 60 ila 64. maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen “beyanlar” gerek tescillerden,gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların fonksiyonu, gayrimenkulle ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir. Somut olayda; dava konusu taşınmaz 17.07.2009 tarihli Meclis Kararı gereğince satışa sunulmuştur. Satışın dayanağı olan 5393 sayılı Belediye Kanununun 69. maddesine istinaden çıkarılan ve 29.09.2005 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan İçişleri Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından çıkartılan "Belediyelerin Arsa, Konut ve İşyeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışına Dair Genel Yönetmelik"in 15/e maddesi ile bu yönetmelik çerçevesinde çıkartılan "......
O halde; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için davacıya 117 ada 3 parselin hangi amaçla ne şekilde kullanıldığının ve bu taşınmaz yönünden talebinin açıklattırılmasından sonra dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden; 4342 sayılı Kanun uyarınca mera (yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı ise mülkî amirlikten ayrı ayrı sorulup saptanmalı, sözü edilen kanunlar uyarınca bölgede mera tahsisi yapılmış ise, mera tahsis haritası ve eki belgelerin tümü eksiksiz getirtilmeli; bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazların bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ve bir uzman ... bilirkişisi, tapu fen memuru ve uzman bir ziraatçi bilirkişinin tümü hazır olduğu halde, dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, bölgede mera tahsisi yapılmış ise mera tahsis haritasının ölçeği...
a şuyulandırma sırasında arsa tahsisi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise, hangi sebeple ve Hangi parsel veya parsellerde yapıldığının ilgili kurumlardan sorularak tespit edilmesi ve dayanak belge, tahsis edilen taşınmaz var ise tapu kayıtları ile geldi tapu kayıtlarının (tedavüllü halleri ile) temin edilerek dosya arasına eklenmesi, Geri çevirmeyle istenilen hususların eksiksiz yerine getirilip getirilmediği denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dosyadaki belgelerden, 13/11/1997 tarihli Encümen kararı ile davalı adına arsa tahsisi yapıldığı, davalının bu tahsis karşılığında 1.199.72.- TL yi davacıya ödediği; davacının, davalı aleyhine 11/06/2002 tarihinde açtığı tapu iptali ve tescil davasında davalıya arsa karşılığı verilen dairenin değerinin 11/06/2002 tarihi itibari ile 50.000.00.- TL olduğunun tespit edildiği; mahkemece, benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalının, arsa tahsisi karşılığı ödediği bedelin ödeme tarihinden değerin tespit edildiği tarihe kadar enflasyon, faiz, döviz, altın artış oranı ortalaması ile güncellendiği,ulaşılan 23.019.58.- TL'nin dairenin değeri olan 50.000.00.-TL'den indirildiği ve kalan 26.980.42.- TL'nin davalının davacıya olan borcu olarak hesaplandığı anlaşılmaktadır....
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı Yasalar uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Yasa uyarınca mera tahsisi yapılıp yapılmadığı Mülki Amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise mera tahsis haritası ve eki belgeler yerinden getirtilmeli,ayrıca dava konusu ./.....
GEREKÇE: Dava, davacı Kooperatifin Davalı Üst Birlik'e arsa tahsisi karşılığı ödediği bedelin, tahsisin gerçekleşmemesi sebebiyle tapu iptali tescil, olmadığı takdirde ödenen bedelin güncellenmiş bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Mahkememizce tarafların dayandığı deliller toplanmış, tapu kayıtları, taraflar arasında yapılan yazışma ve ödemeye dair kayıtlar celbedilmiş, taraf defteri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Toplanan deliller ışığında, Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 04.11.1999 tarihli Arsa Tahsisi Ön Protokolü konulu tutanakta; ... Konut Yapı Kooperatifleri Birliği ile S.S.......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/142 sayılı dosyasından 29.05.2006 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, verilen tedbir kararında tapudan gelen 07.06.2006 tarihli cevapta davalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi adına tapu kaydına rastlanmadığı bildirilmesine rağmen davacı avukatın iki yılı aşkın bir süre davaya devam ettiğini ve kooperatifi yanıltarak davayı kazanacağını ikna etmeye devam ettiğini, Bakırköy 5.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın yetkisizlikte Küçükçe tanece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/567 E.sayılı numarasına kaydedildiğini ve mahkemece davanın husumet yönünden reddine karar verildiğini, davalı avukatın yanlış olarak tapu iptal davası açtığını, ayrıca dava dilekçesinde açıklamasına rağmen, arsa tahsisi için yatırılan 500.000.000- TL. satış bedelinden mahsup edilmediği için bu bedelin dava tarihi itibariyle ulaştığı rayiç miktarın tazminini talep etmesi gerekirken bu bedeli talep etmeyerek eksik dava açtığını, bunun üzerine müvekkilinin Bakırköy 39....
Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca mera(yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca mera(yayla) tahsisi yapılıp yapılmadığı Mülkî Amirlikten sorulup saptanmalı, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise mera(yayla) tahsis haritası ve eki belgeler yerinden getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazların bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ve uzman bilirkişi, tapu fen memuru ve uzman ziraatçi bilirkişi, tespit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde, dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, bölgede mera(yayla) tahsisi yapılmış ise mera(yayla) tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi fen memuru eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak...