Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kesinleştiği, bu şekilde tapu sicilinin tutulması nedeniyle zarara uğradıkları, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tapusu iptal edilen bölümler için şimdilik 167.393,82....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı TMK.'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; davacılar murisi olan ...'in sağlığında, ... isimli şahsa dava konusu taşınmazdaki hissesinin satışı için vekaletname verdiği, ...'in 26.11.1956 tarihinde ölümü üzerine, mirasçılarının ...'...

      Somut uyuşmazlıkta, Hakem Sıfatıyla yargılama yapan yerel mahkemece davaya ilişkin hukuki niteleme "davacı tarafın iddiası tapu kaydını tutmakla yükümlü olan davalının hatalı tuttuğu tapu kaydına dayalı olarak yapılan fazla ödemeler sebebiyle zarara uğranıldığına ilişkindir." şeklinde yapılmıştır. Hal böyle olunca, yukarıda da belirtildiği üzere, davacı tarafın tapu sicilinin hatalı tutulması iddiasına dayalı olarak uğranılan zararın, TMK'nun 1007. maddesi gereğince tahsili talebiyle eldeki davayı açtığı ve taşınmazın aynına yönelik bir uyuşmazlığın sözkonusu olmadığı anlaşılmaktadır....

      Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle : Dava konusu taşınmazlar kıyı kenar çizgisi içinde kaldığından tarıma elverişli olmadıklarını, sulu arazilerde yetişen ürünlerin münavebeye alınmasının eksik ve hatalı olduğunu, Yargıtay ve AİHM kararlarında belirtildiği gibi taşınmazın tam değerinin değil hak dengesinin yerine getirilmesi için uygun ve adil bir tazminat belirlenmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Dava, TMK'nun 1007. Maddesine istinaden açılmış tazminat davasıdır. Dava; tapu kaydının mahkeme kararıyla iptal edilmesi sonrası uğranılan zararın TMK m.1007 gereğince tazminine ilişkindir. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

      ifade etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde (743 sayılı TKM m.917) yer alan “Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur....

        HUKUK DAİRESİ Dava; noterin kusursuz sorumluluğundan kaynaklanan tazminat isteminin yanında, davalı hazineye karşı açılan tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle uğranılan zararın Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine 06/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında maddi tazminat istemi yönünden kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla duruşma için belirlenen 19.03.2013 günü temyiz eden davalı idare vekili Av.... ile aleyhine temyiz olunan davacı vekilinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R – Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın, 4721 sayılı TMK.nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir....

            Davacı, tapulu taşınmazın mahkeme kararı ile elinden çıktığını belirterek uğradığı zararın ödetilmesi amacıyla eldeki davayı açmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Yasası'nın “Sorumluluk” kenar başlığını taşıyan 1007. maddesi gereğinceTapu Sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder. Devletin sorumluluğuna ilişkin davalar tapu sicilinin bulunduğu yer mahkemesinde görülür.” Dava konusu olayda, Hazine adına itiraz etmekle yükümlü olan görevliler üzerlerine düşen görevlerini yapmamışlardır. Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini izleyen işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda oluşan hatalardan Devlet, Medeni Yasa'nın 1007. maddesi gereğince kusursuz olarak sorumludur....

              lu Ek Protokol'ün 1.maddesi anlamında kamu yararı kapsamına girdiğine dikkat çekmekle birlikte, mülkiyetten yoksun bırakma halinde, ihtilaf konusu tedbirin arzu edilen dengeye riayet edip etmediğinin ve bilhassa da başvuranlara orantısız bir yük yükleyip yüklemediğinin belirlenmesi için, iç hukukta öngörülen telafi yöntemlerinin dikkate alınması gerektiğini hatırlatarak, mülkün değerine karşılık gelen makul bir meblağın ödenmeden, mülkten mahrum bırakmanın aşırı bir müdahale teşkil edeceğini ifade etmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde (743 sayılı TKM m.917) yer alan "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur. Devlet, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu eder" hükmü gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması nedeniyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır....

                Bu nedenle, somut olayda 4721 sayılı Yasanın 1007. maddesi uyarınca Tapu Sicilinin yanlış tutulmasından kaynaklanan sorumluluk şartlarının oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Davacılardan ...’un isminin karar başlığında yazılmamış olması, 2)Dava, tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle, TMK.nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminata ilişkindir. TMK.nun 1007. maddesi gereğince açılan tazminat davalarında davalı sıfatı ...nin olup, ...’a husumet yöneltilemeyeceğinden adı geçen davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, 3)Dava konusu taşınmaz mal arsa niteliğinde olup, arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu