Mahallesi 113 parsel (yenileme ile 103 ada 25 parsel) sayılı taşınmazda müvekkili adına olan tapu kaydına davalı idarenin talebi üzerine 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince şerh konulduğunu, müvekkilinin mülkiyet hakkını kısıtlayan, yasal şartları taşımayan, usulsüz ve hatalı olarak konulan bu şerhin terkinini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; 2942 sayılı Kanun'un 31 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince müvekkili idarece konulan şerhin Tapu Müdürlüğü tarafından resen kaldırılmasının gerektiğini, davacının şerhin kaldırılması için Tapu Müdürlüğüne başvurmaksızın dava açmasının kötüniyet göstergesi olduğunu, şerhin Tapu Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen idari bir işlem olduğunu, bu nedenle şerhin terkinine ilişkin davaların idari yargıda görülmesi gerektiğini, açılan davada görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir. III....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin terkinini talep ettiği şerhin T8'nde yağılan denetim sonucu hazırlanan Kastamonu Tapu ve Kadastro 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kayıt düzeltim istemli Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu sicilindeki ad ve soyadının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Gerek kadastro tutanağında gerekse tapu kaydında vakıf şerhi bulunmadığı, şerhin 25.12.1995 tarih ve 4784 yevmiye no'su ile taşınmazların tapu kaydına tek taraflı bir işlemle konulduğu görülmektedir. TMK'nın 1027. maddesi gereğince ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu sicilindeki yanlışlık ancak mahkeme kararı ile düzeltilebileceğinden tek taraflı işlemle kayda işlenen şerhin terkini açıklanan nedenle doğrudur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2011 tarihli 2011/14-396 Esas, 2011/463 sayılı Kararı da bu yönde olup davalı...Genel Müdürlüğünün iddiaları ise ancak tapu kayıtlarına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabileceğinden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ancak, dava konusu 396 ada 1 parsel taşınmazda davacı... oğlu ... 9/24 payı bulunmaktadır. Diğer paylar dava dışı kişilere aittir. Kısaca taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabidir....
Tapu müdürlükleri 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 997 ve devamı maddeleri gereğince tapu sicilinin tutulması ve bu sicillerin yasalara uygun biçimde oluşması ile görevli ve sorumludurlar. Bu nedenle, tapu kaydındaki şerhin kimin yararına konulduğunun belirlenememesi halinde husumet tapu sicilini tutmakla görevli ve sorumlu tapu sicil müdürlüğüne yöneltilebilir. Tapu sicil müdürlüğü yasal hasım konumunda olduğundan kendisine yargılama giderleri yükletilemez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18.09.2013 tarihli 2013/14-93 Esas ve 2013/1364 Karar sayılı kararı da bu doğrultudadır. Somut olaya gelince, şerhin terkini istenen taşınmaz kayıt maliklerinin tamamı davada taraf kılındığından tapu sicilinin düzgün tutulmasından sorumlu Kartal Tapu Sicil Müdürlüğü'ne husumet yöneltilmesine gerek bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar, arasındaki tapu sicilindeki şerhin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 25.05.2006 gün ve 2006/4508-5934 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 47 ada 51 parsel sayılı taşınmaz kaydındaki “944 m2 fazlalık 30.12.1955 tarih 1727 numaralı yazı ile Defterdarlık Makamına bildirilmiştir” şeklindeki şerhin terkini istemi ile açılmıştır. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava taşınmaz kaydındaki şerh bilinerek satın alındığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiş, karar Dairemizce yapılan inceleme sonucu bozulmuştur....
birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde, dava konusu yapılan taşınmazların tapu sicillerine bu şerhlerin konulmasının talep edildiğini, şerhin konulduğu tarihten önce, dava konusu taşınmaz ile ilgili mahkeme nezdinde 2942 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak açılmış bir dava bulunduğunu, ilgili şerhin dava ve tescil işlemleri sonuçlanıncaya kadar konulduğunu, ilgili yazı gereği mahkeme kararı sonucu tescil işlemleri gerçekleştiğinde herhangi bir süreye tabi olmayan şerhin tapu müdürlüğü tarafından resen kaldırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte şerhin uzun bir süre kaldırılmaması halinde dava konusu edilebileceğini, bu sürenin en az 2 yıl olarak kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin 2 yılın çok altında olduğunu, idareye yapılacak bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından açılan davanın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, talebin idari yargıda görülmesi gerektiğini, şerhin...
birinci fıkrasının (b) bendi çerçevesinde, dava konusu yapılan taşınmazların tapu sicillerine bu şerhlerin konulmasının talep edildiğini, şerhin konulduğu tarihten önce, dava konusu taşınmaz ile ilgili mahkeme nezdinde 2942 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak açılmış bir dava bulunduğunu, ilgili şerhin dava ve tescil işlemleri sonuçlanıncaya kadar konulduğunu, ilgili yazı gereği mahkeme kararı sonucu tescil işlemleri gerçekleştiğinde herhangi bir süreye tabi olmayan şerhin tapu müdürlüğü tarafından resen kaldırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte şerhin uzun bir süre kaldırılmaması halinde dava konusu edilebileceğini, bu sürenin en az 2 yıl olarak kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin 2 yılın çok altında olduğunu, idareye yapılacak bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından açılan davanın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, talebin idari yargıda görülmesi gerektiğini, şerhin...
fıkrasının (b) bendi çerçevesinde, dava konusu yapılan taşınmazların tapu sicillerine bu şerhlerin konulmasının talep edildiğini, şerhin konulduğu tarihten önce, dava konusu taşınmaz ile ilgili mahkeme nezdinde 2942 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak açılmış bir dava bulunduğunu, ilgili şerhin dava ve tescil işlemleri sonuçlanıncaya kadar konulduğunu, ilgili yazı gereği mahkeme kararı sonucu tescil işlemleri gerçekleştiğinde herhangi bir süreye tabi olmayan şerhin tapu müdürlüğü tarafından resen kaldırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte şerhin uzun bir süre kaldırılmaması halinde dava konusu edilebileceğini, bu sürenin en az 2 yıl olarak kabul edilmesi gerektiğini, dava konusu şerhin konulmasından itibaren geçen sürenin 2 yılın çok altında olduğunu, idareye yapılacak bir başvuru ile de şerhin kaldırılması mümkün olduğu halde, davacı tarafından açılan davanın dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiğini, talebin idari yargıda görülmesi gerektiğini, şerhin kaldırılması...
O halde mahkemece, çekişmeli taşınmazla ilgili imar uygulamasının iptal edilip edilmediği, davalılar tarafından açıldığı ve görülmekte olduğu bildirilen kadastral çapın ihyasına yönelik dava açılıp açılmadığı araştırılıp, açılmış ise sonuçlanması bekletici mesele yapılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi ayrıca tapu sicilindeki kamulaştırma şerhinin terkin edilip edilmediği araştırılıp terkin edildiğinin belirlenmesi halinde Büyükşehir Belediye Başkanlığına yönelik açılan davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de, çekişmeli taşınmaz tapuda davalı gerçek kişiler adına kayıtlı olup tapu sicilindeki mülkiyet hakkına dayalı olarak kullanım, tapu kaydı iptal edilinceye kadar, haksız kabul edilemeyeceğinden davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi doğru olmamıştır....