Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, bilindiği üzere; tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç, tapu malikinin kimlik bilgilerinin nüfus kaydındaki bilgilere uygun hale getirilmesidir. Bu nedenle nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, tapu kayıtlarında intikal yaptırılamaması nedeniyle zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda, dava konusu taşınmazın dayanak kayıtları getirtilip gerekli inceleme yapılarak tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir....

    Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının ileri sürdüğü kişi ile aynı şahıs olduğunun kanıtlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmesi gerekmektedir. Ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün ikinci bendindeki '' ...taşınmazda malik ...'ın soyadının... olarak tashihen tesciline, ....'' ibaresinin çıkartılmasına, yerine '' ... taşınmazda maliki ... ile davacının mirasbırakanı ... T.C. Kimlik numaralı ...'nın aynı kişi olduğunun tespitine...'' ibaresinin eklenmesine, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/1907-2008/126 sayılı kararı ile, adı geçen kişiye kayyım atanmasına karar verildiği, tapu kayıt maliklerine ait olduğu iddia edilen ...(...) ile davacıların murisi olduğu beyan edilen ...'e ait mirasçılık belgelerinin dosyada bulunduğu anlaşılmaktadır. Kayyımlığın kaldırılmasına karar verilebilmesi; tapuda malik görünen ... oğlu ile veraset belgesi sunulmuş olan ...(...)'nin aynı kişiler olduklarının ve davacılar, ... ve ...' in adı geçen kayıt malikinin mirasçısı olduğunun her türlü tereddütten uzak duraksamaya yer olmaksızın belirlenmesi ile mümkündür. Mahkemece dosya içeriği ve toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma, tapu malikinin, davacıların murisleri ile aynı kişi olup-olmadığı duraksamaya yer vermeksizin belirlenemediğinden karar vermeye elverişli değildir....

        Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacıların tapu kayıt malikinin mirasçıları olduğunun ispatlandığı gerekçesi ile;1- Davanın Kabulüne, 2- Üsküdar ilçesi, Rumimehmet paşa mah., 420 ada, 2 nolu parselde hissedar olan Baranak oğlu Manak'ın davacıların murisi Paronak oğlu Manuk Aleksan ile aynı kişi olduğunun tespitine, 3- Yukarıda belirtilen tapu kayıt malikinin kimlik bilgilerinin Paronak oğlu Manuk Aleksan olarak düzeltilmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince istinaf edilmiş, Dairemizin 2018/191 Esas, 2018/333 Karar sayılı ilamı ile;" Dava, tapu kayıt maliki ile kök murisin aynı kişi olduğunun tespiti ile düzeltim istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT Taraflar arasında görülen tapu kayıt maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti davası sonunda yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı, çekişme konusu 69, 70 ve 71 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olan mirasbırakanı ...'in ''...'' olan baba adının tapu kayıtlarında sehven ''Hamza'' olarak yazıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarında yer alan ''Hamza kızı ...'' ile mirasbırakanı ''... kızı ...'in'' aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu kayıt malikinin tespiti davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava tapu kaydında düzeltim talebine ilişkindir. Davacı, dava konusu 4946 ve 6210 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki Hasan oğlu ...'un kendisi olan Açık oğlu ... ile aynı kişi olduğunun tespitini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 4946 ve 6210 parsel sayılı taşınmazların kayıt maliki Hasan oğlu ...'un, Açık oğlu ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Yapılan yargılama sonucu davacı ile tapu kaydında yer alan ...'...

            Dava, tapu kaydında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/220 Esas 2017/537 Karar sayılı ilamı ile Mehmet Remzi'nin mirasçılarını gösterir hasımsız veraset ilamını sunduklarını, murisin tapu kayıtlarında isminin Remzi olarak yazılmış olması nedeni ile yasal işlemler yapılamadığını, her ne kadar tapu kayıtlarında murisin adı sadece Remzi olarak geçmiş olsa da; tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte incelendiğinde veraset ilamındaki Mehmet Remzi ile tapu maliki Remzi'nin aynı kişi olduğunun anlaşılacağını, keza Üsküdar İlçe Nüfus Müdürlüğü'nün 22.02.2018 tarih ve 83008081- 800- E.1298 sayılı yazısında da; T.C. kimlik numaralı Mehmet Remzi Kafkas ile tapu kayıtlarında bahsi geçen Hatice Hayriye Hanım eşi Remzi'nin aynı kişi olup olmadığının, 17.08.2017 tarihinde Osmanlıca uzmanı ile birlikte incelenmiş olduğunu ve ilgililerin aynı kişi olduğu kanaatine varılarak aile bağı kurulduğunu bildirdiğini, bu hususun tespiti bakımından, öncelikle tapu kayıtlarının tüm tedavülleri ile birlikte incelenmesi ve tapu sicil müdürlüğünden...

              "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen tapu kayıt malikinin tespiti davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt malikinin davacının miras bırakanı ile ayni kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir....

                Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; tapu kütüğüne malikin adı ve soyadı, baba adı ile edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası dışındaki nüfus bilgilerinin ilavesi mümkün değil ise de idari yoldan tapu kayıtlarında tasarrufta bulunulamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir. Mahkemece, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda araştırma yapılarak, tapu kayıt maliki "...'ın" ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde çoğun için de az da vardır kuralı gereğince bu yönde tespit kararı verilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu