"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tapu kaydındaki kayıt maliki ile veraset ilamındaki kök murisin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin davada Karasu Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu kaydındaki malik ile veraset ilamındaki kök murisin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.nun 382 maddenin 1-ç,1 fıkrası gereğince uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir....
Dava,tapu kaydında yazılan "Hıfkı Makduloğlu" ismi ile muris "... " isminin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da...
Tapu malikinin davacıyla aynı ad-soyad ve aynı baba adını taşıyan davacının (ölü) dedesi değil, kendisi olduğu iddia edildiğinden, tapu kaydındaki ismi yazılı kişi ile kendisinin aynı kişi olduğunun tesbiti konusunda dava açmak üzere davacıya süre verilmesi ve bu durumun bekletici mesele yapılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 10014, 7149, 2649, 3248, 1981, 1901, 9565, 2256 ve 3943 parsel sayılı taşınmazların maliki olarak tapu kaydında yer alan "....." ile kendi miras bırakanları 01.07.1926 doğumlu, ..... kimlik numaralı "....'ın aynı kişi olduğunu, fakat aynı isimde birden fazla kişinin olması nedeniyle adlarına tapuda intikal işlemlerinin yapılamadığını ileri sürerek murisleri ile kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde; tapu kaydında 1/1600 hisse sahibi T1'ün davacı T1 olduğu kabul edilmelidir. Ancak dava dilekçesi ile tapudaki hak sahibi Hüseyin oğlu T1'ün kendisi olduğuna yönelik tespit yapılarak mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tescil yapılması talep edilmiştir. Hukuki tavsif hakime ait olup bu talebin tapu kaydında düzeltim olduğu açıktır. Nitekim dava dilekçesinin başlık kısmında dava, tapuda isim tashihi olarak isimlendirilmiştir. Bilindiği üzere tapuda isim düzeltme davalarında amaç; tapu malikinin isminin nüfus kaydına uygun hale getirilmesidir. Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....
Davanın kabulüne ilişkin 08.03.2005 tarih 2000/574 Esas 2005/64 Karar sayılı ilk hüküm; Dairenin 11.07.2005 tarih ve 2005/4846-5286 Esas- Karar sayılı ilamı ile özet olarak “ ...davada "....maliki tapu kütüğünden kim olduğu anlaşılamayan" sebebine dayanıldığı, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının tesis durumu, tapu kaydındaki tapu malikine ilişkin bilgiler, kadastro tutanağı ve dayanak bilgilere göre tapu kayıt maliki bilinmeyen kişi olmayıp, aksine bilinen ve tanınan kişi olduğu, kayıt malikinin bilinmeyen kimse olduğu yolundaki Mahkemenin kabulünün yerinde olmadığı davanın reddine karar verilmesi" gereğine işaret edilerek bozulmuş; Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak davacının davasının reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, muris ile tapu malikinin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin olup mahkemece de bu yönde hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in beyanlarına göre, kayıt maliki ...... bilinmeyen kişi olmayıp aksine tanınan ve bilinen bir kişidir. Kayıt malikinin ölüm tarihi ve mirasçılarının belirlenmemesi, kimliğine ait bilgilerin elde edilememesi, adresinin saptanamaması gibi hususlar o kişinin tapu kütüğünden maliki bilinmeyen kişi olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Bununla kanun koyucu tarafından tapu kütüğünün incelenmesinden anlaşılamayan, kim olduğu belirlenemeyen hayali kişiler amaçlanmıştır. Saptanan somut ve hukuki olgular karşısında davanın maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan sebebine dayanılarak açıldığı ve kayıt malikinin kanun anlamında bilinen kişi olduğunun anlaşılması karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır....