İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosyada bulunan Jandarma Araştırma Tutanağında Şükrü Aytulun ile Şükrü Acar isimli kişilerin aynı kişiler olduğunun ve Şükrü Aytulun isimli şahsın babasının isminin Süleyman olduğunun tespit edildiğini, ayrıca tapu kayıtlarında da Şükrü Aytulun isimli müteveffanın babasının isminin Süleyman olduğunun da görüleceğini, yerel mahkemece yerinde olmayan gerekçeler ile davanın görev yönünden reddine dair verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas açısından yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :Dava, tapu kayıt maliki ile davacının mirasbırakanının aynı kişi olduklarının tespiti ile tapu kaydının bu yönde düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgeler incelenmiştir....
Şu halde, tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, kanun anlamında... tanınan ve bilinen kişi olup, maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmamaktadır....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, tapu kaydında düzeltim davasına ilişkindir. Davacı vekili Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yemliha Mahallesi, 6084 parselin intikali sırasında muris Mahmut oğlu T5 ile Mahmut oğlu T5 aynı kişi olduğunun tespiti ve doğum tarihinin 1958 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tapu malikinin doğum tarihinin düzeltilmesi için Kocasinan Tapu Müdürlüğüne başvurmuş olup, Kocasinan Tapu Müdürlüğünün 17/08/2021 tarihli kararıyla red kararı verildiği görülmüştür. Kayseri İli, Kocasinan İlçesi, Yemliha Mahallesi, 6084 parsel sayılı taşınmazın T5: Mahmut oğlu adına tam hisse ile kayıtlı olduğu görülmüştür....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2- Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da...
kişinin öncelikle soyadı almış olması gerektiği, nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmesi gerekirken ismin değiştirilerek tescili de hatalı olduğu, davalı vekilinin istinaf itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1- a.(6) maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir....
Bilindiği üzere, tapu kaydında düzeltim davalarında taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme taleplerinin kaynağını oluşturur. Bu tür işlerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu tür işlerde kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Mahkemece tapu sicil müdürlüğünden taşınmazların dayanak tapu kayıtlarında geçen ve kayıt maliki .....’ün baba adı olduğu anlaşılan fakat dosya içerisine fotokopisi gönderildiği için tam okunamayan isim tapu sicil müdürlüğünden sorularak, verilen bilgi doğrultusunda, Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığının araştırılması, Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığının sorulması, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek, keşif yapılmak suretiyle yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda sonuca varılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir....
ın davada temsil edilen tapu maliki ile aynı kişi olmadığından bahisle tavzihi talebinin reddine ilişkin ek karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; dosya kapsamındaki tapu senedinden, dava konusu taşınmazın tapu malikinin ... T.C. kimlik numaralı ... oğlu ... olduğu, davada vekili aracılığı ile temsil edildiği, ancak dava dilekçesinde ve gerekçeli kararda ... T.C. Kimlik numaralı ...'ın yazılmak ve tebligat yapılmak suretiyle davada davalı olarak gösterildiği, asıl tapu malikinin vekili vasıtasıyla temsil edildiği gözönüne alındığında mahkemece verilen karardaki hatanın HMK'nin 304.maddesine göre düzeltilmesi mümkün iken yazılı gerekçelerle ve ek kararı ile tavzih talebini reddetmesi, doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin ek kararın temyizine ilişkin itirazları yerinde görüldüğünden, Mahkemenin 03.09.2013 tarihli tavzihe ilişkin ek kararının BOZULMASINA, 21/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tapulu taşınmazın düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satımı geçerli olup öncelikle davada taraf olan kişi ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olup olmadığının tespiti gerekir. Davada taraf olan davalı ..., ... ve ... kızı olduğu halde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan ... ... ve ... kızı olup tapu kaydında hissedar olarak ... kızı ... yer almaktadır. Tapu kaydında anne adı belirtilmediğinden sözleşmenin tarafı olan satıcı ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olup olmadığı tespit edilemediği gibi davanın tarafı olan ...'ın da sözleşmede ve tapu kaydında hissedar olarak görünen kişi olup olmadığı hususunda çelişki doğmaktadır. Mahkemece yapılması gereken davalı taraf ile kayıt maliki ve sözleşmenin tarafı olan kişinin aynı kişi olup olmadığının tespiti ile satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan ...'...
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1- Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2- Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3- Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup...