DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ve fer'i müdahil vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kayıt malikinin davacının miras bırakanı ile ayni kişi olduğunun tesbiti isteğine ilişkindir....
Sonuç olarak; Soyadı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce ölmüş olup soy ismi almayan veya herhangi bir nedenle nüfus kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de; bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilebileceği nazara alındığında, “tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi” şeklinde bir hüküm kurulması gerekir. Bu yönde karar verilmesi usul ekonomisinin de bir gereğidir. Davaya konu olayda; mahkemece davacıların talebi doğrultusunda gerekli araştırma ve inceleme yapılarak tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti yönünde verilen hüküm yerinde olduğundan kararın onanması gerekirken tapuda isim düzeltilmesi yolu ile sorunun çözülemeyeceği, davanın reddi gerektiği” gerekçesiyle bozma kararı verilmesi isabetli değildir....
DELİLLER: Dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları, Tapu Kayıtları, tanık beyanları, nüfus kayıtları, müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı. GEREKÇE:Dava, tapu kaydındaki malik ile davacının murisi Mehmet Çelik'in aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2017/5192 Esas 2017/7326 Karar sayılı ilamında "..... Bilindiği üzere, 22.07.2013 tarihli ve 2013/5150 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğü'nün “Mülkiyet Hakkının Tescili” başlıklı 27. (18.05.1994 tarihli ve 94/5623 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Tapu Sicili Tüzüğü'nün 25.) maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlenmiştir....
aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Ne var ki; kimlik bilgilerindeki eksiklikten dolayı taşınmazın kamulaştırma bedelinin ödenmeyecek olması sebebi ile davacıların bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu tartışmasız olup, bu gibi durumlarda çekişme konusu taşınmazın tapu maliki ile mirasbırakanın aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verileceği kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca; çoğun içinde az da vardır ilkesi gereğince ve asıl davayla birleşen İstanbul 14. Asliye hukuk Mahkemesinin 2013/307 Esas sayılı dosyasının davacısı tarafından,taşınmaz malikinin muris E.. U.. olduğunun “tespitine” karar verilmesi istemi de göz önüne alınarak,davacı asil ve birleşen İstanbul 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, vakfa vasiyet edilen taşınmazların malikinin tapu maliki ile aynı kişi olduğunun tesbiti isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 26.02.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davacının murisi ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 11.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup...
ve ... olduğunun 2007/909 esas sayılı dosya ile sabit olduğu, aynı dosyada ... kızı ...’nin ise 1904 doğumlu olduğunun belirlendiği, ne var ki davacının mirasbırakanı ...’in 1878 doğumlu olduğu, diğer taraftan eldeki dosyada tanık olarak dinlenen ... ’in; davacının mirasbırakanı ...’in baba adının ...olarak bilinen ...olduğunu beyan ettiği, ancak kadastro kayıtlarında ...’nin, ... oğlu ...’nın dedesi olduğunun belirtildiği, toplanan diğer delillerin de davacının iddiasını ispata elverişli bulunmadığı, bu haliyle tapu kayıt malikinin davacının mirasbırakanı ile aynı kişi olmadığı anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı ...'nün, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...