Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ... kayıt malikinin kimlik bilgilerinin tespiti ile kaydın düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece tespit hükmü kurulmuş, kaydın düzeltilmesi istemi konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bilindiği gibi, tapu kaydında isim düzeltme davaları aynı zamanda kayıt malikinin kimlik bilgilerinin tespitini de içeren davalardır. Düzeltme istemi kayıt malikinin gerçek kimlik bilgilerinin tespitine bağlı olarak sonuçlandırılır. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek sadece tespit hükmü kurulmuş, düzeltme istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Bu yön doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 24.02.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Davacıların sunduğu bu tapu kaydının taşınmaza revizyon alınıp alınmadığı araştırılmalıdır. Dayanak tapu revizyon alınmamış ise, taşınmaza uyup uymadığı ve davacıların murisi ile tapu kayıt malikinin aynı kişi olduğunun belirlenmesi için mahallinde keşif yapılarak tanıklar ile varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenmelidir. Ayrıca, davacıların murisinin kök nüfus kayıtları getirtilerek tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmelidir. Mahkemece, açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

      Bu nedenle de aşağıdaki yöntem izlenerek araştırma yapılmalıdır. 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı,kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...

        DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Mahkemece yeterince araştırma yapılmadığını, delillerin takdirinde isabetsizlik olduğunu, tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi ve tespit davalarında kimlik bilgileri düzeltilirken tespit yapılırken tapu malikinin değişmemesinin mülkiyet hakkının nakli sonucunun meydana gelmemesi gerektiğini, dava konusu kişi ile kayıt malikinin aynı kişi olduğunun açıklıkla belirlenmesinin ve araştırmalar neticesinde teyit edilmesinin gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir, İSTİNAF TALEBİNE KARŞI VERİLEN CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkilinin murisi ile tapu kaydındaki kişinin aynı kişi olduğunun tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit edildiğini, taraflarınca idari başvuru yollarının tüketildiğini ve olumlu bir neticeye varılmadığını, davalının iddia ettiği Mehmet Ülgenç ile Mehmet Püyan'ın aynı kişi olmasa idi bu zamana kadar davanın açılmasının gerektiğini belirterek, davalı tarafın istinaf talebinin reddine...

        ın aynı kişiler olduğunun iddia edildiği ancak bu kişilerin isimleri ile T.C. numaralarının farklı olduğu,... Müdürlüğü'nün iki kayıt üzerinde yapılan incelmeler sonucunda kişiler arasında herhangi bir bağ bulunmadığının bildirdiği, davacının murisi "..."nin baba adının "..." anne adının ise "..." olup üst soy nüfus kayıt örneklerine ulaşılamadığı, "..."'nın ise baba adının "..." anne adının "..." olup "..., ..., ..." isimlerinde kardeşlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; nüfus kayıtlarından "..." ile "Menekşe Haydaran"'nın iki faklı kişi olduğu, bu kişilerin aynı kişiler olduğuna dair tanık beyanlarının nüfus kayıtları karşısında yeterli olamayacağından, davacının kayıt malikinin murisi olduğuna yönelik iddiasını ispatlayabildiği söylenemez. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru değildir. Davalının, temyiz itirazları yerindedir....

          Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmesi gerekir iken mahkemece davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Dairemizce ilk derece mahkemesi kararı hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelenmiş olup tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve yasal gerektirici nedenlere göre, ilk derece mahkemesi kararında belirtilen eksiklikler tespit edilmiştir. Bu durumda mahkemece davacının talebi tapu kayıt maliki ile miras bırakanının aynı kişi olduğunun tespiti davası olarak görülmesi ve buna göre davacının delilleri toplanarak hüküm kurulması gerekmektedir....

          Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...

            Kayyım atanan tapu malikleri ile davacıların miras bırakanlarının aynı kişi olduklarının tespiti, kayyımlığın kaldırılması bakımından zorunludur. O halde, dava konusu taşınmazın ilk tesis tarihinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kaydı ile tapulamasına esas tapulama tutanakları ve dayanağı tüm bilgi ve belgelerin ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmesi, davacıdan delillerinin sorulup toplanması, gerektiğinde re'sen delil toplanması, aynı isimde başka kişi olup olmadığının Nüfus Müdürlüğünden araştırılması, gerekirse tutanaktaki tanıkların dinlenmesi, mahallinde keşif yapılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince yapılan araştırma ve inceleme kayyımlık kararının kaldırılması için yeterli değildir. Kayyımlık kararı kaldırılırken mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekmektedir....

            ın kadastro tespit tutanağında nüfus bilgilerinin verilmiş olduğu, kayıt malikinin tanınmıyor olması onun bilinmeyen bir kişi olduğu anlamına gelmediği gibi tapu kaydına esas belge ve kayıtlarda malike ilişkin bilgilere yer verilmesi halinde kayıt malikinin bilinen bir kişi olduğunun kabulünün gerekeceği bu nedenle, kayıt malikinin bilinen bir kişi olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığına işaret edilerek bozma kararı verilmiş, davacı vekili tarafından süresi içinde kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur. Davacı vekilinin dava dilekçesindeki anlatımına göre, dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesine göre açılan kadastro tespiti öncesi kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve tespit sonrası TMK’nin 713/2 maddesine göre bilinmeme nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİSİ İLE KAYIT MALIKİNİN AYNI KİŞİ OLDUĞUNUN TESPİTİ Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 22.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu