Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın 154/201 payının malik hanesinin açık bırakıldığını ileri sürerek, taşınmazın malik hanesi açık bırakılan payının Hazine adına tescili ve taşınmaz üzerindeki şerh ve takyidatların kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş, bu karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, taşınmazın arsa niteliği ile ... adına tespit ve tesciline, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine "Harap kilise binası ve muhdesat Santa Marya Kilisesine aittir." belirtmesinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 3402 sayılı ... Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca davacı ...’ye ait olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; usulen taraf teşkili sağlanmaksızın, davanın esasına girilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Davacı ..., dava konusu taşınmazın açık olan malik hanesinin ... adına doldurulması istemiyle ...olarak dava açmış ve yargılama bu şekilde yürütülerek sonuçlandırılmıştır. Dava konusu taşınmazın üzerinde “Santa Marya” ismi ile bilinen kilise bulunduğu halde, Vakıflar Genel Müdürlüğü ile...Kilisesi Vakfı davaya dahil edilmemiştir....

      Vakıf isminde sonradan yasaya uygun şekilde yapılan düzeltmeyle isim değişmiş ve bundan dolayı da tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesinde zorunluluk ortaya çıkmışsa, tapu kaydı malik bilgilerinin düzeltilmesi ancak malikin isim değişikliği gerekçe gösterilerek idareden talep edilebilir. Bu durumda davacı vakıf idari makamın görevine giren bir hususu mahkeme önünde dava konusu yapmıştır. O halde açılan davanın HUMK.nun 7. maddesi gözetilmek suretiyle yargı yeri nedeniyle reddi yerine, istemin incelenerek hükme bağlanması doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 30.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece, iddiaların sabit olduğu gerekçesiyle 68, 765, 942, 1134, 1156, 1197, 1577, 1580, 1581, 1586, 1611, 1641, 1012, 1055, 1213, 1227, 1261, 1312, 1337, 1137, 879 ve 1213 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının malik hanesinin talep gibi “....” olarak düzeltilmesine, 2 ve 3 parseller bakımından ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ....'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davalıdan harç alınmasına yer olmadığına 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          İlçesi Kemerburgaz Mahallesi çalışma alanında bulunan 1306 parsel sayılı 820 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle ... ... adına tespit edildikten sonra, 03.07.1959 tarihinde ek tutanakla tapu kayıt miktar fazlası olarak 537/820 hissesi Hazine adına, 283/820 hissesi ... ... adına tespit edilmiş ve bilahare 18.04.1961 tarihindeki hibe nedeniyle tutanağın malik hanesinden ... ... ismi silinerek 283/820 hisse yönünden ... ismi yazılmış, Hazine'nin taşınmazdaki payına yönelik olarak ... ... ve ... tarafından ayrı ayrı açılan davalar nedeniyle, tapu kaydında taşınmazın malik hanesi açık kalmıştır. Davacı Hazine, taşınmazın açık bırakılan malik hanesinin adına doldurulması istemiyle dava açmıştır....

            DAVALI : Tapu Sicil Müdürlüğü Tapu kaydında düzeltme istemine ilişkin davada ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesi ve... 20. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, dava konusu taşınmazın malik hanesinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın malikinin değiştirilmesinin mülkiyet nakline sebebiyet vereceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çekişmesiz yargı işi olduğu ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacı, maliki olduğu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydında soyadının aslında ... olmasına rağmen sehven ... olarak kaydedildiğini belirterek tapu kaydının düzeltilmesini talep etmiştir....

              Vakıf isminde sonradan yasaya uygun şekilde yapılan düzeltmeyle isim değişmiş ve bundan dolayı da tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesinde zorunluluk ortaya çıkmışsa, tapu kaydı malik bilgilerinin düzeltilmesi ancak malikin isim değişikliği gerekçe gösterilerek idareden talep edilebilir. Bu durumda davacı vakıf idari makamın görevine giren bir hususu mahkeme önünde dava konusu yapmıştır. O halde açılan davanın HUMK.nun 7. maddesi gözetilmek suretiyle yargı yeri nedeniyle reddi yerine, istemin incelenerek hükme bağlanması doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 26.12.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1952 yılında 2613 sayılı Yasa'ya göre yapılan kadastro sırasında 99 ada 1 parsel sayılı 8.394 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın malik hanesinin komisyonca doldurulması gerekeceği belirtilmiş ve komisyonun 09.04.1953 tarihli kararıyla malik hanesinin açık bırakılmasına karar verilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydında malik hanesi halen açık bulunan taşınmazın Hazine adına tapuya tescil edilmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ... Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı, taşınmazın muvazaalı tapu kaydı nedeniyle kendilerine ait bulunduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Diğer davacılar ve müdahiller ise taşınmaz üzerindeki belli bölümlerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adlarına tescilini talep etmişlerdir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 1956/20 esasına kaydedildiği, akibetinin belli olmadığı, tutanağın malik hanesinin halen açık olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, malik hanesinin açık bırakılmasına neden olan davayı açan ... ’un mirasçıları davaya dahil edilmemiş,taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuştur.Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart tamamlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre; tespite esas alınan tapu kaydı yöntemine göre uygulanıp, kapsamı tam olarak belirlenmeden karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA 15.10.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Tapu kayıtlarındaki düzeltme davalarında amaç; kayıtlarda sicildeki bilgilere rağmen herhangi bir nedenle hatalı yazılan bilgilerin sicildeki bilgilere uygun hale getirilmesi ve bu suretle düzenli tapu sicilinin tutulmasının sağlanmasıdır. Somut olayda; çekişme konusu 1287 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapuda malikinin « ... Kilisesi Vakfı» olduğu ancak vakıf isminin değişik şekilde anıldığından, isimde düzeltme yapılarak en son vakıf şahsiyet kütüğüne « ..., ... ..., ..., ... Kiliseleri ve İlkokulları Vakfı» şeklinde yazıldığı anlaşılmaktadır. Görülüyor ki; vakıf isminde tapu kaydı malik hanesinin belirlenmesinden sonra düzeltme yapılmıştır. Vakıf isminde sonradan yasaya uygun şekilde yapılan düzeltmeyle isim değişmiş ve bundan dolayı da tapu kaydındaki malik bilgilerinin düzeltilmesinde zorunluluk ortaya çıkmışsa, tapu kaydı malik bilgilerinin düzeltilmesi ancak malikin isim değişikliği gerekçe gösterilerek idareden talep edilebilir....

                      UYAP Entegrasyonu