Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mevkii 22 tahrir numaralı vergi kaydının da ... oğlu ... karısı ...'e ait olduğu dosyada mevcut kayıtlardan anlaşılmaktadır. Tapulama tutanağına ekli 14.02.1960 tarihli satış senedine göre de taşınmazın Karahasanlı Köyünden ... tarafından davacıların mirasbırakanı Meryem Söz'e satıldığı ve Meryem Söz'ün bu nedenle tesbite itiraz ettiği de görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapuda soyisim düzeltilmesi istenmiştir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunmaktadır ve tapuda kayıt düzeltme davaları da kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece ...'e ait nüfus kaydının elde edilemediği, ... kızı ...'e ait nüfus kaydının bulunduğu, öte yandan tapu sicilinde yazılı kayıt maliki yönünden iptal ve tescil davası açıldığına göre, bu davayı bir anlamda sonuçlandıracak şekilde malik adının değiştirilip düzeltilmesinin hukuken olanaklı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı; nüfus kütüğünde ... olarak kayıtlı olduğu halde 569 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ...yazıldığını belirterek, anılan parsele ait tapu kaydının nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....

      Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması ve tapu kaydındaki malikin yanlış yazılan nüfus bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesi gerekir. Davacı, 181 ada 14 parsel sayılı taşınmaz kaydında “...” olarak geçen kaydının “...” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davaya konu taşınmaza ait ve kadastro tespitine esas alınan 6.3.1987 tarih ve 2 sayılı tapu kaydının incelenmesinde, söz konusu tapu kaydının Edremit Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.2.1985 tarih ve 1984/442-1985/41 sayılı ilamı gereğince hükmen oluştuğu anlaşılmaktadır. Tescile esas bu ilamda, karar başlığında ve gerekçe kısmında tapu malikinin kimlik bilgilerinin ... olarak yazıldığı görülmektedir. Ayrıca dinlenen tanıklar da taşınmaz malikinin soyadının ... olduğunu söylemişler, kolluk araştırması ile de ... soyadlı aile bulunmadığı bildirilmiştir....

        ye ait olduğunu tapu kayıtlarında adının yanlış yazıldığını belirterek düzeltilmesini istemektedir. Dosyada mevcut nüfus kaydının incelenmesinde; kayıt maliki olduğu iddia edilen "... oğlu ..." nüfus kayıtlarında sağ olarak görülmektedir. Zabıtaca yapılan araştırma sonunda düzenlenen tutanakta ise bu şahsın ölü olduğu bildirilmiştir. Davacı ..., nüfus kaydında sağ olarak görülen ... oğlu ...'nün mirasçısı sıfatıyla davayı açıp, takip ettiğinden resmi kayıtlarda sağ olan şahsın yerine geçip mirasçısı olduğunu ileri sürerek dava açılamıyacağından, öncelikle tapu maliki olduğu iddia edilen ... ölmüş ise nüfustan sağ kaydının düşülerek ölüm kaydının işlenmesi gerekir....

          Eldeki davada, kaydının düzeltilmesi istenilen taşınmazın tapu kaydında davacının murisi adına kayıtlı olmayıp, dava dışı “...” adına kayıtlı bulunduğundan ve satış öncesi malik olan davacının murisi adına olan tapu sayfası da kapatılmış olduğundan tapu kaydında düzeltme yapılması mümkün değildir. Ancak davacıların istemine dayanak olan kamulaştırma bedellerinin alınabilmesi için bu konuda mahkemeden tespit istenebilir. Eldeki eda davasının içerisinde davacının tespit istemi de bulunduğundan istemin bu doğrultuda değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekirken, tapu kaydının düzeltilmesine ilişkin verilen karar doğru olmamış, hükmün açıklanan bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; karar tarihi 12.11.2009 olduğu halde, karar başlığına 15.01.2010 tarihinin yazılması ve Tapu Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerekirken aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi de isabetli olmamıştır....

            Davalı idare vekili kadastro tutanaklarının içeriği ve ifraz belgelerinin celbi ile gerekli araştırmanın yapılmadığı ayrıca, doğum tarihinin düzeltilmesi talebinin reddi ile davalı yararına vekalet ücreti takdiri gerektiği gibi re'sen görülecek yönlerden bozma istemi ile temyiz etmiştir. Dava, Medeni Kanunun 1027.maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Dava konusu taşınmazın dosyadaki tapulama tutanağına göre senetsizden 05.08.1957 tarihinde 1314 doğumlu ... oğlu ... ... Türk adına bilirkişi beyanı ile tespitinin kesinleştiği ve 03.01.1964 tarihinde ifrazen yine aynı şahıs adına tapu kaydının oluştuğu tespit edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dosya içine gelen tapu kaydının doğru olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur....

                Dava, 5520 Sayılı Kanunla değişik Tapu Kanununun 31. maddesi uyarınca, tapu kaydındaki yüzölçümü miktarının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. 5520 Sayılı Kanunla değişik Tapu Kanununun 31.maddesine göre taşınmaz malların yüzölçümü tapu sicilinde yazılı miktardan fazla olduğu hallerde bu fazlalığın bitişik araziye elatmaktan ileri gelmediği ve sınırlarında bir değişiklik olmadığı mahkemece tespit edildiği takdirde, taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu siciline yazılmasına karar verilir....

                  Hükmün davalı idare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar Daire çoğunluğu tarafından; 6 ve 8 parsel sayılı taşınmazlarda kaydının düzeltilmesi istenen davacıların murisi olduğu iddia edilen ... oğlu ... ...’ın nüfus kaydının bulunmadığı, davacıların murisi nüfusa kayıtlı olmadığına göre tapu kaydı ile nüfus kayıtları arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanmasının mümkün olamayacağı, bu nedenle tapuda isim düzeltilmesi yolu ile sorunun çözülemeyeceği, nüfus kaydı olmadığına göre tespit hükmü de kurulamayacağı, davanın reddedilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....

                    Bütün bu incelemelerin sonucunda "... " nin " ... " soyadının yazılı olduğu hiç bir kaydın bulunmadığı, ancak tapu maliki olan "... kızı ..."nin adının " ... " olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının dava dilekçesinde belirttiği talebinin tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin nüfus kaydına göre düzeltilmesi istendiğine ve tapu maliki "... kızı ... 'nin "..." soyadı yazılı olan bir nüfus kaydı bulunmadığına ve "..." soyadının eklenmesi mümkün değildir. Diğer bir deyişle ıslah ile istenilen "..." soyadının eklenmesine ilişkin talebin nüfusta "... ..." isimli kişinin kaydı bulunmadığından "..." soyadının eklenmesi suretiyle tapu kaydının düzeltilmesi doğru değildir. Davacı isterse "... ..."in tapu maliki olduğuna ilişkin tespit davası açılabileceğinden ıslah ile istenen talebin reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabulü doğru olmamış hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan 1....

                      UYAP Entegrasyonu